Fakirlik Ve Zenginlik Faziletleri Hakkında
Kişiyi başkasına muhtaç düşürecek kadar fakirliğin hoşlanılmayan bir şey, azdıran zenginliğin de yerilen bir şey olduğunu, ilim adamları ittifakla kabul etmekle birlikte bu hususta farklı kanaatlere sahiptirler. Kimisi, zenginliğin faziletli olduğu kanaatini ileri sürmektedir. Çünkü zenginin hayır yapma gücü vardır. Fakirin ise acizliği söz konusudur. Güç ve iktidar sahibi olmak ise acizlikten daha faziletlidir. el-Maverdi der ki: Şan ve şeref sevgisinin etkisi akında kalanların görüşü budur. Başkaları ise fakirliğin daha faziletli olduğu görüşündedir. Çünkü fakir, (lezzeti) terk edicidir. Zengin ise dünya ile içli dışlıdır. Dünyanın terki ise, onunla içli dışlı olmaktan daha faziletlidir.
Yine el-Maverdi der ki: Bu da esenliği daha çok sevenlerin görüşüdür. Başkaları ise, fakirlik sınırından yukarı çıkarak, zenginlik mertebesinin asgari seviyesine ulaşmak suretiyle iki işin arasında orta yerde olmanın daha faziletli olduğu görüşündedir. Böylelikle kişi, her iki durumun da faziletini elde edebilir, her iki durumun yerilen hallerinden kendisini kurtarabilir. el-Maverdi der ki: İşte bu mutedillik halinin daha üstün olduğu görüşünde olanların ve: “Bütün işlerin en hayırlısı orta yollu olanıdır” kanaatinde olanların görüşüdür. Gerçekten de hikmetli şair bunu şu beyiti ile çok güzel bir şekilde dile getirmiştir:
“Ey zengin olmamaktan ve bir gün gelip arzu edilmeyen bir şeye rağbet duymaktan Allah’a sığınan kişi…”
İmam Kurtubi – el-Camiu li Ahkami’l-Kur’an.,cilt:5