Mü’minin Miracı:Namaz
İlâhî hakikatlerden nasiplenmek ahirete mahsustur. Bunlardan dünyada nasiplenmek ise ancak müminin miracı olan namazda olur. Bu miraçta sanki dünyadan çıkıp ahirete varılır ve ahirette verilecek olanlardan faydalanılır. Sanıyorum bu büyük nimete namazda ulaşmanın sebebi, namaz kılan kimsenin, ilâhı hakikatlerin zuhur ettiği yer olan Kâbe’ye dönmesidir. Kâbe şaşılacak bir yerdir. Zira o, sûreti ile dünyaya, hakikati ile ahirete aittir. Onun vasıtasıyla namaz da böyle bir özellik kazanmış, sureti ve hakikatiyle hem dünyayı hem ahireti kendisinde toplayan bir ibadet olmuştur.
Kesin olarak anlaşılmıştır ki, namaz kılarken elde edilen hal, namaz dışında meydana gelen bütün kemâlâtın üstündedir. Çünkü namaz dışındaki hal ne kadar yüksek olsa da gölge dairesinin dışında değildir. Namazdaki haller ise böyle değildir. Zira namazdaki hallerin asıldan nasibi vardır. Gölge ile asıl arasında ne kadar fark varsa, namazdaki hal ile namazın dışındaki hal arasında da o kadar fark vardır.
İmam Rabbani,Mektubatı Rabbani,cild:2 – 263.Mektub
(Semerkand Yay.)