Münazara Yapanların Sevap Aldığı Ve Almadığı Durumlar
Münazara yapanlar bundan ötürü sevap alırlar mı sorusuna şöyle cevap veririz; Münazara yapan tarafların her birinin gayesi, karşısındakini kendisinin hak olduğunu zannettiği doğruya yöneltmek ise her ikisi de hem niyetlerinden hem de münazaralarından ötürü sevaba nail olur. Çünkü her ikisi de doğrunun ortaya çıkmasına sebebiyet vermiş olur. Ancak her ikisi de savunduğu ister doğru ister yanlış olsun karşısındakine üstün gelip onu mağlup etme gayesinde iseler günaha girerler. Birinin gayesi karşısındakini doğruya iletmek diğerinin gayesi galip gelmek ise biri sevap alırken diğeri günaha girer.
Taraflardan biri ya da ikisinin gayesi hasmını mağlup etmek olup, Allah (cc) hasmı vasıtasıyla doğruyu beyan ettiğinde, hala yanlışta ısrar eden günaha girer. Diğeri Rabbinin lütfuyla doğrunun ortaya çıkmasını amaçladıysa sevaba nail olur. Hasmını yenme gayesinde olan kişi bundan vazgeçip doğruya tabi olmaya yönelirse günaha girmesi sona erer ve doğruya yöneldiği için sevaba nail olur. Ama doğruya yönelmez, yanlışta ısrar ederse, hem niyetinden hem de ısrarından ötürü günaha girer. Ayrıca dünyada tazir cezasına çarptırılır. Dünyada tazir cezasına çarptırılmazsa diğer suç işleyip dünyada cezasını çekmeyenler gibi ahirette azaba maruz kalacaktır.
Taraflardan biri, hasmı sayesinde doğrunun ortaya çıkması halinde onu kabul etme niyetinde olup gerçekten de böyle bir netice ortaya çıktığında doğruyu kabul etmemekte ısrar ederse bu ısrarından ötürü günaha girer. Ancak başlangıçtaki niyetinden ötürü sevap alır.
Münazarada hasmıyla alay edip gülen ve insanları güldüren kimse yukarıda zikrettiğimiz günahlardan daha büyüğünü işlemiş olur. Çünkü o, yukarıda zikrettiğimiz günahlara ilaveten mümin bir kimseyle alay etmiştir. Akıllı kimseler için en doğru yol bu tip kimselerle münazara etmemeleridir. Ki o kimsenin zikrettiğimiz günahlara girmesine sebebiyet vermiş olmasın.
İzzeddin Ibn Abdüsselam – Islami Hükümlerin Hikmet ve Esasları,syf.180
ilimdunyasi.com