Kategoriler: Osmanlı Tarihi

Sultan 2.Abdülhamid’in Büyüklüğü

Tarihte önemli rol oynamış devlet adamlarının başarıları önceden görme ve önceden tahmin etme kaabiliyetlerine dayanır. Devlet adamının varsayımları küçük ve hayali düşüncelere dayanıyorsa, olayların analizinden çıkmıyorsa, bunun kaçınılmaz zararlarına katlanmak zorunda kalan bütün bir toplum olacaktır.

Şimdi bir mukayese yapmak istiyorum: Talat Paşa anılarının ikinci bölümünde (Talat Paşa’nın Anıları, Say Yayınları) Türkiye iç yönetimini örgütlemek, ticaret ve sanayiini geliştirip koruyabilmek için, kısaca yaşaya- bilmek ve varlığını koruyabilmek için öteden beri devlet gruplarından birine katılmak üzere bir imkan aramıştı. Fakat devletlerden hiçbiri buna razı olduğunu bildirmemişti. Bu sırada Almanya Türkiye ile eşit şartlar altında bir anlaşma yapmak istediğini bildirdi. Biz hemen bu teklifin bir savaş tehlikesin­den doğduğunu anladık. Bir devletin zayıf Türkiyeyi kendi bağlaşıkları arasına almak istemesi için bu derece önemli bir sebebin varolması gerekeceğini de  tabii buluyorduk. Fakat bizim düşüncemiz bir genel savaşın çıkmayacağı ve bizim de bir kere bu anlaşmaya girmekle, artık devletimizi her türlü tehlikeden  korumuş olacağımız yolundaydı” diyor.

Bir de Sultan II. Abdülhamit Hanın görüşüne bakalım, Abdülhamit  Hanın Hatıralar kitabını bulamadığım için alıntı yapamıyorum. Sultan eserinde özetle şöyle diyor: Tahta geçer geçmez uygulamaya başladığım ve sonuna kadar kimseye sezdirmediğim politikanın temelleri büyük bir dünya savaşının kesin olarak çıkacağı düşüncesine dayalıydı. Biz bu savaşın dışında kalamazdık. O halde kimin yanında olmalıydık? Güçlü bir kara ordusuna ihtiyacı olan devletin yanında olmamız gerekirdi. Bu devlet de dünyanın en büyük deniz gücüne sahip olan İngiltere idi. İngiltereyi safımıza çekebilmek için, Bağdat Demiryolunu yapma hakkını Almanlara verdim. Amacım Alınanlardan yana olduğum görün­tüsünü vererek İngilterenin dikkatini çekmek ve gözdağı vermekti. Ayrıca donanmayı kızağa çektim. Çünkü donanmanın bütün personeli İngilizler’den ibaret olduğu gibi, çıkacak savaşta donanmaya da ihtiyacımız olmayacaktı. Donanmaya yapılacak masrafı kara ordusuna aktarmak, güçlenmesine katkıda bulunmak da böylece mümkün olacaktı. Ne var ki Talat Paşa ve avanesi benim düşüncelerimin tam tersini uyguladı.

Evet böyle diyor büyük Sultan. Şimdi iki devlet adamının arasındaki kalite farkını görüyor musunuz? Birisi kırkyıl öncesinden büyük bir genel savaşın çıkacağını görüyor ve ona göre tedbirler alıyor, öbürü tehlike çanları çaldığı, savaş gözle görülür bir hal aldığı halde bizim düşüncemiz bir gene! savaşın çıkmayacağı yolundaydı diyor. Ve Almanya’nın oyununa gelerek ülkeyi savaşa sürükleyip perişan ediyor.

Alaaddin Özdenören,

Muhammed Ali

Son Yazılar

Tecelli Türleri

  Necmeddin-i Dâye [*****] çev. Halil Baltacı Necmeddin-i Dâye (ö. 654/1256) tasavvufun bir din yorumu…

2 ay önce

Allah’ı Bilmenin İmkânı ve Bunun Yöntemi

  Gazzâlî [*] çev. Osman Demir Gazzâlî (ö. 505/111) Allah’ı bilmenin imkânı ve yöntemi konusunda…

2 ay önce

Varlık Mertebeleri ve Te’vil

  Gazzâlî [*] çev. Mahmut Kaya Te’vilin şartlarını tespit etmeyi ve iman ile küfür arasındaki…

2 ay önce

Dilin Kabuğu

Kilise babalarının en ziyade iltifat ettiği, teolojik ağır­lıklı bir anlatıma sahip Yuhanna Incil’inin l’inci Bab’ının…

2 ay önce

Çözüm Aldatmacası

İçinde yaşadığımız dönemin hakim zihniyetini karak- terize eden en önemli hususlardan biri de, hiç şüphesiz,…

2 ay önce

Anda Olmak -Geçmiş ve Gelecek Arasında Bir Yer

İçinde yaşadığımız dünya, bedensel varlığımız ve duygu­larımız zamanın eliyle şekillenir. Sabretmeyi, şükretme- yi, iyiliğin ve…

2 ay önce