Son Peygambere Bağlananlara Bağlanmasını Bilmek

resulullahin-ornek-hayati-1506012203-300x255 Son Peygambere Bağlananlara Bağlanmasını Bilmek

Dergah kültüründe derinleşmenin yolu, yüz yüze görüş­mekten, gönülden gönüle köprüler kurmaktan geçer.

İnsanlar yalnız başlarına, Allah’ı bulamazlarsa, Son Peygamberine bağlanamazlarsa, Allah’ı bulanların ve Son Pey­gamberine bağlananların halkalarına katılırlar. Gönül dünyası­nın öncülerinin çevresindeki halkalara katılarak, öncülerin ey­lemlerini tekrarlamaya, öncülere benzemeye özen gösterenler, smavlardan geçe geçe öncülerden olurlar. İnsanlar nerede olur­larsa olsunlar, ne yaparlarsa yapsınlar, sevdiklerine bağlanarak, iyilikleri büyütme, kötülükleri azaltma ve hayatı yaşanır kılma yolunda, en büyük yardımcılarının Allah olduğunu görürler.

Dergah kültürünün derinliklerinde uzun yolculuklara çıkan­lar, Allah’ın kendilerine kendilerinden daha yakın olduğunu an­larlar. Dergahlarda Allah’ın bildirdiğinin üstünde bilginin, Al­lahın dışmda koruyucunun, Allah’ın sevgisinden büyük sevginin olmadığının bilincine varılır. Dergahlar hayatın her alanında, Allah’ın sevgisini kazananların sevgisini kazanma üniversitele­ridir. İnsanların sevdikleri insanlara benzemeleri, onlar gibi ol­maya, onlar gibi yaşamaya çalışmaları, tutum ve davranışlarını onlarla özdeşleştirmeleri, öncülere bağlanmanın temelini oluş­turur. Gönül zirvelerinden birine benzemeye çalışmak, zirvele­rin zirvesi Son Peygambere benzeme ve Allah’ın sevgisini ka­zanma yolunda ilerlemektir.

Allah’ın Son Peygamberine bağlananlar Allah’a bağlanırlar. Son Peygamberi bilenler bilinirler sevenler şevdirler. Herkesin bağlanmak zorunda olduğu, Kıyamete kadar değişmez örnek Son Peygamberdir. Müslümanlar Son Peygamberi, herkesten çok sevmedikçe, iç dünyalarında derinleşemezler. Hayatın her alanında başta Son Peygamber olmak üzere, bütün peygamber­lere içtenlikle bağlanmak, bütün bağlardan kurtulmaktır. On­ları yanı başlarında birlikteymiş gibi düşünmek, onlara benze­menin, onlar gibi olmanın yoludur. Sevgi ve bağlanma, kalbin kalbe yönelmesini sağlar, sevenle sevilen arasında yıkılmaz, sevgi ve bağlılık köprüleri kurulur.

Geçmişten geleceğe giden Sonsuzluk Kervanına, bağlanma­ların doruk noktasına ulaştığı dua halkalarında, Nakşilik yolun­da “Hocamız ve yol göstericimiz, büyük Allah dostu Bağdatlı Mevlana Halid’dir. îri gövdeli, geniş omuzlu, uçları beyazlaşmış siyah sakallı ve nur yüzlüdür. Duamızda onu karşımızda hayal ederiz. Yanında Peygamberimize ulaşan zincirin halkalarından diğer büyükler vardır. Onların erişilmez gönül zenginliklerinin, gönlümüze dolduğunu düşünürüz” demeye özen gösterilir. İç dünyaya yönelindiğinde gönlün derinliklerinde, Sonsuzluk Ker­vanıyla uzun yolculuklara çıkıldığında, iç dünyayla birlikte dış dünyanın bütün zenginlikleri gözler önüne serilir.

Dua halkalarında dış dünyayı kolaylaştırmak için, insanlar birbirleriyle yardımlaşırken, Allahın meleklerinin yanlarında ol­duklarını bilirler. Dayanışmayla ve paylaşmayla zenginleşen ha­yata her alanında, Allah’ın güzel isimleri yankılanır. Yeryüzü­nün ve gökyüzünün Allah’ın olduğunun bilincine varılır ve güzel insanların sayılarının çoğalması için Allah’a dua edilir. İnsan­lar farkında olmadan, ölüm ve ölüm sonrası hayatla bağlar ku­rarak, sonsuzluk kervanına katılırlar. Önlerinde ve yanlarında, güzel insanlar ve en başta Son Peygamber vardır. Namazlarda otururken, “Esselamü aleyke eyyühennebiyyü” diye, selam veril­diğinde, Son Peygamberin selamlarını aldığından emin olurlar.

İnceleyin:  İslam Perspektifinden - Kadın ve Erkek

İnsanlığın ilk atalarının yitirdiği ayrı düşülen Cennetin, çok uzaklarda olmadığının bilincine bağlanma ve dua halkalarında varılır. Namaz sonrası güzel öncülerin çevresinde oluşan dua halkaları, insanları sınırlı dünyanın zenginliklerinden alır, sı­nırsız dünyanın zenginliklerine taşır. Bağlanma ve dua halkala­rında onlarca, yüzlerce gönül, bir gönülde bütünleşerek, tek gö­nül olurlar. İnsanlar iç dünyalarına yoğunlaştıklarında, mekanla zamanla bağlarının kopararak, zaman ve mekan ötesi, başka bir düzleme taşınırlar. İnsanların başlarındaki gözleri kapanırken, gönüllerindeki gözleri sonuna kadar açılır, dört yönle birlikte, geçmişle geleceği birden görürler.

