İslam Tarih
Müminlerin Emiri Muaviye (radıyallahu anh)’ a Yöneltilen...17 Aralık 2024
Yusuf Aslan
12:09 - 10 Haziran 2014
Demek ki, Avrupa’nın Asya’yı hâkimiyeti altına almak temâyülü tek kelimede billurlaşır: Avrupalılaşma. Bu emeli gerçekleştirmek için önce silâha baş vurulur. Asya’nın, daha doğrusu İslâm – Türk’ün mukabil taarruzu haçlı emellerini akâmete uğratınca açık savaşın yerini soğuk savaş alır. Emperyalizmler Asya’ya dostça hulûle çalışırlar. Bunun için her vâsıta meşrû görülür. Yalan, desîse, riyâ… Kapitalizm Osmanlı’yı hiç […]
Yusuf Aslan
12:06 - 10 Haziran 2014
0 Yorumlar
Dünya mecburi öğretimi tartışıyor. Mecburi (zorunlu) öğretimin 19. Yüzyılın programı olduğu, yüzyılımızın dünyasında zorunlu öğretim yerine daha esnek, kabiliyetleri daha fazla değerlendiren ve ihtiyaçları karşılayan “okulsuz toplum” projeleri ilgi topluyor. İlgi toplamakla kalmıyor, mecburi öğretim dışında uygulamalar yaygınlaşıyor. Mecburi öğretim, bilim ve eğitim zeminlerinde tartışılmak yerine, bilimi ve eğitimi yönlendirme merkezlerinde şekillendiriyor. Bu yüzden, geniş […]
Yusuf Aslan
12:05 - 10 Haziran 2014
0 Yorumlar
Batılılar, batıcıların yaptığını hiçbir zaman yapmıyorlar! Babalar, halkı 1920’lerden beri zorunlu ve ömür boyu batılılaşma dersine tâbi tutuyorlar. Mağlubiyet ideolojisi tedris ettiriyorlar. Türkiye’de gerçek örgün eğitim bundan ibarettir! Bu dersin gönülsüz dinleyicisi olan halk hep teneffüse çıkmayı bekliyor! 1923’te ders başladı. 1930’da teneffüs yapılacakmış gibi oldu. Başöğretmenin teneffüs zilini çalmasıyla ders zilini çalması bir oldu. […]
Yusuf Aslan
12:02 - 10 Haziran 2014
0 Yorumlar
Batılılaşma tam mânâsıyla bir mağlubiyet ideolojisidir (Cengiz Aktar, “Batılılaştırma” diyor, Türkiye’nin Batılılaştırılması kitabında). Batılılaştırılma ister istemez bir dışarıdanlığı, bir müdahaleyi, zorlayıcılığı, dayatmayı gündeme getiriyor. Ancak mağlûplar böyle bir dayatmaya maruz kalabilir! Meselenin bir yönü bu. Diğer yönü: İmkânsızı mümkün kılmanın beyhude gayreti! Çünkü, ancak batılılar batılı olabilir; bugüne kadar da batılılardan başka hiçbir toplum batılı […]
Yusuf Aslan
22:19 - 28 Mart 2014
0 Yorumlar
Kültür, bir toplumu diğerlerinden farklı kılan değerler bütünü ve hayatı algılama biçimidir. Bilim ve teknoloji evrensel ama kültür millîdir. Kültürlerin millî olması, içlerine kapanık, diğer kültürlerden kopuk olmaları anlamına gelmez. Yeryüzünde saf, katışıksız kültür unsuru yoktur. Hiçbir dil, mimari, musikî yoktur ki diğerlerinden etkilenmemiş, beslenmemiş olsun. Fransız Filozofu Alain, “Arslanın vücudu yediği diğer hayvanların vücudundan […]
Yusuf Aslan
23:48 - 12 Mart 2014
0 Yorumlar
Hepimiz ilkokuldan beri Türkiye’nin yüzölçümünün 780 bin küsur km2 olduğunu, üç tarafı denizlerle çevrili bir yarım ada olduğunu, iklimini, bölgelere göre bitki örtüsünü dışarıdan neler alıp, dışarıya neler sattığını üç aşağı beş yukarı biliriz. Bizim bu yazının başlığında kullandığımız “tanımak” tabii ki sadece bir coğrafi tanımayı ifade etmiyor. Arapların bir atasözü vardır: “Mekân, mekin ile […]
Yusuf Aslan
23:53 - 1 Mart 2014
0 Yorumlar
Bilhassa Türk milliyetçiliği çok garip, çok talihsiz bir silâhtır. Çünkü tarihi boyunca bu millet Türk olmadan evvel Müslüman’dı. Müslüman’dı ve Osmanlı’ydı. İslâmiyet milleti idi âdeta. Bütün inananlar kardeşti, yani milletti. Bugüne kadar yapılan tariflerin en güzeli: aynı değerlere inanan, aynı değerler için seferber İslâm milleti. Bunun içinde zümreler olabilir. 600 sene bu millet kendini yeryüzünde […]
Muhammed Ali
13:19 - 28 Aralık 2013
0 Yorumlar
Esasen Türk Tiyatrosu diye birşey yok. Bizde tiyatro yok. Yapılanlar ve yazılanlar Batı’nın birer taklidi. Roman olmadığı gibi, tiyatro da yok bizde. Batı’da tiyatro kiliseden çıkmıştır. Kiliseden, yani hıristiyanlıktan. Papazlar câhil halka İsa’yı, doğumunu anlatabilmek için bazı vâsıtalara, gösteri vâsıtalarına baş vurmuşlar. Oradan çıkmış. Yerini, zamanla, bütün diğer sahalarda olduğu gibi drama bırakmış. Yani tezatlara. […]
Yusuf Aslan
11:27 - 31 Mayıs 2013
0 Yorumlar
On dokuzuncu asra kadar, Osmanlı ülkesinde bir ortak şuur vardı: İslâmiyet. Vahye dayanan bir hakikatler bütünü. O cihanşümul dinin izahı, yorumu ve yayılması için binlerce düşünce ve duygu adamı ömrünü harcamıştı. Bütün bir içtimaî nizamın temeliydi İslâmiyet. Sosyal bir sınıfın veya bir kavmin değil, ümmetin inançlarını dile getiriyordu. Ayıran değil, birleştirendi. İnananlar kardeştiler. İnananlar, yani […]
Yusuf Aslan
11:25 - 31 Mayıs 2013
0 Yorumlar
Istırap Salıncağı.. Bu salıncakta üç kişi üç sanarkâr, üç kalem.. Üç zekâ.. Necip Fazıl, Peyami Safa ve Cemil Meriç.. Bu salıncağın adı “inkılâp”. İsterseniz “Cumhuriyet” de diyebiliriz. Hattâ batılaşma da. Zaten bir müddet sonra “inkılâp” devrim olacaktır. Batılaşma “çağdaşlık..” İmparatorluk yıkılmış millî ıstırap.. Hilafet yıkılmış, dinî ıstırap.. Medeniyet yıkılmış, beşeri ve felsefî ıstırap.. Üç zakâ, […]
0 Yorumlar