İslamın Tarihe Bakışı,

İslamın tarihe bakışı, insanın özgürlüğü temeline dayanır. Ademin cennetten düşüşü ya da çıkışı, prototip bir öykü olarak, bu özgürce davranışın en açık ifadesidir. Oysa Marx ve Hegel karşıt kamplarda yer alıyor gibi gözükseler de, gerçekte antik Yunana dek dayanan bir düşünsel süreklilik içinde ve bunun süreğinde, tarihi maddi ya da tinsel değişmeler sürecinde, sonuçta insanı […]

Daha fazla oku
Çağdaş İnsan,Kendi Varlıklarını Üretimsel-Tüketimsel Sisteme Dönüştürmüştür

Çağdaş toplumlar kendi varlıklarını neredeyse büsbütün bir iktisadi işletmelere,üretimsel-tüketimsel bir sisteme dönüştürmüşlerdir.Daha fazla tüketmeye koşullanan toplumlar dolayısıyla daha fazla üretmeye icbar edilmekte;bu döngü ise doğal ve insani kaynaklara israfına ve kitletilmesine neden olmaktadır. Tabiata karşı kazanıları her zafer insanın daha bir aşağılandığı çağdaş sınıflı toplumların varlığını yoksullarla zenginler arasındaki uçurumu derinleştirerek pekiştirmektedir. Kâinatın muhkem bir […]

Daha fazla oku
Hegel ya da Marx’in Tarih Yorumları

Hegel ya da Marx’in tarih yorumları, İslam’ın tarih anlayışının idealist ve maddeci birer uyarlamasıdır. Sağ ve sol yorumlarıdır. Belki her ikisinde de doğruluk payları ve yönleri bulunmaktadır. Ancak her ikisi de kendi açılarından ilahî aşkınlığı kâinata içselleştirerek tarihin ve insanın aşkın yönlerini tırpanlamalardır. Dolayısıyla her iki tarih anlayışı; yani idealizm ve materyalizm, tarihi mevcut kâinat […]

Daha fazla oku
KUR’ÂN’DAKİ SÜNNET

Evvelemirde burada “Sünnet” tabiriyle neyi kastettiğimi­zi ortaya koyalım: Bizim burada “Sünnet” tabiriyle kasdettiğimiz, Hz. Peygamber (s.a.v)’in, Din’in tebliği ve hayata aktarılması bağlamındaki söz ve fiilleridir. Konunun sağlıklı bir zeminde ele alınabilmesi için önce­likle Sünnet’in bağlayıcı olup olmadığının, doğrudan Kur’an’a dayanarak ortaya konması gerekmektedir. Ancak mesele bununla bitmemektedir. İkinci aşamada yapılması gereken, Sünnet’i bize nakleden unsurların […]

Daha fazla oku
İnsan Olmak Müslümanlıkla Başlar

İnsanın aklı onu Kur’ân-ı Kerim ’in emir ve nehiylerine uymaya götürdüğü için işe yarar. Batı medeniyetini kuran akil tam tersine insanı hem bilhassa Kur’ân’dan ve hem de İlâhî kaynaklı bütün bulgu ve bilgilerden uzaklaştıran,insana Allah karşısında bir serbesti sağlamaya çabalayan akıldır. İnsanın kulluğu müslim olmakla başlar, hatta insan olmak bir bakıma Müslüman olmakla eş anlama bile […]

Daha fazla oku
İman İle Küfr

Modern yaşama biçimi küfr ile iman arasına çizgi çekmeyi bilen hiçbir Müslümanı yozlaştıramaz. Yozlaşanlar modern yaşama biçimiyle karşılaşmadan önce de böyle bir çizgiyi hayatlarında önemli saymamış olanlardır. Bazı değerleri korumak insanların ihtimamını ister, bazı değerler ise insana ihtimam gösterirler. Birincisini insanlar korur, İkinciler insanı korur. Kaynak: İsmet Özel-Taşları Yemek Yasak

Daha fazla oku
İnsan Kulluğu Reddederse Tabiatın Bir Parçası Olarak Kalır

İnsan hayatı dediğimiz süreç hem mekanik, hem de organik vakaların bir muhassalası olarak devam eder. Ama iş burada bitmez, bitmiş olsaydı insana küçük âlem demezlerdi, mekanik ve organik yaşama biçimleri içinde insan yalnızca âlem-i kebîrin bir parçası, makrokozmos’un bir kesiti olabilirdi ancak. Ama insanın mekanik ve organik hayatinin ötesinde bir de şahsî hayatı vardır. İnsana […]

Daha fazla oku
Vahy İnsana Nasıl İnsan Olabileceğinin Şuurunu Verir

İnsanın hayattaki anlamını bilebilmesi hayatın anlamını kavrayabilmesi için, beynini kâinatın eksenine bağlanabilmek İçin kullanmak kaçınılmazdır. Yerin, göğün, ormanların, denizlerin, hayvanların, insanların deveranını insana bildiren bilgiyi edinmek, bu bilgiye göre hayatını tanzim etmekle insan hayatın anlamına vâkıf olabilir. Yani, Allah’ın insana bildirdiğinden, Vahy’den başka bir şeyi bahis konusu etmiyoruz. Vahy insana nasıl insan olabileceğinin, kulluğunun şuurunu verir. […]

Daha fazla oku
Aklı Başında İnsan Olmak

Aklı başında insan denilince dengeli, mantıklı, uyumlu ve davranışlarında aşırılıklar göstermeyen insanı anlarız. Bu haliyle aklı başında adam bulmak zor değildir. Hepimiz aklı başında sayılabiliriz, bu tanım esas alınırsa. Çünkü hepimiz yeryüzünde silahların, tahtların ve borsaların kurdukları denge içinde dengeli, üretim despodluğuyla inşa edilmiş sistemin mantığıyla mantıklı, günlük hayatımızın bizi kıskıvrak sıkıştırdığı ortamda uyumlu ve […]

Daha fazla oku
Batı Hala İnsanlığın Sorumluluğunu Üzerine Alamamıştır

İnsanlığın son çağlarda birbirleriyle sıkı temaslar içinde bulunan topluluklardan oluştuğu, yeryüzünün her yerine uzanan bir standardizasyondan etkilendiği bir gerçek. Ama bu sonuçtan kalkarak böyle bir standardizasyonu doğuran kuvvetin başlangıçta iyi niyetlerle  bezendiği kolayca ileri sürülemez. Belki tersini de kesinlikle ileri sürmek mümkün değil. Bilimin varlığı bizatihi bir kötülük olarak algılanamaz. Anlaşılması gereken her zaman diliminde […]

Daha fazla oku