E.Aronson,A.Pratkanis ”Propaganda Çağı” Adlı Kitaptan Alıntılar

Bu da açıkça gösteriyor ki medya en temel inanç ve fikirlerimizîn bazılarını etkilemekte; bizi reklamı yapılan bir markayı almaya yönlendirebiliyor veya başka insanların yok edilmesini desteklememize yol açabiliyor. Bazen rasyonel varlıklar olarak davranabildiğimiz doğru; meselâ medya bir konuda kapsamlı bir tartışma başlattığında ve bu konuda düşünmeye sevk edildiğimizde. Ama durum her zaman böyle olmuyor. Bazen […]

Daha fazla oku
Kadın ve Huzur” Bir arada mümkün mü?

“…özgür düşüncenin iki düşmanı Avrupa’nın bilgeliği ve Amerika’nın faydacılığıdır. Yeni devletler bu ikisinin izni olmadan hiç bir fikri kabul etmek istemiyorlar…” (Simon Bolivar’dan alıntı. Eduardo Galeano, Aynalar s:206) Sömürgeciliğin sonuçlarından biri de tüm Dünya fikriyatının Batı düşüncesi tarafından tahakküm altına alınması oldu. Ortaya konulan fikir; ya Batı Medeniyetinin kabul edebileceği bir fikir olmalı ya da; […]

Daha fazla oku
Gözetleyen Toplum

… “Ağa” Bağlanma, Sanala Mensubiyet, Platonik Dostluklar İnternet 2000lere doğru Türkiye’ye girerken, habercilik misyonundan çok “çet” adı verilen sohbet platformlarıyla gün­deme geldi. Erken dönemlerde internete bağlanmak isteğinizi ikrar et­tiğinizde müstehzi bir ifadeyle karşılaşırdınız. Çünkü internet demek gayri ahlaki her türlü yayının platformu manasına ge­lirdi. Dolayısıyla Türkiye’de internet algısının başında “sosyal­leşme” gelir. Sosyal medyanın ilk halleri çet […]

Daha fazla oku
Neoliberal Dindarlık

Türkiye’de Müslüman kimliğinin, dindarlık vasıflarının gerisine düşmesinin tarihi çok eski değil; neoliberal dönemle birlikte kamusal alan kavramına “sığmaya” çalışan Müslüman kimliği kendini dindarlıkla izah etmek, tanımlamak, meşru­laştırmak istedi. Zira İslâm’ın tezleri, İslâm’ın dünyayı dönüş­türme kapasitesiyle dindar kimlik arasında ince ve fakat kıyıcı bir fark var. Bu fark Türkiye’de Müslümanların kolaylıkla sis­temin içinde pasifleşmesine de neden […]

Daha fazla oku
Performans Düzeni ve Yeni İtaat Kültürü

… Kendi Kendini Kontrol Düzeni Kapitalist dünya sistemi küresel ekonomiyi yalnızca aşırı kazanca bağlamaz; siyasi, güvenlik meselelerinin yanında “ita­at kültürü” ile alakalı kaygıların sonucunda geliştirir. Yeni itaat kültürü kontrollü, denetimli itaatin yanında per­formansa bağlı mensubiyetler, kariyer arayışı, hayatım idame ettirme kavgasının sonucu olarak “bireyin kendi kendini kont­rol etmesi”, kamuda söylenenleri, doktorların, diyetisyenlerin, güvenlik uzmanlarıma yaşam […]

Daha fazla oku
Kıbleyi Gösteren Kredi Kartı

Dünyada kapitalizm karşıtı tek din İslâm’dır, İslâm getirdiği ilkelerle, insanoğlunun ontolojisinde var olan maddi ve mane­vi zayıflıkların sistemleşmesini engellemiş, bilhassa ekonomi sahasında tedbirler alarak sağlam, fakiri kollayan, zenginleş­meyi engelleyen, paranın birkaç kişide birikmesine set vuran, tekelciliğe, tröstlere müdahale eden genel ilkeler getirmiştir. İslâm iktisat üzerinde yoğunlaşır; çünkü iktisat sadece malla­rın değişimi, para üzerinden alışveriş değil […]

Daha fazla oku
Küresel Kültüre Bağlanırken

Türkiye içinde bulunduğu konjonktürde tarihin en önemli değişimlerinden biriyle karşı karşıya. Toplum olarak bu du­rumu yaşadığımız için süreç boyunca değişimin mahiyetine vâkıf olmakta geç kalmaktayız, ileriki yıllarda, Türk milletinin tarihsel bağlamından nasıl koparıldığı daha net fark edilecek. Görünüşte tarihi fonksiyonunu icra ediyormuş gibi olsa da Türk milleti ontolojik bir inkârın içindedir. Türkiye’de kültür son yıllarda […]

Daha fazla oku
Küçük Burjuva Zevkleri

… Ev’i Terk Eden Kültür Kültür biraz da etnik, mezhep fay hatlarının hareketlendirilmesi olarak görülebilir. Cari kültür endüstrisinin kent ışıkları altında küçük burjuva zevklerine dönüşmesini bu hayat tarzının sonucu olarak okuyabiliriz. Küçük burjuva zevkleri bulaşıcı Özelliğiyle gençlere değil sadece kamusal alanda bulunan her kesime hitap edebilmektedir. Öyle ki kamu zaten son yıllarda çok genişledi; “ev” […]

Daha fazla oku
Hayata,Avm’ye,Kapitalizme Çağırmak

… Toplumsal Mutabakatın Yeni Mekânı Kapitalizmin küresel kültür eliyle tektipleştirdiği insan hakikati avm’lerde değil sadece, üretim ve tüketim dengesi içindeki her kesimde karşılığını buldu. Dolayısıyla insanların hassasiyetleri, üzüntüleri, kederleri, kaygıları ortak kültürün etkisinde renksiz, tonsuz, folklorsuz, kimliksiz ve kişiliksiz bir hal aldı. Avm kültürü bir örnekleştirmenin en önemli araçla­rından biridir. Ortak bir inanç, mensubiyet alanı, […]

Daha fazla oku
Bizim dünya görüşümüz neydi?

Bize gelince: Bizim dünya görüşümüz neydi? Avrupa dünya görüşleri, sınıflı bir dünyada doğmuştu. İslâmiyet bütün insanlığa hitap eden tek dünya görüşü. Temeli vahdet, sevgi, adalet. Bütün insanlar doğuştan müsavi. Fert İslâm’ı kabul ettikten sonra gerçek bir eşitlik olur bu. İnsanı, insan olduğu için Tanrı’nın halifesi kabul eder. Avrupa’nın hayâlini aşan bir rüyadır İslâm, bir fikir […]

Daha fazla oku