İmaj Sorusunun Dönüşümü:Ekranlar Arasında Düşünmek

  Doç.Dr.Emre Şan Kavramlar üreten ve onlarla iş gören felsefe için imaj bir tür sınırdır. İmaj felsefe için yabancı, anlaşılmaz hatta tuhaf görünebilir. Bu yüzden felsefenin imajla kurduğu karmaşık ilişkiyi bugün yeniden düşünmek yararlı olacaktır. Yolumuzu kaybetmeden ilerlemek için şu sorularla başlayalım: imaj neyi gösterir ve özellikle nasıl gösterir? İmajın görünüşe getirdiği şey nedir? İmaj […]

Daha fazla oku
Müslüman Zihin İnşası ve Özgür Fikriyatın Temelleri

Temel Hazıroğlu İslâm dünyasının ve hatta insanlığın hâlini yakından görmek için önce kendimize bir bakmamız gerekir. Zira kendimizi yoklamadıkça, kendi vaziyetimizi iyice analiz etmedikçe, kendimizle cesurca yüzleşmedikçe gerçekleri kavrayamayız. Üstelik de suçu hep dışarda aramaya başlarız. Oysa dışardan gelen etkiler, bizim hâlimizin ona açıklığıyla doğrudan orantılıdır. Kısaca biz öncelikle kendimizi düzeltmedikçe, kendi zihin dünyamızı hakikat […]

Daha fazla oku
Cami Merkezli Şehir

Sadettin Ökten*   Eski şehirlerimizden birini ya da eski şehirlerimizde var olan tarihi merkez bölgeyi ziyaret edip belli hassasiyetlerle bir gözlem yaptığımızı var sayıyoruz. Burada önemli olan zihnin ve duyguların belli hassasiyetler sahibi olması, diğer bir deyişle ne aradığını ve nereye bakması gerektiğini bilmesidir. Gözlemlediğimiz eski şehirde yenilenme adına ciddi bir değişim yaşanmışsa, ki çoğu […]

Daha fazla oku
Transhümanist Süreçte Sanatın Mahiyeti ve Geleceği

  Ahmet Dağ   Nietzsche’nin asıl köklerinin Tragedya’da olduğunu söylediği sanat, Batı’da zirvesine Rönesans döneminde ulaşmıştır. 17. yüzyıldan sonra sanatın mahiyeti değişmiştir. Akılcı ve matematiksel bir karaktere sahip olan 17. yy.’da; matematik/sayı ile doğa arasında uyum olduğu kabulü, olgusal doğa tasarımını ve Newton’un fizik-matematik bileşımli mekanikçi bilim anlayışını hâkim kılarak önce sanayileşme, sonrasında teknolojikleşme sürecini […]

Daha fazla oku
Heidegger’de Sanat-Hakikat İlişkisi: Sanat Eserinin Kökeni Üzerinden Bir Değerlendirme

  Prof.Dr.Kasım Küçükalp1 Giriş Sanat-felsefe ve sanat-hakikat ilişkisine dair tartışmaların, Batı düşüncesinin başlangıcına, kaynak filozof olarak görülen Platon a kadar geri götürülmesi mümkün­dür. Batı düşüncesi geleneği boyunca insanın, logos sahibi canlı formülasyonunda olduğu üzere, akla referansla tanımlanmış olması, düşünme eyleminin de insan ak­lının epistemik bir faaliyeti olarak görülmesine vücut vermiş, bu durum ise varlık, hakikat, […]

Daha fazla oku
Doğu-Batı

Jale N. Erzen DOĞU-BATI Yuvarlak, küre dünyamızın doğu ve batısı kesin çizgilerle belirtilmemiş olsa da genellikle Avrupa ve Asyalı düşünürlerin çoğu için bu ayrım tutucu bir polemik için başvurulan başlıca ikilemlerden biridir. Denilebilir ki her iki coğrafyanın taraftarları bu ikilemi çoğu kez kendilerini yüceltmek ya da karşıdakini aşağılamak için kullanırlar. Ne var ki farklar kadar […]

Daha fazla oku
Osmanlı Tasavvurunda Varlığın Ahenkli Birliğinin Düşünce ve Sanata Yansıması: Perspektifsizlik

Doç. Dr.Mustafa Uğur Karadeniz Klasik Osmanlı düşüncesine hâkim olan varlığı, hayatı ve sanatı bütüncül bir bakışla kavrayış; izlerini şehir ve mimariden şiire, resimden tekniğe kadar yayılan geniş bir zeminde görebileceğimiz fark edilmesi gereken ilk düzeydir. Yine ancak bu farkındalık, ondaki estetik tasavvurun künhüne ulaşabilecek ilk adımlar olabilir. Varlığın ahenkli birliği, perspektif kuramının kısa bir ifadesi […]

Daha fazla oku
Medeniyet Olarak Sanat

Kevser Çelik* “Tarih bize gösterir ki sanatın çiçek açması, ulusların medeniyet yolundaki ilk etkinliğidir.” A.N.Whitchead Medeniyet ve sanat ilişkisinin özdeş kavramlar olarak birbirlerinin yerine kullanılma­ları genel kabul görebilir. Başlıkta yer alan ‘medeniyet olarak sanat,’ tarihsel bir geri­ye dönük tanımlamadan esinlenerek kullanılmıştır: “Sanat olarak Devlet.” Rönesans dönemini imleyen bu adlandırma, 20. yüzyılın en büyük felsefecileri arasında […]

Daha fazla oku
İnsan-Varlık İlişkisinin Yitimi: Varlığın Himmetinden Mahrumiyet

Dünyanın gerçek gizemi görünür olandır, görünmez olan değil. [The true mystery of t he ıvorld is t he visib- le, not the invisible.] Oscar Wilde, The Picture of Dorian Gray, s. 22. İnsan, kozmosun bir parçasıdır ve mücerret manada varlığın insicamı içerisinde -Hacı Arif Bey’in bestelediği o meşhur şarkı­daki deyişle- vücud iklimindeki bir ayrık otu […]

Daha fazla oku
Mesele:Tını Yitimi

Âvâzeyi bu âleme Dâvûd gibi sal Bâkî kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş Bâkî İnsan tınısını yitirdi. Modern dünyanın insana bütün yapıp ettiklerini bu tek cümle ile özetlemek mümkün. Tını, lügatte “bir cismin titreşiminden çıkan sesi, başka bir cisim tarafından aynı yükseklikte çıkarılan sesten ayırt ettiren özellik”[1] olarak tanım­lanır. Bu anlamda tını, bir sesi […]

Daha fazla oku