Canlılarda eğri büğrü hudutlar bulunması
Bismillahirrahmanirrahim
On İkinci Pencere
سَبِّحِ اسْمَ رَبِّكَ اْلاَعْلٰى – اَلَّذِى خَلَقَ فَسَوّٰى – وَالَّذِى قَدَّرَفَهَدٰى
sırrınca, umum eşyada, hususan zîhayat masnularda, hikmetli bir kalıptan çıkmış gibi, herşeye bir miktar-ı muntazam ve bir suret, hikmetle verildiği;
ve o suret ve o miktarda, maslahatlar ve faideler için eğri büğrü hudutlar bulunması; hem müddet-i hayatlarında değiştirdikleri suret-i libasları ve miktarları yine hikmetlere, maslahatlara muvafık bir tarzda, mukadderât-ı hayatiyeden terkip ve tanzim edilen mânevî ve muntazam birer suret, birer miktar bulunması, bilbedâhe gösterir ki, bir Kadîr-i Zülcelâlin ve bir Hakîm-i Zülkemâlin kader dairesinde suretleri ve biçimleri tertip edilen ve kudretin destgâhında vücutları verilen o hadsiz masnuat, o Zâtın vücub-u vücuduna delâlet ve vahdetine ve kemâl-i kudretine hadsiz lisanla şehadet ederler.
Sen kendi cismine ve âzâlarına ve onlardaki eğri büğrü yerlerin meyvelerine ve faidelerine bak, kemâl-i hikmet içinde kemâl-i kudreti gör.
(“Herşeyden yüce olan Rabbinin ismini tesbih et. O Rabbin ki, herşeyi yaratıp düzene koydu. O Rabbin ki, herşeye lâyık bir şekil ve ölçü tayin ederek onu yaratılış gayesine yöneltti.” A’lâ Sûresi, 87:1-3.)
Bediüzzaman Said Nursî
(Sözler-33. Söz)