Gıyâseddîn Keyhusrev’in İlk Saltanat
I.Gıyâseddîn Keyhusrev ilk tahta çıkışında beş yıl hükümdarlık yaptı. Başlangıçta onun hükümdarlığına pek itiraz olmamış, bu arada en muhteris Şehzade Kutbeddîn Melikşâh da ölmüştü. Daha sonra Gıyâseddîn Keyhusrev, imparator İÜ. Aleksios (1195-1203)’un tüccarları hapsetmesi üzerine, Bizans ile arası açılmış ve bir sefer tertiplemişti. Sultan, Menderes Nehri vadisi boyunca Frigya’daki Antioch (Antiokheia) şehrine kadar ilerlediği bu seferde, özellikle Karia ve Tantalus halkından beş bin esir alarak bunları nüfusu azalmış olan Akşehir bölgesinde yerleştirmiş, onlara yeniden hayat kurmaları için her türlü yardımı yapmış ve beş yıl vergiden muaf tutmuştu.
Kendilerine karşı gösterilen iyi muameleden dolayı bu halk çok memnun olmuş, Bizans ile yapılan anlaşmadan sonra da ülkelerine dönmemişti. Hatta Hristiyanlardan daha başkaları da Selçuklu topraklarına kendi arzuları ile göç etmişti (muhtemelen 1197 yılının başları).
Öte taraftan zaman geçtikçe Tokat meliki Rükneddîn Süleyman-şâh’ın Konya’ya ve sultanlığa hâkim olmak istediği anlaşılıyor. O önce babasını zehirlediği ve annesinin hristiyan olduğu rivayetleri ile Gıyâseddîn Keyhusrev’i yıpratmaya çalışmış, sonra da öteki kardeşleri yerlerinde bırakacağı vaadi ile kendi safına çekmişti. Nihayet Rükneddîn Süleyman-şâh Konya üzerine yürüdü. Onun Konya’yı muhasarası dört ay kadar sürmüş, bu arada halk Gıyâseddin Keyhüsrev’e sadık kalarak şehri savunmuştu. Neticede şehrin ileri gelenleri Süleyman-şâh’a elçi göndererek; muhasaradan vazgeçerse sefer masrafının üç taksitle karşılanacağını eğer ülkeyi almakta kararlı ise sultana, çocuklarına ve taraftarlarına ve hâzinesine dokunmayacağı ve istediği yere gitmekte serbest olduğu hususunda güvence ve yemin-nâme (ahd-nâme) vermesini istediler. Süleyman-şâh ise başkenti almakta kararlı olduğunu bildirdi. îki taraf arasında anlaşmanın imzalanmasından sonra Gıyâseddîn Keyhusrev acele olarak şehri terk etti ve bir süre Anadolu’da dolaşarak İstanbul’a gitti.
Kaynak:
Erdoğan Merçil- Müslüman Türk Devletleri Tarihi
Necmeddin-i Dâye [*****] çev. Halil Baltacı Necmeddin-i Dâye (ö. 654/1256) tasavvufun bir din yorumu…
Gazzâlî [*] çev. Osman Demir Gazzâlî (ö. 505/111) Allah’ı bilmenin imkânı ve yöntemi konusunda…
Gazzâlî [*] çev. Mahmut Kaya Te’vilin şartlarını tespit etmeyi ve iman ile küfür arasındaki…
Kilise babalarının en ziyade iltifat ettiği, teolojik ağırlıklı bir anlatıma sahip Yuhanna Incil’inin l’inci Bab’ının…
İçinde yaşadığımız dönemin hakim zihniyetini karak- terize eden en önemli hususlardan biri de, hiç şüphesiz,…
İçinde yaşadığımız dünya, bedensel varlığımız ve duygularımız zamanın eliyle şekillenir. Sabretmeyi, şükretme- yi, iyiliğin ve…