Yakın Tarih
Melihşah Sezen – Mayınlı Arazide Gece Yürüyüşü...28 Mart 2025
Gizliliğinize değer veriyoruz
Tarama deneyiminizi geliştirmek, kişiselleştirilmiş reklamlar ya da içerikler sunmak ve trafiğimizi analiz etmek için çerezleri kullanıyoruz. "Tümünü Kabul Et"e tıklayarak, çerez kullanımımıza izin vermiş olursunuz.
Çerezleri, platformumuzda verimli bir şekilde gezinmenize ve belirli işlevleri gerçekleştirmenize yardımcı olmak için kullanıyoruz. Aşağıda her bir izin kategorisi altında, tüm çerezler hakkında ayrıntılı bilgi bulacaksınız.
"Gerekli" olarak kategorize edilen çerezler, sitenin temel işlevlerinin gerçekleştirilmesinde vazgeçilemez nitelikte olduklarından tarayıcınızda saklanır. ...
Gerekli çerezler, web sitesinin temel işlevleri için çok önemlidir ve web sitesi bunlar olmadan amaçlandığı şekilde çalışmayacaktır.Bu çerezler kişisel olarak tanımlanabilecek herhangi bir veriyi saklamaz.
Görüntülenecek çerez yok.
İşlevsel çerezler, web sitesinin içeriğini sosyal medya platformlarında paylaşmak, geri bildirim toplamak ve diğer üçüncü taraf özellikleri gibi belirli işlevlerin gerçekleştirilmesine yardımcı olur.
Görüntülenecek çerez yok.
Analitik çerezler, ziyaretçilerin web sitesiyle nasıl etkileşime girdiğini anlamak için kullanılır. Bu çerezler, ziyaretçi sayısı, hemen çıkma oranı, trafik kaynağı vb. Gibi ölçümler hakkında bilgi sağlamaya yardımcı olur.
Görüntülenecek çerez yok.
Performans çerezleri, ziyaretçilere daha iyi bir kullanıcı deneyimi sunmaya yardımcı olan web sitesinin temel performans indekslerini anlamak ve analiz etmek için kullanılır.
Görüntülenecek çerez yok.
Reklam çerezleri, ziyaretçilere daha önce ziyaret ettikleri sayfalara göre özelleştirilmiş reklamlar sunmak ve reklam kampanyasının etkinliğini analiz etmek için kullanılır.
Görüntülenecek çerez yok.
Muhammed Ali
20:00 - 27 Ocak 2015
Sultan Abdülhamid’in tahttan indirilmesinin dayanağı olan 31 Mart vakası ise, Türkiye tarihinin muhtemelen en büyük komplosudur. Padişah‘ı devirmek ve dindarları ezmek maksadı güden bu harekette, İttihatçılar tarafından “Meşrutiyet Muhafızları” ismiyle Rumeli’den getirilip İstanbul Taksim’deki Taşkışla’ya yerleştirilen askerler kullanılmıştır. “Avcı Taburları” da denilen bu askerler. Rumî takvimle 1325 yılının 31 Mart (Miladî takvimle 1909 yılının 14 […]
Muhammed Ali
19:00 - 27 Ocak 2015
0 Yorumlar
Bernard Lewis’in de belirttiği gibi, “Türk” kavramı, İslamiyet’le öylesine eş anlamlıydı ki; bilhassa Osmanlı dönemindeki Müslüman ahali “Türk” diye adlandırıldığı gibi, bir gayrimüslimin Müslümanlığı kabul etmesi de “Türk oldu” diye ifade edilirdi. Bu durum, dünya Müslümanları içinde özellikle “sine-i selase” (üç kucak) denilen üç dilden (Arapça, Farsça vç Türkçe) biri olan Türkçenin ortak dil olarak […]
Muhammed Ali
12:00 - 27 Ocak 2015
0 Yorumlar
Balkanlar, Osmanlı’nın sömürgeci bir devlet olmadığının açık göstergesidir. “Osmanlı Devleti’nin, Balkanlar’daki hâkimiyeti yaklaşık beş yüz yıl sürmüştür. Bu uzun dönem boyunca Müslüman-Türk kültürüne ait önemli eserler inşa edilmiş, bölgenin gayrimüslim halkları da bu zengin kültürden faydalanmıştır. Osmanlı Devleti imar çalışmalarına büyük önem vermiş; yollar, köprüler, camiler, medreseler inşa etmiş, ardında sayısız eser bırakmıştır. Ancak […]
Muhammed Ali
