Yanlışın Değeri

Günümüz insanları iki yönden toplum tarafından yılgınlığa uğratılıyor. Bunlardan biri içinde yaşanılan sistemin gereklerine uymadığı takdirde mahvolacağı korkusu, öteki de içinde yaşanılan sistemin gereklerine uyduğu taktirde mahvolacağı korkusudur. İnsanlar bu korkulardan hangisini atmaya çalışırsa diğeri tarafından tehdit edilmektedir. İçinde yaşadığımız sistemin yaşama şartlarına, geçim usûllerine, eğlenme ve bilgi edinme yollarına rıza göstermezsek hayatımızı idame ettirmenin […]

Daha fazla oku
Kaideler İstisnaları Bozar

Gerek bilimde, gerekse sosyal hayatta konulmuş kaidelerin her zaman istisnaları olagelmiştir. Kaidelerin, kuralların savunucularının bu istisnaların önemini kü­çültmek, etki alanlarını daraltabilmek için eskiden beri. istisnalar kaideleri bozmaz” şiarını baştacı ettikleri bilinir. Oysa kaide, hatta kanun olarak kabul edilen, bü­tünün yapışma uymayan farklı unsur veya olay bir kai­denin, kanunun mahiyetinin yeniden düşünülmesini zo­runlu kılar. Eğer bir […]

Daha fazla oku
Müslüman, Zalimden Değil Mazlumdan Yana Olur

Müslümanların zalimden değil, mazlumdan yana oldukları kesin, açık, su götürmez bir gerçektir. Mazlumdan değil de zalimden yana ortaya konulan her davranış gayr-i İslâmî’dir. Bu konuda kimsenin kem küm etmesine ne ihtiyaç vardır, ne de inancının sorumluluğunu yüklenmiş Müslümanlar tarafından bu safsatalı gerekçeler dinlenilmeye değer bulunabilir. Bütün mesele neyin zulüm olduğunun tesbitinde galiba. Kur’ân bu hususu […]

Daha fazla oku
Cehaletten Kurtulmanın Yolu

Cehaletten kurtulmanın yolu, bazı şeylerin cahili olmaktan geçer.Müslüman olarak bizi cehaletten kurtaracak olan lehimizde ve aleyhimizde nelerin bulunduğunu bilmemizdir.Bu bilgilere varmak için  başka bazı bilgileri dışarıda bırakmak kaçınılmazdır.Tıpkı kafirlerin küfr içinde kalmak için İslam’dan taviz habersiz olmaları gibi.Biz neyin lehimizde neyin aleyhimizde olduğunu İslam dışı sistemlerin kabullerinden öğrenemeyiz.Öyleyse bu kabulleri anlamamak cehaleti geride bırakmada eşanlamlıdır. İsmet […]

Daha fazla oku
Protein ve Hürriyet

Hıristiyan çileciliğine karşı çıkan lâik batı düşüncesi, önce hürriyeti övdü; insanın dünyada ahenkli ve birbirine zulmetmeden yaşamasını değil,onun kendi dışındaki hiç bir şeye boyun eğmeksizin”hür” olmasını, felsefi manâda kendini gerçekleştirmesini, bünyesinin ve çevresinin bütün iplerini eline alma kavgasını övdü. Ferdin hürriyet kavgası önce dünyevi yüksek idealler, kimilerinin burjuva değerler dediği idealler uğruna oldu. Pro-testan ahlâkı […]

Daha fazla oku
Bir Sabah Alışverişi

Bir sabah Bahauddin Nakşıbend elinde büyük bir sırıkla Buhara’nın en büyük çarşısına vardı. Çarşının ortasında haykırmaya, naralar atmaya başladı. Böylesine şöhretli ve itibar sahibi bir kimsenin meydanda bağırıp çağırması herkesi çok şaşırtmış, acaba neler oluyor endişesiyle insanlar Nakşıbend’in çevresinde toplanmaya başlamışlardı. Yüzlerce insan toplanmış ve bu durumu neye yoracaklarını, bu bilge kişinin davranışı hakkında ne […]

Daha fazla oku
Zaman Kafesinin İçinde İnsan

Zamanın mı mekân üzerinde yoksa mekânın mı zaman üzerinde etkisi vardır. Bir yerde hareket yoksa orada zaman da yoktur. Coğrafyanın mı millet, milletin mi coğrafyada etkisi vardır. Millet, coğrafyanın ruhudur. Beden de ruhun coğrafyasıdır. Muhatabımız coğrafya mı, millet mi? Muhatabımız beden mi, ruh mu? Hatip, muhatabını tanıyan, tanıması gereken kişidir. Hatip, muhatabın ne soracağını önceden […]

Daha fazla oku
İslam’da Kadın, Aile ve Ev Hayatı

İslam’ın kadına bakışı konusu bilhassa son yüzyılda çok tartışıldı. Bu konu hakkında yazılan kitap sayısı oldukça fazla. Ancak bu kitapların bir çoğu ya tam bir batı özentisi ile ya da batıya karşı yine batının argümanlarını kullanarak ka­dınlarımızı savunma anlayışı ile yazıldı. Şurası gerçek ki bütün bu kitaplara göz attığımızda gördüğümüz tek şey “kafa karışıklığı”. İslam’ın […]

Daha fazla oku
Menkıbeler

Menkıbe, Şark toplumlarının en önemli hikâye anlatım biçimlerinden biridir. Menkıbeler, tasavvuf anlayışının bir yansıması olarak velilerin kerametlerinin, İs­lâm’ın iyilik, doğruluk, hakikat mesajlarının, din büyüklerinin hikmetlerinin “hi­kâye” edildiği kısa, öz, hikmetli anekdotlar, fıkralar, hikâyeciklerdir. Sözlü men­kıbeler, yazılı hâle gelince menakıpname olarak adlandırılırlar. Menakıpname, İs­lâm coğrafyasında tasavvufi hareketin gelişmesine, yaygınlaşmasına paralel ola­rak bazen yoğunlaşmış, bazen azalmış, günümüzde […]

Daha fazla oku
Müslüman Toplum ve Sanat

Başlangıçla şunu söylemek lazım: Bir sistem, sanatını yaratmıyor, bu sanatı geliştirmiyor ve bu sanatla gelişmiyorsa o sistem, tez elden çökmeye mahkûmdur. Bugünkü dünyada sanat, toplumun belli bir kesiminde, belli bir yerde, çok yüksek standartlarda, belli ellerde, müzelerde, koleksiyonlarda, nadide mekân­larda yer alıyor, yer buluyor. Eski toplumlar sanatla iç îçeydi. Bizi ilgilendiren tarafıyla söyleyecek olursak Osmanlı […]

Daha fazla oku