Bir Kıssa
Sehl bin Abdullah Tüsterî Hazretleri şöyle buyurmuştur:
İbadet eden bir kul güzel bir amel işleyip de;
“Yarabbi, bunu ben senin fazlınla, tevfikinle, yardımın ve kolaylaştırman sebebiyle işledim.” derse, Cenab-ı Hak onun ibadetini kabul ederek;
“Ey kulum, sen de bana itaat ettin, bana yaklaşma sebeplerini tamamladın!” buyurur.
Eğer o âbid kul, bu güzel amelde fail-i hakiki olan Cenab-ı Hakk’ı unutup kendine bakarak;
“Bu ameli ben işledim ve taati devam ettirerek Hakka yakın oldum.” şeklinde kendine varlık verirse, Hak Teâlâ ondan vüz çevirerek;
“Ey kulum, seni o güzel amele muvaffak eden, onu kolaylaştıran ancak ben idim, senin ne medhalin var?” deyip onu reddeder.
Yine insan bir günah işleyip de onu Cenab-ı Hak’tan bilerek;
Yarabbi, sen takdir ve kaza ettin. Senin ezeldeki hükmün ol-masaydı, ben bu günahı işlemezdim.” derse, Cenab-ı Hak ona gazap ederek;
“Ey insanoğlu, sen de kötülük ve mâsiyetle cahillik gösterdin!” der, azarlar.
İnsan o günahı nefsine atfederek;
“Yarabbi, nefsime zulmettim, pek fazla kötülük ve cahil hükmü gösterdim.” yolunda kusurunun bağışlanmasını dilerse, Cenab-ı Hak lütufla ona dönerek;
‘Ey kulum, o mâsiyete ben hükmetmiş, onu ben takdir etmiştim. Şimdi de af ve mağfiret eyledim!” buyurur.
Ataullah İskenderi – Hikemi Ataiyye Şerhi
Şerh:Seyyid Hafız Ahmed Mahir