Rükneddîn Kılıç Arslan ile II. İzzeddîn Keykavus’un Saltanatı
IV. Kılıç Arslan Selçuklu tahtına oturduğunda Konya civarında ordugâh kurmuş olan Baycu Noyan ile bir barış antlaşması yapıldı. Bu yeni sultanın tek başına saltanatı ancak bir kaç ay gibi kısa bir sürede sona erdi. İlhanlı hükümdarı Hûlâgû Bağdat üzerine yürüyeceği zaman, Baycu’yu da bu sefere çağırdı. Baycu’nun yokluğu, II. İzzeddîn Keykavus’un İznik imparatoru II. Theodoros Laskaris (1254-1258)’den sağladığı yardımla Konya’ya girmesine ve tahta oturmasına imkân vermişti (14 Rebî II. 655/1 Mayıs 1257) . IV. Kılıç Arslan bu durumda önce Kayseri’ye çekildi, sonra II. İzzeddîn Keykavus’a mukavemet edemeyeceğini anlayınca İlhanlı Sultanı’na başvurdu ve tekrar sultanlık yarlığı elde etti. Bundan sonra iki taraf tekrar saltanat mücadelesine başladılar, bu mücadele sırasında IV. Kılıç Arslan Moğollardan yardım alıyordu. Ne var ki, bu sırada en fazla zarar gören muhakkak Anadolu halkı idi. Öte taraftan Alâeddîn Keykubâd ile Moğollara gönderilen Selçuklu elçi heyeti dört yıllık bir yolculuktan sonra Anadolu’ya dönebilmişti. Bu heyeti teşkil edenler yolculuk esnasında da birbirleri ile geçinememişlerdi. II. İzzeddîn Keykavus sultanlığını sürdürebilmek için Merağa’da bulunan Hûlâgû’nun huzuruna gitmek zorunda kaldı (656 Şaban/Ağustos 1258). Neticede Hûlâgû, Mengü Kaan’ın devleti iki sultanın idare etmesini bildiren ve ayrıca Selçuklu ülkesini ikiye bölen yarlığını tatbik etmeyi uygun gördü. Mengü Kaan Kızılırmak batısından (Sivas’tan) Bizans hududuna kadar olan yerleri II. İzzeddîn Keykavus’a; Sivas’tan Moğol hudûduna kadar olan bölgeleri de IV. Kılıç Arslan’a vermişti. Her iki sultan da bu yarlığı uygulamak üzere anlaştılar. Bu sırada Muineddîn Pervane devlet adamı olarak kendini göstermiş ve ön plana çıkmıştı. Ayrıca burada yapılan anlaşma ile Selçuklular Moğollara yıllık haraç olarak 200.000 dinar (20 tümen), kıymetli kumaşlar, beş yüz at ve beş yüz katır verecekti.
Daha sonra olaylar II. İzzeddîn Keykavus’un aleyhine gelişti. O Moğollara yıllık haraç vermek istememiş ve Hristiyan dayıları ile eğlenceye dalmıştı. Buna mukabil IV. Kılıç Arslan ve Muineddîn Süleyman (Pervâne) Moğollar ile iş birliği yapıyor ve onları II. İzzeddîn Keykavus aleyhine kışkırtıyorlardı. Nihayet Moğolların Alıncak Noyan idaresindeki bir ordusu Konya üzerine yürüdü. II. İzzeddîn Keykavus Antalya’ya çekilirken, ona bağlı Selçuklu ordusu Moğollara karşı savaşa girişiyor ve mağlup oluyordu. II. İzzeddîn Keykavus bu sırada dış devletlerden yardım arıyor ve 1260’da Ayn Câlût’ta Moğolları mağlup eden Memlûk sultanı Baybars’a başvuruyordu. Fakat bu yardım gerçekleşmeden Moğol baskısı karşısında II. İzzeddîn Keykavus Antalya’dan gemiye binerek İstanbul’a kaçmak zorunda kaldı (1262). O İstanbul’u tekrar Latinlerden geri almaya muvaffak olan VIII. Mikhail Palaiologos (1259-1282) tarafından çok iyi karşılandı. Böylece Selçuklu Devleti’nin iki sultan tarafından idare edilme devri sonra eriyor, ülkeye tek başına IV. Kılıç Arslan hâkim oluyordu. II. İzzeddîn Keykavus ise daha sonra Altın Orda hükümdarının yanma götürülmüş ve 1279 veya 1280’de Kırım’da ölmüştür.
Kaynak:
Erdoğan Merçil-Müslüman Türk Devletleri Tarihi
Necmeddin-i Dâye [*****] çev. Halil Baltacı Necmeddin-i Dâye (ö. 654/1256) tasavvufun bir din yorumu…
Gazzâlî [*] çev. Osman Demir Gazzâlî (ö. 505/111) Allah’ı bilmenin imkânı ve yöntemi konusunda…
Gazzâlî [*] çev. Mahmut Kaya Te’vilin şartlarını tespit etmeyi ve iman ile küfür arasındaki…
Kilise babalarının en ziyade iltifat ettiği, teolojik ağırlıklı bir anlatıma sahip Yuhanna Incil’inin l’inci Bab’ının…
İçinde yaşadığımız dönemin hakim zihniyetini karak- terize eden en önemli hususlardan biri de, hiç şüphesiz,…
İçinde yaşadığımız dünya, bedensel varlığımız ve duygularımız zamanın eliyle şekillenir. Sabretmeyi, şükretme- yi, iyiliğin ve…