Bir Kıssa
Eban bin İyaş Hazretleri anlatıyor;
Hasan Basri da Ashab-ı Kiram’dan Enes bin Malik’in yanından çıkıp giderken dört zencinin bir cenazeyi götürdüğünü gördüm. Hiç cemaati olmamasına hayret edip üzülerek onları takip ettim, Musallaya varınca cenaze namazı için imam olmamı istediler. Namazı kıldırdım ve onlara cenazenin kim olduğunu sordum. Orada bulunan bir kadını işaret ederek:
“Bizi şu kadın kiraladı, getirtti!” dediler.
Defnettikten sonra o kadın sevinç içinde gülerek kalktı, gitti. Merak edip arkasından yetiştim:
“Cenaze kimindi ve niçin güldün?” diye sıkıştırdım.
Mecbur kalıp anlattı:
“Bu benim oğlumdur, dünyada işlemedik günah bırakmadı. Nihayet üç gün kadar hastalık çekip yattı ve bana vasiyet edip dedi ki:
‘Anneciğim, ben son nefesimi verince komşulara ve kimseye haber verme ki sevinirler ve cenazeme gelmezler. Seni biraz daha üzerler. Yalnız şu yüzüğüm üzerine kelime-i şehadet yazdırıp kefenimin içine koy! Umarım ki af ve mağfirete uğrarım. Ayağınla yüzüme basarak, işte Rabbine âsi olanın cezası budur, de! Bir de beni defnettikten sonra iki elini göğe kaldır da; Yarabbi, ben bu oğlumdan razıyım, sen de razı ol diye dua et!’
Ben bu vasiyeti yerine getirip dua ederken oğlum yukarıda açıkça göründü ve gayet anlaşılacak bir dille;
Annecim,gözün aydın ! Ben rahmeti sonsuz ve asilere keremi daha çok olan Rabbimin huzuruna affedilerek geldim.’dedi,Onun için güldüm.
Ataullah İskenderi – Hikemi Ataiyye Şerhi
Şerh:Seyyid Hafız Ahmed Mahir