Turist velinimetimizdir diyorlar. Turistlere ve onlara uyan insanlarımıza bakıyorum:
Bedenin ihtiyaçları ve zevkleri üzerinde bu kadar ihtimam ediyoruz, ya ruhumuz? Bütün bedenî arzularım doyurmakla beraber ruhî bir açlığın ve boşluğun pençesinde kıvranan insanları, hangi zevk, ne zamana kadar tatmin edebilir? Fakat şunu da ilâve etmek lâzım: Belki Avrupalı bu boşluğu hissediyor ve onu doldurmak için bir arayış içine de girmiştir; fakat, öyle görünüyor ki, bizim gözünü dünya zevklerine yeni yeni açan insanımız, Nasreddin Molla’nın tabiri ile ‘gözü açılmadık sığırcık yavruları’ henüz bu materialist zevklere doymuş olmaktan uzak! Ta ki Batılılar gibi, bizim insanımız da rûhunu tamâmen kaybedinceye kadar maddî ve behîmî zevklerin peşinde koşacak. Dünya böyle işte.
Necmeddin-i Dâye [*****] çev. Halil Baltacı Necmeddin-i Dâye (ö. 654/1256) tasavvufun bir din yorumu…
Gazzâlî [*] çev. Osman Demir Gazzâlî (ö. 505/111) Allah’ı bilmenin imkânı ve yöntemi konusunda…
Gazzâlî [*] çev. Mahmut Kaya Te’vilin şartlarını tespit etmeyi ve iman ile küfür arasındaki…
Kilise babalarının en ziyade iltifat ettiği, teolojik ağırlıklı bir anlatıma sahip Yuhanna Incil’inin l’inci Bab’ının…
İçinde yaşadığımız dönemin hakim zihniyetini karak- terize eden en önemli hususlardan biri de, hiç şüphesiz,…
İçinde yaşadığımız dünya, bedensel varlığımız ve duygularımız zamanın eliyle şekillenir. Sabretmeyi, şükretme- yi, iyiliğin ve…