Alexis Carrel – İnsanlar Uyanın -Notlar

Din, felsefe ve ilim arasındaki mücadele Batılı insanların ruhunu derinden sarstı, Hayatta nasıl davranılması icap ettiğini gösteren, münakaşa kabul etmez, kat’i bir kaide yoktu. Ahlâki prensipler gevşemişti. San’at ve şiir güzelliği fazilete tercih edildi. İnsan iradesi artık bu âlemden ötesine doğru yönelmiyordu Bu dünyanın servetlerini ele geçirmekle ıktifa ediyordu. Machiavel’in cüretkârca ilân ettiği gibi, hayatın […]

Daha fazla oku
Sosyal Bir Varlık Olarak İnsan

Prof.Dr. Ali Büyükaslan* İnsan nasıl tanımlanabilir? İnsanı zamandan ve mekândan bağımsız olarak tanımlamak mümkün mü? Bu soruların cevabını bulabilmek için Cüneyt Arkın’ın filmleri düşünülebilir. Bir genç doğar, güçlü kuvvetlidir, zalimlere ve kötülere karşı durur. Hayatı böyle çizgi gibi bir sona doğru gider. Çizgisel, lineer dediğimiz bir hayat yolu vardır. Sinemadaki geri dönüş tekniğinde bir hayal […]

Daha fazla oku
İdeolojiye Karşı İdeolojinin Üretilmesi: Türkiye’de Din ve İdeoloji İlişkisi

Giriş Din ve ideoloji, insan eylemlerine kaynaklık eden iki önemli sosyal gerçeklik unsurudur. Hem din hem de ideoloji, sosyal gerçekliği anlama ve yorumlama konusunda imkanlar sunmaktadır. Din, kutsal’a kaynaklık etmesi dolayısıyla aşkın olan ile insan arasında bir bağ kurmakta ve sosyal hayatı düzenleyen bir kurum olarak kabul edilmektedir. İdeoloji ise siyasallıkla ilişkisi bağlamında sosyal gerçekliği […]

Daha fazla oku
Şerhu’l- Alâki’l-Adudiyye Geleneği Çerçevesinde Taşköprülüzâde Ahmed Efendi

Şerhu’l- Alâki’l-Adudiyye Geleneği Çerçevesinde Taşköprülüzâde Ahmed Efendi ve Müneccimbaşı Ahmed Dede’nin Ahlâkî Tekâmül Anlayışları Dr.Asiye Aykıt İslam felsefesi geleneğinde hikmet; nazarî ve amelî olarak ikiye ayrılır ve ilki daha çok insanın bilme faaliyetiyle, İkincisi ise bu bilgiyle bağlantılı olarak eylemleriyle irtibatlandırılır. Birincisinde başarılı olmak bizi nazarî kemale, İkincisinde başarılı olmak ise amelî kemâle götürür. Her […]

Daha fazla oku
Vücut ve Yön

  Vücut ile yön arasında bir zorunluluk ilişkisi olmalı. Bir vücuda sahip olmamış olsaydık, yönlerle bir ilişkimiz olur muydu acaba? Ya da yönlerle ilişkimiz olmasaydı, bir vücuda sahip olduğumuzdan bahsedebilir miydik? Vücudumuz bizi, bir beşer olarak bu dünyaya bağlayan tarafımızdır. Vücutsuzlaşmak, esas olarak, ölüm dairesi içine girmektir. Ölmek, yok olmak değil, vücutsuzlaşmaktır. Ölüm vuku bulduğunda, […]

Daha fazla oku
İnsan Varlığı Açısından Eğilimler

İnsan, işgören; bir takım fiil ve davranışlarda bulunan bir varlıktır. Bu özellik, insanla birlikte canlıların çoğunu kapsar, öyleyse fiil ve davranışlar neden öteki canlılarda değil de insanda “iyi-kötü” ölçüsüne vuruluyor? Bilindiği üzere hayvanların fiil ve davranışları bir takım içgüdülerin (eskilerin ifadesiyle sevk-i tabiîlerin) sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Bu güçlerden herbiri birer varlık gücüdür. Canlı varolduğu […]

Daha fazla oku
Dostluk ve İnanç

Sevdiğimiz, saydığımız kişidir o. Dostluğunu, bize olan takdir duygularını, zor anlarımızda yardımını esirgemeyeceğini, koşup geleceğini sezer, biliriz. Arkadaşlığından kuşku duymayız. Duygularımızın karşılıklılığı hakkındaki içsel bilgimiz, şaşmaz bir doğru şeklinde içimizde durur. İnsanı mutlu eden en hoş durumlardan biri, dostuna dostluk duygularını iletebilmesi olsa gerek. İster sözle, ister mimiklerle, ister anışlarla olsun, dostluğumuzu iletmeyi/ göstermeyi başarabilmişsek […]

Daha fazla oku
Susmak

Yalnızken susmak kolay. Zaten başka yol da yoktur. Ne ki, yalnızken susmayı anlamlı bir susma olarak göremeyiz. Susmanın bir anlamı olması için en az iki kişinin varlığı gerekir. Önemli olan, birlikte susmaktır. Hep beraberken susmak. Başkası, konuşturur. Başkası, söz talep eder. Başkası, kışkırtır. Karşımızdaki, yanımızdaki ikinci bir kişinin varlığı ile biz aslında bir tercihle karşı […]

Daha fazla oku
Tenkit ve Buhran

Tenkit geleceği gösteren olarak değil; çünkü okula uygun ve itibariyle yaratıcı değildir. Dâhi güzellikleri oluşturur, inşa eder; tenkitçi yanlışları görür, söyler. Dâhi, tahayyül gücüne ihtiyacı var; tenkitçi hüküm gücüne. Şayet ben tenkidi resmeyleseydim, onu şöyle gösterirdim: Tıpkı Pegasusun tüylerini söküp kopardığı ve onu bizim akademiye gidiş tarzını öğrettiği gibi… Ama mamafih artık orduda generaller yok […]

Daha fazla oku
Sadettin Ökten-Kemal Sayar – Aleme Bir Yar İçin Âh Etmeye Geldik -Alıntılar

KS: Hayat, sonsuz bir koşuşturmaca içinde geçtiğinde içe bakışımız kayboluyor. Hep dışarıya baktığımız zaman, dışarıdan bir medet umduğumuz, alkış beklediğimiz zaman, iç âlemde yalnız kalıp kendimizle konuştuğumuz, dış âlemden saklanabileceğimiz zamanlar azalıyor. Ve bir istiridye kabuğunun içinde kum tanesi olarak kalıyoruz; inciye dönüşme fırsatını heba ediyoruz. Dolayısıyla insan iç âleminin gelişimine ihtimam göstermeli. ————————————————————— Ayaşlı […]

Daha fazla oku