Kemalizmin Medeniyet Algısı

Osmanlı ve Şark geçmişinin ötekileştirilmesinin temelinde, Kemalizmin medeniyet algısı vardır. Medeniyet ve uygarlığın Batıya eşitlenmesi, Doğu ve Doğuya ait kurum, değer ve kavramların hepsinin medeniyet karşıtı görülerek ötekileştirimesine sebebiyet vermiştir. Kemalist elitin büyük bir çoğunluğu, çoğu kez zannedildiği gibi, Gökalpçi bir hars-medeniyet ayrımına gitmezler. Kemalistler için, “medeniyet ayrılık kabul etmez bir küldür. Ya hep alınır yahut hiç alınmaz. ” Medeniyetin Batıya eşitlenmesi ve topyekûn Batılılaşma kararına vanlması Doğulu bir toplum olarak algılanan Osmanlı mirasının reddinin temelini oluşturur. Kemalist elite göre, Osmanlının “gayr-i medeni” Doğulu bir toplum olması, Türklerin gayr-i medeni olduğu anlamına gelmez.

Osmanlı mirasının reddinin Türk tarihinde oluşturmuş olduğu boşluğu doldurmak için yardıma çağrılan Türk Tarih Tezi, Osmanlı tarihinden her bahsettiğinde, bu tarih, “Türk medeniyetinin muzaffer tarihinde bir ‘kaza’ olarak yer alıyordu.” Fesin kaldırılmasına yönelik Kemalist değerlendirmelerin birçoğunun üzerinde uzlaştıkları nokta, fesin, Doğunun, dolayısıyla medeniyet karşıtlığının sembolü olmasıdır. Kemalistlere göre, fesin kaldırılması modern Batılı değerlerin geleneksel Doğulu değerler karşısındaki zaferinin sembolik bir ifadesi olarak algılanmıştır. Bozkurtun bakış açısından bu şekilde anlatılmıştır: “Gerçi fes giymek mesele değildir. Fakat mesele fese kutsallık veren, onu çıkartıp atmağı, mukaddesata hakaret sayan zihniyettir. Şapka giymek, işte böyle bir sakat zihniyeti yerlere, çamura çalmak için gerekliydi ve gereklidir. Şapka, giymekle ilerlemeye mani otan kara engel söküldü, yıkıldı, yerin dibine geçirildi.”

Kemalist tahayyül dünyası oryantalist paradigmayla uyumlu bir biçimde, Batıyı rasyonelliğin, demokrasinin, bilim ve ilerlemenin temsilcisi ilan ederken, Doğuyu akıl, bilim, demokrasi, ilerleme ve özgürlük karşıtlığının temsilcisi ilan etmiştir. Osmanlı ve Şark kötü olan ne varsa onun temsilcisi ilan edilince, Osmanlı ve Doğuya ait kavram ve değerler kümesinin tahribatına girişilmiştir. Doğulu kuramlardan kaldırılabilecek olanlar kaldırılmış, kaldırılamayanlar ise rejimin ihtiyaçlarına göre yeniden dizayn edilmiştir.

İnceleyin:  Takriri Sükûn Kanunu Değerlendirmesi

Muhafazakar Düşünce Dergisi / Cumhuriyet Modernleşmesi

Muhammed Ali

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir