Yaşadığımız Kimlik Değil, Kişilik Krizidir

Müslüman için kimlik yaşanan şartlara bağlı/bağımlı olmayan bir aidiyeti ifade eder. Bu tanım modernist anlayışın aidiyeti bir ulusa ya da ulusla özdeşleştirilmiş bir toprağa bağlı kılan kimlik tanımın­dan mahiyet olarak farklıdır. Bu nedenle İslâmî kimlik yerel ve kü­resellik gibi günümüze hâkim zihniyetin dualist ayrımlamasından farklı özelliği ile bildik kimlik kategorilerini aşar; insanın sadece bu dünyayla […]

Daha fazla oku
Türkiye’de İslamcılık ve Sistematik Bir Düşünce İddiası Olarak Diriliş Düşüncesi

  Giriş   Şair ve düşünür Sezai Karakoç ile bütünleşen Diriliş Düşüncesi, Türkiye’de İslamcılık dahilinde kendine özgü bir hareket kaynağı olarak kabul edilebilir. Diriliş, Sezai Karakoç’un hikâyesiyle biçimlenmiş bir düşünce sistematiği gibi görünse de kaynakları ve hedefi açısından bir dönemselliği ya da tarihselliği aşma iddiasını en azından özünde taşımaktadır. Diriliş düşüncesi, Türki- ye de ve […]

Daha fazla oku
Türk Modernleşmesinde Kültürel Bölünme, Muhafazakârlık ve Ahmet Hamdi Tanpınar

  Ahmet Hamdi Tanpınar’ın hayatı ve eserleri, 2000’li yıllardan itibaren büyük bir ilgiye muhatap olmuştur. Bugüne kadar devam eden bu ilgi, bir Tanpınar keşfi olarak tanımlanabilir. Türkiye’nin yakın dönemde yaşadığı değişimin bu ilginin oluşmasında bir karşılığı vardır. Özellikle de 1980 sonrası düşünce hayatında çoğulculuk, demokrasi ve sivil toplum odaklı tartışmalar, Türk modernleşmesine bağlı kimlik krizinin […]

Daha fazla oku
Jean Baudrillard – Çaresiz Stratejiler ”Notlarım”

  Bir ekran ya da bir kamuoyu araştırmasının tek başına bir anlamı yoktur. Bir sözcüğün bir şeyi, bir imgenin bir gerçekliği, bir yüzün çeşitli duygulan temsil ettiği gibi bir düşünceden yola çıkarak kamuoyu araştırmalarının da bir şeyleri temsil ettiğini düşünmek yanılgıya düşmektir. İletişim araçlarıyla karşılıklı konuşabilmek olanaksızdır. İletişim araçları belki de, kitlelerin konuşmamak için arkasına […]

Daha fazla oku
Sinemada İdeolojik Söylem:Alt Metinler

Sinema, sembolik düzeni yaratan bir iletişim aracı olarak[1] se­yircinin algılama ve anlama biçimlerini dönüştürebilmekte ve kendisinin belirlediği yeni bir yapı inşa edebilmektedir. Sinema­nın gerçekliği taklit etmesinin yanı sıra taklit edilen gerçekliği de değiştirebilmesi,[2] seyirci nezdindeki etki gücünü göstermesi açı­sından oldukça önemlidir. O, hem inşa ettiği anlamlar ile hem de seyircinin bu anlamlara bağlı kalarak ürettiği […]

Daha fazla oku
Sekülerleşme ve Sinema

Her toplumun kendine özgü kültürel, tarihsel ve sosyo­ekonomik özellikler barındırması, onların farklı ölçütlerle değer­lendirilmesini ve sekülerleşmelerinin de farklı şekillerde ince­lenmesini zorunlu kılmaktadır.[1] Toplumların yapısal farklılıkları, dindarlıkların içeriklerinin ve görünümlerinin değişmesini gün­deme getirmektedir. Bunun sonucunda elbette ki değişik sekülerleşme tanımlan ortaya çıkmaktadır. Özellikle sekülerleşme ile ilgili araştırmaların çoğunluğunun Batı kaynaklı olması ve bundan dolayı Hıristiyan kültürü […]

Daha fazla oku
Popüler Kültürden Kitle Kültürüne: Gündelik Yaşam ve Yaygın Endişe

Güncel ÖNKAL” Bilinç-oluşturan kültür, kapitalizm güdümünde bilinci-o- luşturulan kültüre dönüşmüştür. Tepeden tırnağa tüm top­lumsal örgütlenme modellerinde çeşitlendirilen tüketim he­deflerinin çelişkileri arasında sıkışmış birey-kültür-toplum üçgenindeki gerilim gündelik yaşamda kendisini hissettirir. Bu nedenle gündelik hayatın sosyolojisinde gündelik kültüre yönelik çalışmalar bir yanıyla çok kolay gözlemlenebilir ola­nı, sıradanlığı, yaygın tekrarlanabilir ve basit olanı, herkesçe aşina olanı ifade edecek […]

Daha fazla oku
Mahremiyetin Akışkanlaştığı Bir Mekân Olarak Internet

1.4. Kamusal/özel alan dikotomisi kurumsal anlamda mekânın, kişilerin bedenlerini/yüzlerini kategorik olarak biçimlendirecek şekilde ayrılması anlamında, modern bir olgu olarak, kullanılabi­lir. Özel hayatı karakterize eden beden/yüz yerle, duygularla, gündelik işlerle, kendi kendine yönelmeyle, doğayla eş tutulan kadın yüzüyken, kamusal beden/yüz ise nötr, ciddi kamusal ala­na, kültürel alana dahil olmuş erkek yüzüdür. Kamusal alan için­de normalin ve […]

Daha fazla oku
Mahremiyetin Dönüşümünün Dini Hayata Etkisi

Mustafa Derviş DERELİ1 “Mahremiyet bir görüş biçimi ve insan ilişkilerinde bir beklentidir. İnsan deneyiminin yerelleştirilmesidir; öyle ki, yaşamın dolaysız şartlarına yakın olan, en yüce olandır.” (R. Sennett, Kamusal İnsanın Çöküşü) Giriş Mahremiyet, insan olmaktan ve insani nitelikleri koruma çabasından kaynaklanan varoluşsal bir olgudur. İnsanın kendisine vakit ayırmak, kendi kendini dinlemek, kendisiyle halleşmek, gerektiğinde yüzleşmek istediği […]

Daha fazla oku
Sanayi Devrimi Sonrası Toplumsal Süreçlerin Şekillenmesinde Sosyal Bilimlerin Etkisi

  T.S.Ashton, Sanayi Devrimi kavramsallaştırmasının 18. yüzyılın ikinci yarısındaki devrimci hareketlerin ortaya koy­duğu bir kavramsallaştırma olduğunu söylemektedir. Ona göre bu kavramın ortaya çıkışı, İngiliz ekonomistleri veya endüstricileriyle ilgili değildir. Bu kavram Fransız İhtilalci hatipler tarafından ortaya atılmış ve yaygınlaştırılmıştır. Bu yönüyle ön yargılar bütününden oluşan bir slogan haline dö­nüşmüş ve perdeleyici bir kavram olarak işlev […]

Daha fazla oku