13:11 - 2 Ocak 2015
0 Yorumlar
Tanzimat, öncesi, dönemi ve sonrasıyla çelişkilerle dolu bir dönemdir. II. Mahmut’un gerçekleştirdiği devrim niteliğindeki yenilikler, toplumda infiallere neden olmuş, toplum hem padişahı hem de yenilikleri hoş karşılamamıştır. Padişaha ‘Gavur Padişah’ demesi, padişahın diniyle ilgili bir durum değildir: Getirdiklerinin topluma uymadığını göstermek içindir. İkinci Mahmut’un bu kadar rahat hareket edebilmesi, karşısında herhangi bir gücün olmaması nedeniyledir. […]
Yusuf Aslan
00:25 - 11 Kasım 2014
0 Yorumlar
Önemle tekrar ifade edelim ki, Kudüs, Hıristiyanlığın kaynağı ve merkezi sayılması nedeniyle çeşitli yıllarda, çeşitli Hıristiyan mezhepleri-ne ait patrikhane ve piskoposlukları içinde bulunduruyordu. Ayrıca, Kudüs ve çevresinde Hazret-i İsa’ya atfedilen bazı kutsal yerlerle, Meryem Ana ve diğer Hıristiyan azizlerine ait yerler ve binalar vardı. Bölge, İslam egemenliği altına girdikten sonra Hıristiyan topluluklarla bu kutsal yer […]
Yusuf Aslan
16:11 - 9 Kasım 2014
0 Yorumlar
1453 yılında İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmed, Osmanlı Devleti’ni günümüz Amerika Birleşik Devletleri gibi, dünyanın tek süper gücü haline getirmiştir. Nasıl İstanbul’da bulunan gayr-i Müslimlere onların hak ve hürriyetlerini garanti altına alan bir ferman vermiş ise, aynan öyle de kendisine, ellerinde Hz. Peygamber’in mübarek eliyle imzalı hatt-ı hümayunları ve Hz. Ömer’in Kufi Hattıyla yazılı yukarıda […]
Yusuf Aslan
15:38 - 25 Eylül 2014
0 Yorumlar
Osmanlı Devleti’nirı esasını gazâ ruhu teşkil ederdi. Az zamanda üç kıtaya ve açık denizlere yayılması; sağlam bir teşkilat ve güçlü bir cemiyet kurması bu sayede olmuştur. Gazâ (cihâd), “Allah yolunda savaşmak” demektir. Nitekim Osman Gazi, oğluna meşhur vasiyetinde şöyle diyor: “Bizim yolumuz Allah yoludur. Maksadımız Allah’ın dinini yaymaktır. Yoksa kuru kavga ve cihangirlik davası değildir! […]
Yusuf Aslan
15:35 - 25 Eylül 2014
0 Yorumlar
Kızıl Elma, tarihte Türk cihan hâkimiyeti idealini temsil eden bir semboldür. Bu idealin esasını i’lâ-yı kelimetullah da denilen gazâ ruhu teşkil eder. Bu da İslâm dininin her yerde işitilmesini temin etmek demektir. Kızıl Elma, Eski Türklerden beri hükümet erkânının da, askerin de, halkın da haberdar olduğu bir ideal idi. “HAKKIN BENİ GÖNDERDİĞİ YER” Kimine Vaktiyle […]
Yusuf Aslan
15:31 - 25 Eylül 2014
0 Yorumlar
Osmanlı Devleti’nin kazandığı son zafer Tesalya Harbi de denilen 1313 (1897) tarihli Yunan Harbi’dir. Yunanlıların Girit’e taarruzu üzerine kopan harbde Osmanlı ordusu, Avrupalı askerî otoritelerin “Altı ayda geçilemez” dediği Termofil geçidini 24 saatte geçip Atina önüne gelmişti. Sakarya ve Dumlupınar bir yana bırakılacak olursa, Osmanlı Devleti’nin kazandığı son harb, 1313 (1897) tarihli Yunan Harbi’dir. Tesalya […]
Muhammed Ali
13:00 - 20 Mayıs 2014
0 Yorumlar
..İlginç olan şudur: Vahddeddin’in ülkeyi terk ettiği zaman diliminde Ankara Hükümeti isteseydi bu durumu önleyebilirdi; buna gücü yeterdi. Ancak Ankara, adeta bu gelişmeye çanak tutulmuştur. M. Kemal Paşa, Vahdeddin’in ülkeyi terk edeceğini tahmin ediyordu. Hükümetin bile haberi olmadan bu konudaki sezinlemelerini Refet Paşa’ya bildirmiş ve Ona, “Vahdeddin kaçmak isterse mani olunmamasını” emretmişti.(1) Mani olunmadı ve […]
0 Yorumlar