Modern Uy­garlık Nicel Uygarlıktır

Modern dünyanın kendi tarzında bilim yaptığını iddia ettiği zamanlarda bile, tüm güçleri­ni yoğunlaştırması gerçekte, sanayi ve makinalaşmanın geliştirilmesinden başka hiçbir şey için de­ğildir: Böylece maddeye hakim olmak ve onu ken­di kullanımlarına tâbi kılmak isterken, başta da de­diğimiz gibi, ancak onun kölesi olabildiler: Sadece entellektüel tutkularını kelimeyi böyle bir durum­da kullanmaya izin varsa  makinalar icat ve […]

Daha fazla oku
Çağdaş İnsanın Bunalımı

Modern insan kendisini hakikat seviyesine yükseltmeye çalışacağı yerde, hakikati kendi seviyesine indirmek istemektedir.Kendilerine”geleneksel bilimler”den veya saf metafizikten söz edildiği zaman, sadece “lâdinî bilim”in ve “felsefe”nin söz konusu olduğunu düşünen bu kadar çok insanın bu­lunması kuşkusuz bu nedenledir. Kişisel kanılar alanında her zaman tartışma olabilir, çünkü insan aklı düzeyi aşa­maz ve çünkü insan hiçbir üstün ilkeye […]

Daha fazla oku
Anti-modern Olmak Batılı Olmak Değildir

‘Deyim ye­rindeyse «antimodern» olmak hiç de «anti Batılı» olmak değildir; çünkü bu aksine Batıyı kendi dü­zensizliğinden kurtarmaya uğraşmak için değerli olabilecek tek çabadır, öte yandan, kendi geleneği­ne bağlı her Doğulu da bu konuyu ancak bizim ele aldığımız gibi ele alır ve konuya başka türlü bak­maz. Hiç kuşkusuz asıl Batının, modern uygarlıkla özdeşleşen Batıdan daha az […]

Daha fazla oku
Modern Batı Teknolojisi

Modern Batı teknolojisi, sadece insanı işine yabancılaştıran bir yaşam biçimi yaratmamış, ayrıca bu teknolojiye sahip olanlara da, olmayanlara hükmetme gücü sunmuştur. Hayâl edilemeyecek düzeyde bilgi akışıyla beraber baskının gelişmiş formları, telefon, radyo, sinema, televizyon ve şimdi de internet ortaya çıktı. Söz konusu bilgi ve düşünce akışı İslâm dünyasından ve diğer Batı dışı kültürlerden Batı dünyasına ,hemen […]

Daha fazla oku
Modern İnsanın Çıkmazı

Kuşkusuz doğrudur ki, Batılılar birbiri ardı sıra Batıyı silip süpüren hareketlerin derinlerde yatan köklerinden habersizdirler; ve yine doğrudur ki hiç kimse, İkinci Dünya Savaşandan sonra Hippi hareketi gibi bir hareketin Batıda böylesine yaygınlaşacağını kestiremezdi. Ve yine kimse postmodernizm gibi bir akımı öngöremezdi. Fakat modernleşmiş Müslümanlar bu akımların öylesine uzağındadırlar ki, bırakın hareketlerin köklerinin farkında olmayı, yayılma […]

Daha fazla oku
Entelektüel ve Akademisyenle Nereye Kadar?

Dünyayı ve hayatı anlamak için önümüze sunulan iki figür var: Entelektüel ve akademisyen. İki figür de, hem hakikat’ten nasipsiz, hem de “halk”tan: O yüzden, bu iki figürün, bizi fırlattığı yer, “izm” çukuru: Entelektüalizm ve akademizm kıskacı. Entelektüel/izm ve akademi/zm, dünyayı, eşyayı ve insanı anlama sürecinde bir işe yarıyor elbette; ama çok sınırlı bir yere kadar. […]

Daha fazla oku
Biz Batı’yı Bütün Olarak Tanımadık

1960’lardan sonra Türkiye’yi salgın bir hastalık gibi istilâ eden Marksizm, anarşizm, komünizm vs. gibi izm’ler, doğrudan doğruya siyasî irfanımızın yokluğundan faydalanmışlardır. Biz Batı’yı bütün olarak tanımadık. Tanzimat devrinde tanımak istemiştik. Bizim dikkatimiz Batı’nın sadece dikenlerine yapraklarına takıldı. Yani ağaçla meşgul olmadık. Ormanla hiç meşgul olmadık. Rüzgârın tesadüfen önümüze serptiği birkaç kuru yaprakla uğraştık. Bir kelime […]

Daha fazla oku
Osmanlı için Edebiyat Eğlenceydi

Osmanlı’nın Batı’dan alacağı herhangi bir edebiyat nevi yoktu. Çünkü şiirde biz büyük bir merhale idik, şahika idik. Batı şiirinin bize vereceği bir şey yoktu. Roman ise bir eğlence unsuruydu. Geniş halk kitlelerine hitap eden, okumaya alıştıran, maceranın cazibesinden istifade eden ikinci derecede bir nevi idi. Batı’da da öyleydi. Balzac’a kadar Batı’da roman ciddiye alınmaz, hiçbir […]

Daha fazla oku
Teraküm Olmadan Medeniyet Olmaz

19.asrın fikir adamları toydular. Batıyı gerçek çehresi ile tanımıyorlardı. Ama kendi medeniyetlerinden kopmamışlardı henüz. Kendi mukaddeslerine bağlıydılar. Bocalayacaklardı, aldanacaklardı, hata edeceklerdi. “İlim Çinde de olsa alınız ve hikmet müminin yitik malıdır” a dayanıyorlardı. Oysa Avrupa lütuflarını çok pahalıya mal etti. Biz seçmedik maruz kaldık. Son yüzyılın düşüncesi el yordamıyla yapılan bir arayış. Ama harf ve […]

Daha fazla oku
Yunan Mucizesi-Altın Çağ Masalı

İlk ceddimiz hür, günâhsız ve bahtiyar yaratılmış. Ama kötüye  kullanmış hürriyetini: iştihasını dizginliyememiş. Cenneti bu yüzden kaybetmişiz. Kitâb-ı Mukaddes öyle diyor. Sonra günâh günâhı  kovalamış. İnsan gitgide artan bir hızla yozlaşmış. Eski edebiyatlar dörde ayırır zamanı: altın çağ, gümüş çağ, tunç çağ, demir çağ.. İsâ’dan beş yüz yıl önce yaşıyan Yunan komedi yazarlarına inanmak gerekirse, […]

Daha fazla oku