İnsan’ın Bilmeye Muhtaç Olduğu Şeyler..

Bil ki insanın, bilmeye muhtaç olduğu şeyler üçtür, ‘in’sanlar da mazi (geçmiş), hal (şimdiki zaman) ve istikbâl (gelecek)tir. Birincisi: Mazi, insanın daha evvel mevcut olan varlığı bilip tanımasıdır. Daha evvel mevcut olan varlık, insanı yokluktan varlığa çıkaran Allah Teâlâ’dır. Bil ki Allah’ın zâtının hakikati, künhü, insan tarafından kesinlikle bilinemez, İnsan tayfından bilinebilecek olan ancak O’nun […]

Daha fazla oku
Sadr-Kalb-Akıl İlişkileri

Altıncı fasıl: Bu fasıl “sadr” kelimesinin ne demek olduğu hakkındadır. Bil ki, bu kelimeyle bazan, “kalb” murad edilir. Nitekim Cenâb-ı Hak “Allah’ın göğsünü İslâm’la açtığı kimse…” (Zümer,22) “Rabbim göğsüme genişlik ver” (Tâhâ, 25) “Ve kalblerde olan şeyler saçılıp ortaya döküldüğünde”(Adiyat, 10) ve “(Allah) gözlerin hain bakışını, göğüslerin gizleyeceği her şeyi bilir” (Mûmin, 19) buyurmuştur. Bazan […]

Daha fazla oku
İnsanın Vücudu Bir Ülke Gibidir

Birinci Misal: Bil ki, bedenin tamamı bir ülke gibidir. Göğüs onun kalesi, gönül köşkü, kalb tahtı; ruh hükümdarı, akıl veziri; şehvet o beldeye nimetleri celbeden en büyük görevli, memur; gazab devamlı dövme ve terbiye etmekle meşgul olan seyis; duyu organları ise, onun gözcüleri; diğer kuvvetler ise, hizmetçiler, işçiler ve sanatkârlar gibidirler. Şeytan, işte bu beldenin, […]

Daha fazla oku
Takva mı İlim mi?

Buna göre, şayet, “Takva, amel ye ilimden daha kıymetlidir. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s) “Bir tek fakîh, şeytan için, bin âbidden daha çetindir…”(Tirmizi..) buyurmuştur..” denilirse, biz deriz ki: Takva, ilmin meyvesidir. Çünkü Cenâb-ı Hak, “Allah’ı hakkıyla ancak, O’nun alim kulları tazim eder…” (Fatır, 18) buyurmuştur. Şu halde takva, ancak âlim için söz konusudur. O halde,, müttakî […]

Daha fazla oku
Resullerin Rehberliği

..Allah Teâlâ, “Bir fasık, size bir haber getirirse, onu araştırın”yani “inceden inceye araştırın, açın çözün” buyurunca, bunun peşinden, “Hem bilin ki içinizde Allah’ın peygamberi var”(Hucurat,7) buyurmuştur ki bu, “Bu meseleyi ve hususu, Peygamber (s.a.s)’e müracaat etmek suretiyle çözmeniz, sizin için daha kolaydır. Çünkü o, aranızda bir açıklayıcı ve bir mûrşiddir” manasına olup, tıpkı, bir hocanın […]

Daha fazla oku
Günah Örtmenin Manası

Cenâb-ı Hak daha sonra ”(Allah) iman eden kimselerin de günahlarını örtmüş, affetmiş ve hallerini iyileştirmiştir” (Muhammed,2)buyurmuştur. Bu ifadede, “yok etti, sildi” kelimeleriyle meydana gelen müjdeye bir işaret vardır. Çünkü birşeyi silip-yoketmek, başka birşeyin onun yerine konulduğunu ifade etmez. Ama örtme (setr), bunu ifade eder. Çünkü eskimiş yahut kirlenmiş bir elbiseyi örtmek isteyen kimse, onu aymsıyla […]

Daha fazla oku
Hz. Peygamber (s.a.s)’in İstiğfarı

  Allah’dan başka hiçbir tanrı yoktur. Hem kendinin, hem de mü’minlerle, mü’minlerin günahının bağışlanmasını iste. Allah, dolaştığınız yeri de, banndığınız yeri de bilir” (Muhammed, 19) …. Ayetteki, “Günahının bağışlanmasını iste” ifadesi şu iki şekilde açıklanabilir: 1) Bununla Hz. Peygamber (s.a.s)’e hitab edilmiş; ama mü’minler kastedilmiştir. Bu, uzak bir ihtimaldir. Çünkü zaten ayette mü’minler ve mü’mineler […]

Daha fazla oku
Allah’a İmanın Kapsamı

Birinci Nev: Birinci kısma, yani Allah’a iman meselesine gelince, bil ki bu husus, şu beş hususu kapsar: Cenâb-ı Hakk’ın zatını, sıfatlarını, fiillerini, hükümlerini ve isimlerini tanıyıp bilmek… Hak Teâlâ’nın zâtını bilmek, kişinin Allah’ın varlığını, kıdemini ve bekasını bilmesi demektir. Allah’ın sıfatlarını bilme ise, iki çeşittir: 1) Kendisini tenzih etmek, gerekli olan hususları bilmek. Bu da, […]

Daha fazla oku
Gizli ve Açık Günahı Bırakma Emri

“Günahın açığını da, gizlisini de terkedin. Çünkü günahı irtikab edenler mutlaka kazandıklarının cezasını göreceklerdir” (En’âm, 120). Bil ki, Allah Teâlâ, haram kılınan şeyleri iyice anlattığını beyan buyurunca, bunun peşinden, “Günahın açığını da, gizlisini de terkedin…” emriyle haram kılınan şeylerin tamamen terkedilmesi gerektiğini ifade eden beyanını getirmiştir. Âyette geçen ism (günah) kelimesinden maksat, günahı gerektiren her şeydir. […]

Daha fazla oku
Allah’ın Kıyamette Mahlukları Hesaba Çekmesinin Mahiyeti

Alimler, bu hesaba çekilmenin nasıl olacağı hususunda ihtilaf etmişlerdir. Bu cümleden olarak bazıları, “Allah Teâlâ bizzat kendisi, tek bir defada mahlûkatı hesaba çeker ve O’nu, bir söz, diğer sözleri duymaktan alıkoymaz..” derlerken, bazıları da “Hayır, aksine Cenâb-ı Hak, meleklere emreder, bunun üzerine de her bir melek, O’nun kullarından her birini hesaba çeker.. Çünkü, Allah’ın bizzat […]

Daha fazla oku