Şeriat Dilinde İbadet

Şeriat dilinde ibadet, niyete bağlı olarak yapılmasında sevap olan ve yüce Allah’a yaklaşmayı ifade eden özel itaattır. İtaat, niyete bağlı olsun olmasın ve kimin için yapıldığı bilinsin bilinmesin, yapılması hayırlı olan ameli yapmaktır. Allah’a yaklaşmak niyete bağlı olmasa bile yapılması hayırlı olan ameli, kime yapıldığını bilerek yani yaklaşmak istediği zatı tanıyarak yapmaktır. Bundan dolayı her […]

Daha fazla oku
Dinin Tarifi

Bilinen manaya gelince: Din, akıl sahiplerini kendi güzel arzuları ile bizzat iyilikleri yapmaya sevk eden ilahi bir nizamdır. Burada biraz duralım. Bu tanımlama, herşeyden önce hak dinin bir tanımlamasıdır. Çünkü bizzat iyiliğe gerçekten sevk etmek ancak hak dindedir. Batıl dinlerde ise bu sevk, hayali olur. Onlar, bizzat iyilik olmayan şeylere, olsa olsa iyilik adına bazı […]

Daha fazla oku
‘Allah’ Gerçek İlâhın Özel İsmidir

“Allah” gerçek ilahın özel ismidir. Daha doğrusu zat ismi ve özel ismi-dir. Yani Kur’an bize bu en yüce ve en büyük zatı, eksiksiz sıfatları ve güzel isimleriyle tanıtacak, bizim ve bütün kainatın ona olan ilgi ve alakamızı bildirecektir. Bundan dolayı Allah diye adlandırılan en büyük ve en yüce zat kainatın . meydana gelmesinde, devamında ve […]

Daha fazla oku
Rahman ve Rahim Arasındaki Farklar

Görüyoruz ki; (Rahmân, Rahîm) ikisi de rahmet masdarından mübalağa (pek çokluk) ifade eden birer sıfat olmakla beraber aralarında önemli farklar vardır. Bu farkları göstermek için müfessirler epeyce açıklamada bulunmuşlardır. Biz şu kadarıyla yetineceğiz: Yüce Allah’ın Rahmân oluşu, ezele (başlangıcı olmayışa), Rahim oluşu ise lâ yezale (ölümsüzlüğe) göredir. Bundan dolayı yaratıklar, yüce Allah’ın Rahmân olmasıyla başlangıçtaki […]

Daha fazla oku
Hayra’r-razıkin” Ne Demektir?

Alimler, her türlü rızkın Allah katından olduğunu bilinmesinden ötürü, ayetteki “Rızık verenlerin en hayırlısı muhakkak ki Allah’dır” ifadesinin ne demek olduğu hususunda, şu değişik izahları yapmışlardır: 1) Bu, farklılık hiç kimsenin gücünün yetemeyeceği şeyleri ancak Cenâb-ı Allah’ın verebilmesinden ötürüdür. 2) Bununla, Hak Teâlâ’nın, rızık vermede esas ve temel olduğu, başkalarının ise ancak Allah’ın kendilerine verdiği […]

Daha fazla oku
Konuşma Büyük Nimettir

Üçüncü matlûb: Hz. Musa (a.s)’ın “dilimden de düğümü çöz ki, sözümü iyi anlasınlar” ifadesidir. Bu ifadeyle ilgili birkaç mesele vardır: Birinci Mesele Bil ki konuşmak büyük bir lütuftur. Bunun böyle olduğuna şunlar delâlet eder: a) Cenâb-ı Hak ‘insanı yarattı; ona, beyânı öğretti” (Rahman. 3-4) buyurmuş, “ve ona, beyânı öğretti dememiştir. Çünkü Cenâb-ı Hak şayet bu […]

Daha fazla oku
İlahi Nur Güneşten Üstündür

Sonra biz deriz ki: Göğsün genişletilmesi demek olan bu manevi nûr, şu sebeblerden ötürü güneşin nûrdan daha üstündür: 1) Güneşin nurunu bulut engelleyebilir. Halbuki marifet güneşinin nurunu yedi kat pek bile engelleyemez. Çünkü Hak Teâlâ, “Güzel kelimeler ancak O’na yükselir” (Fatır. 1o) buyurmuştur. 2) Güneş geceleri batar, gündüzleri çıkar. Nitekim Hz. İbrahim (a.s), “Ben batanları […]

Daha fazla oku
Hz.Musa’nın Hz.Hızır’dan Ilim Taleb Etmesindeki Adablar

Derken, orada kullarımızdan bir kul buldular. Biz ona tarafımızdan bir rahmet vermiş, kendisine nezdimizden bir ilim öğretmiştik. Musa ona, “Sana öğretilen bu doğru ve faydalı ilimden, bana da öğretmen için, sana tabi olabilir miyim?” dedi.(Kehf,65-66) Sana öğretilen bu doğru ve faydalı ilimden, bana da öğretmen için, sana tabi olabilir miyim? Bu Talepteki Âdâb Bil ki […]

Daha fazla oku
İbadetteki lezzet

İbadetlerin faydalarını anlayan kimseye, ibadetle meşgul olmak güzel, başka şeylerle meşgul olmak ise ağır gelir. Bunun birkaç yönden izahı mümkündür. Birincisi: Kemâl, bizzat sevilen şeydir. Mutluluk vermesi bakımından, insanların en mükemmel ve güçlü halleri, Allah’a ibadetle meşgul olma halleridir.Çünkü böyle olan insan, kalbinin ilâhî nurla aydınlanmasını, dilinin en şerefli bir zikirle şereflenmesini, uzuvlarının da Cenâb-ı […]

Daha fazla oku
Şeytanın İnsana Girdiği Yollar

Şeytanın insana nüfuz edebildiği yollar, aslında üçtür. Bunlar şehvet, gazap ve hevadır. Buna göre şehvet, hayvanî; gazap, parçalayıcı ve hevâ da, şeytanîdir. Buna göre, şehvet bir afettir. Ne var ki, gazap ondan daha büyüktür. Gazap, bir afettir, ne var ki, hevâ ondan daha büyüktür. Buna göre Cenâb-ı Hakk’ın “Çünkü namaz edebsizlikten nehyeder” (Ankebut, 45). Bu […]

Daha fazla oku