İnsanların akıl gözleri yanında gönül gözleriyle görmeleri, dış dünyalarına bilinmeyen zenginlikler, görülmeyen güzellikler ka­zandırırlar. İç dünyanın sınırsız derinlikleriyle, dış dünyanın sı­nırlı zenginlikleri yeni değerlerle desteklenir. Dış dünyada kar­şılaşılan zorluklar kolaylıklara, kötülükler iyiliklere, çatışmalar uzlaşmalara dönüşür. İnsanların gözlerinin önüne, bilinen sa­vaş dünyasının dışında, yeni bir barış dünyası serilir. İnsanlığın atalarının yitirdiği Cennet, bütün güzellikleriyle, yeryüzüne ta­şınır. Halkaya katliamlara ufkukların ötesinden, peygamberlerin bütün güzelliklerinin toplandığı Son Peygamber ve Sonsuzluk Kervanının güzel insanları yol ve yön gösterirler.

Allahı hiç unutmadan Salavatlarda kaybolmak, İhdaslarla geç­mişe kaydırılan düzlemden, yaşandan düzleme taşınmak, kendi­ne gelmek, Tevhidle dolmak, İhlasla güçlenmek, insanların dü­şünce ve eylem dünyalarında yeni kapdar açar. Yalnızca sessizlik olan dua halkaları, açıklanması mümkün olmayan, benzeri ol­mayan bir zenginlikle dolar. Sahili olmayan sonsuzcasına uza­nan, bir fırtma sonrasının sakinliğini yaşayan denizlerde ya da uçsuz bucaksız yanıyormuş gibi görünen çöllerde, insanlar kar­şılaştıkları dış dünyanın, bütün güçlüklerinin üstesinden dua­larla gelirler. Her alanda Allah’ın yardımının yolu dualarla açılır.

İnsanlar güzel insanların halkalarında birlikte Allaha dua ederek, bütün güçlüklerin bir bir aşıldığını görürler. Dünyada insanları güçlü ve erdemli kılan ana kaynak, Allah’ın sevgisini kazandıran duadır. İç dünyanın derinliklerindeki dua dalgala­rı, dış dünyanın bilinmeyen zenginliklerinin kapılarını açar. İn­sanlar doğru düşünmenin yollarını, Allah’ın yardımıyla bulurlar. Dergah kültürünün öncüleri, İmanın temellerini, İslam’ın esas­larını, thsan’ın kazandırdığı bilgelikle derinleştirirler. Onlar iki dünyaya yeni zenginlikler kazandıran düşüncelere ve eylemle­re yoğunlaşırlar. Sevgiyle ve bağlanmayla, tadına doyulamaya- cak dünyaların kapılarını açarlar.

İnceleyin:  Varlığın Ahenginden Müzik Devrimine

Dualarla iki dünya arasındaki, dengenin korunması ve uyu­mun sağlanması, tarihin her döneminde önemli olmuştur. Şeyh Şamil Dağıstan’dan ayrılmak zorunda kalınca, İstanbul’a gelmiş, Hac görevi için, Mekke’ye gitmiş ve Medine’ye yerleşmiştir. Şa­mil Sivastopol’da tersaneleri ve silah fabrikalarını görünce, iki dünya altın oranda harmanlanmazsa, bedelinin çok büyük ola­cağını anlamış ve yakınlarına anlatmıştır. İstanbul’da bulunduğu sırada Gümüşhaneli ile görüşmelerinde, savaşlarda dua halka­larım aksatmadan, iç ve dış dünyanın silahlarından yararlana­rak, iki dünyayı birden kucaklamanın önemini ve zorunluluğu­nu vurgulamışlar.

Allah’ın güzel isimleriyle Allah’a ellerini açanlar, iç dünyala­rının derinliklerinde dış dünyalarını görürler ve dış dünyaların­daki başarılarının, yalnızca Allahın yardımından kaynaklandı­ğını bilirler. Kulaklarında her zaman Allah m yüzden bir eksik, doksan dokuz güzel ismi yankılanır. Yeryüzünün zenginliklerin­de gökyüzünün derinliklerinde ne varsa, hepsi Allahındır. Ha­yatın her alanındaki düşüncelerinde ve eylemlerinde, Allahın gücünün üzerinde güç olmadığını bilenler, güçlerinin sınırlarım ve nerede durmaları gerektiğini bilirler. İnsanlar dünyaya Cen­netten gelmişler, dünyadaki süreleri tamamlandığında, dualar­la anavatanlarına dönecekler.

Sevenler sevdiklerini düşünerek ve sevdiklerine benzeyerek, sevdiklerinin ederinin sürekli ederinin üzerlerinde olduğunu görürierOnların yokluklarında tutumlarına ve davranışlarına, özen gösterme zorunluluğu duyarlar. Sevgiyle sevdiklerine bağ­lananlar, Allah için sevmeye ve Allah için öfke duymaya önem verirler. Dua halkalarına katılanlann, sevdiklerinin yanı başla­rında olduklarını düşünmeleri, halkaları görülmedik ve bilin­medik silahlarla donatır. İnsanların kendilerini denetmelerinin ve güzel kılmalarının yolu, sevdiklerinin kendileriyle birlikte ol­duklarını bilmektir. İnsanlar hem dünyada, hem öteki dünya­da sevdikleriyle beraberdirler. İnsanların ekonomik ve kültürel güçleri sevdiklerinden kaynaklanır.

 

Ersin Nazif Gürdoğan – Görünmeyen Üniversite,syf:95-99

Muhammed Ali

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir