Melihşah Sezen – Mayınlı Arazide Gece Yürüyüşü / Kitap Özeti

“Kral çıplak” demenin belki de bin bir yolu var fakat, Anadolu insanının başından geçen hadiseleri olanca çıplaklığıyla ifade etmenin bir yolu var mı, ondan emin değilim. Hiç kimse olanca çıplaklığıyla bu hakikatleri dile getirmedi, getiremedi. İlk paragrafta beyan ettiğim “saf entelektüel yetişmemesi” tamda buna karşılık geliyor. Çünkü eğer “kaygısız, minnetsiz, hakikati hakikat olduğu için dile […]

Daha fazla oku
Onur Atalay – Türk’e Tapmak / Kitap Özeti

Nancy Lindisfarne özellikle Türk akademisinde Kemalizm söz konusu olduğunda baş gösteren isteksizliğin kökenlerini kitabında geniş bir biçimde tartışır. Ona göre, Türkiye’de akademisyenler uzun süre kendilerini yönetici sınıfa dahil veya onunla ittifak halinde görmüşlerdir. Böyle olmayanlar dahi, eğitim yılları boyunca tutuculaşır. Ayrıca Türkiye gibi ülkelerde akademik kariyer şansı, pek çok durumda siyasi temkinle de irtibatlıdır. Akademik […]

Daha fazla oku
Sıffîn Savaşı -Hakem Olayı ve Hakemlerin Durumu

  Sıffîn Savaşı’nın en önemli evrelerinden birini bilindiği üzere tarihe Hakem Olayı diye geçen hadise teşkil etmektedir. Olayın bütün teferruatı elbette konumuzu ilgilendirmemekte ise de onda aldıkları pozisyon yönüyle bazı sahâbîler hakkında yapılan ithamlar, çalışmamız itibarıyla incelenmesi gereken meseleleri teşkil etmektedir. Bu yüzden kelâmcılarımızın il­gili konu bağlamında Hz. Ali, Hz. Muâviye, Ebû Mûsâ el-Eş‘arî ve […]

Daha fazla oku
Müminlerin Emiri Muaviye (radıyallahu anh)’ a Yöneltilen İthamlar ve Cevapları Bölüm:3

İtham: Ziyad bin Ebihi’yi kendi nesebine katmış olması Babasının tam olarak kim olduğu belli olmayan Ziyad’ a, Ziyad b. Ebihi yani babasının oğlu denmekte idi. Muaviye (radıyallahu anh) onu kendi soyuna katmış ve ismini Ziyad b. Ehi Süfyan olarak koymuştur. Ziyad b. Ebihi, Müminlerin Emiri Ali (radıyallah u anh)’ın Horasan valisi olarak görev yapıyordu ve […]

Daha fazla oku
Müminlerin Emiri Muaviye (radıyallahu anh)’ a Yöneltilen İthamlar ve Cevapları Bölüm:2

İtham: Muaviye baş olma iddiasıyla Ali (radıyallabu anb)’ın halifelik makamına göz dikmiş, Ali (radıyallah u anh) kendisini Şam valiliği görevinden aldığı için ona biat etmemiş hatta onunla savaşmıştır. İbnu’l-Kevva’nın Ebu Musa el-Eş’ari’ye şöyle dediği kayıtlıdır: “Şunu bil ki Muaviye, Mekke’nin fethiyle İslam’a girmiştir, babası da hiziblerin başıdır. Muaviye şuraya başvurmadan halifelik iddiasında bulunmuştur. Eğer Muaviye […]

Daha fazla oku
Müminlerin Emiri Muaviye (radıyallahu anh)’ a Yöneltilen İthamlar ve Cevapları Bölüm:1

  Tarihi vakaların yalancı ravilerin uydurma haberleri ile hakikatten koptuğu bir gerçektir ki bu rivayetlerin doğruluğunu araştırmadan yapılan okumalar neticesinde günahsız insanların haksız eleştirilere mahkum kaldığı da bilinmektedir. Tarih, nitekim senet ilmiyle alakalıdır ve vakaları aktaran insanların güvenilirliliği neticesinde yaşanan olayların gerçekliği ve keyfiyeti ortaya çıkmaktadır. Tıpkı hadis rivayetlerinde olduğu gibi tarihi nakillerde bulunan ravi […]

Daha fazla oku
Anadolu İnsanının Zindanı: Resmî Tarih

  *** Ali Şerîatî (ö. 1977) Çehâr Zindân-ı İnşân (İnsanın Dört Zindanı) isimli eserinde, insanoğlunun tabiat, tarih, toplum ve benlik zindanlarıyla çevrili olduğunu anlatır. Fakat onun insa­noğlunun zindan duvarlarından biri olarak ifade ettiği tarih, Anadolu insanının muhatap olduğu tarih değildir. Evet, tarih her insanın zihnî ve fiilî ufkunu sınırlayan bir yön taşır, ama bizim tarih […]

Daha fazla oku
Bir Garabetin Mazisi: 5816’nın Tarih-i Tevellüdü

Halk arasında “Atatürk’ü Koruma Kanunu” yahud kanun numarası olan “5816” adlarıyla bilinen “Atatürk Aleyhinde İş­lenen Suçlar Hakkında Kanun”, resmî olarak 25.7.1951 tarihin­de kabul edilerek Adnan Menderes (ö. 1961) başkanlığındaki Demokrat Parti Hükümeti döneminde hayatımıza girmiştir. “Atatürk aleyhinde işlenen suç” ifadesi aslında oldukça müp­hem bir anlam dünyasma olduğu için, birkaç maddeyle ilgili kanunda söz konusu suç […]

Daha fazla oku
İçki

  İçki Dönem belgelerinde ve metinlerinde özel ifadesiyle arak ve hamr/şarap olarak geçen, genel ifadesiyle müskirat[61] diye isimlendirilen, bugün ise içki olarak ifade edilen alkollü içecekler konusu, Osmanlı geleneksel zihniyet ve sistemindeki değişimi takip etmeye imkân sağlayan önemli konu başlıklarından birini teşkil etmektedir. Çünkü içki konusu özelde Osmanlı genelde ise Müslüman bireyler ve toplum­lar açısından […]

Daha fazla oku
Türkiye’de Tek-Parti Dönemi Totaliterlik Deneyimi

1 Tek-Parti Diktatörlükleri Avrupa’da iki dünya savaşı arasındaki dönemde birçok otoriter rejim kurulmuştu. Öyle ki 1918-45 arasındaki yıllara “diktatörlükler çağı” demek yanlış olmaz. İtalya’da Faşistler 1922’nin Ekim ayında Roma Yürüyüşü ile iktidara geldi; Almanya’da Naziler 1933’te Hit- ler’in Şansölye ilan edilmesiyle büyük bir zafer kazandılar; İspanya 1923’ten 1930’a kadar General Primo de Rivera’nın askeri diktatör […]

Daha fazla oku