Türkiye’deki Hayalet

cagdaslasmak Türkiye'deki Hayalet

89’a kadar kana, çamura bulamış Avrupa’yı. İspanya’da engizisyon olmuş, Rusya’da çar.Avrupa’dan kovulunca bize sığınmış.

Baş tâcı etmişiz ” bîvei bâkir” i. Elli yıl düşünce yasaklanmış; îman, suç sayılmış. Bu izm uğruna bütün izmlere düşman kesilmişiz. Onu her tehlikeden korumak için hapishâneler yükseltmiş, matbaalar kurmuş, mektepler açmışız. Gediklerden sızan her fikir süngü ile tepelenmiş. Kamuoyu o mâbûdenin şüpheli rakiplerini haklamak için iktidarla elele vermiş. Kanun hiç bir itizâle göz açtırmamış.

Kâh batıcılık olmuş, kâh batı düşmanlığı. Her izm onun himayesinde sahneye çıkmış. Bu yedi ceddi yabancı âlüftenin dilimizde adı yok. Batı obskürantizm demiş. Obskürantizm kocayıp dermansızlaşınca, surların ardında bekliyen her tefekkür bulanık bir sel gibi boşalmış ülkeye. Beyni iğdiş edilen nesiller büyük bir susuzlukla bu kirli sulara eğilmiş. Ve düşünce, mâhiyeti meçhûl bir içki gibi çıldırtmış herkesi. Kırk beş milyon kırk beş milyona düşman kesilmiş.

Obskürantizm heyûlası yok edilmedikçe, herhangi bir diriliş hayâline kapılamk çılgınlık.

SLOGAN, İLKELİN İDEOLOJİSİ

Karanlıkta kavga olmaz. İdeolojiler, uçurumları aydınlatan hırsız fenerleri. İstemesek de onlara muhtacız. Kaosu kosmos yapan insan zekâsı, tecrübelerini ideolojilerde sergilemiş. İdeolojiye düşmanlık, tek izme teslimiyettir : Obskürantizme. İdeolojiler siyaset dünyasının haritaları. Haritasız denize açılınır mı? Ama harita tehlikeli bir yolculukta tek kılavuz olamaz. Pusulaya da ihtiyaç var. Pusula : şuur. Tarih şuuru, milliyet şuuru, kişilik şuuru. İdeolojilerin peşine takılanlar pusulasızdırlar.

Gemi ya kayalara çarptı, ya batağa saplandı. İdeolojilerin ışığına göz yumanları sloganlar yönetir. Karanlık kinlerin birbirine saldırttığı çılgın sürülerin savaş çığlığıdır, slogan. İlkelin, budalanın, papağanın ideolojisidir. Düşünce ile çığlık bağdaşmaz. Şuurun sesi çığlık değildir. Yabanî bağırır, medenî insan konuşur. Bu çocuklar yıllarca konuşturulmadı. Hınçlarını üç beş kelime ile surarımıza tükürüyorlar. İdeolojileri yasakladığımız için hışımlarına uğradık. Demokrasinin demopedi olduğunu kimse düşünmedi. Aczin hürriyetperverliği yalanların en nâmussuzu. Bahşedilen hürriyet, ölmek ve öldürmek hürriyeti.

İnceleyin:  Devlet-i Aliyye'nin Demokrasi,Sosyalizm Gibi Davası Yoktur...

Toprak sarsılıyor!..Hep birden esfel-i safîline yuvarlanmak istemiyorsak, gözlerimizi açmalıyız. İnsanlar sloganla güdülmez. Düşünceye hürriyet, sonsuz hürriyet. Kitaptan değil kitapsızlıktan korkmalıyız. Bütün ideolojilere kapıları açmak, hepsini tanımak, hepsini tartışmak ve Türkiye’nin kaderini onların aydınlığında fakat tarihimizin büyük mirasına dayanarak inşa etmek. İşte, en doğru yol.

Cemil MERİÇ

HİSAR OCAK-ŞUBAT 1979

SAYI:256 SAYFA:5

Muhammed Ali

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir