İnsanın Sefaleti

Yaratıkların en şereflisi sayılan insan, hem de onların en sefilidir. Dışardan kendi varlığına musallat olan sefaletlerden başka onun bizzat kendi varlığında barınan sefaletler, hayatını isteyerek tahammül edilmez hale koymuştur. Onun, yaratılışındaki sefalet­leri yenmeye mecbur olurken kullandığı kuvvet ve yetiler de içiçe girişmiş sefaletlerin silsilesidir. Dağların kabul etmediği emaneti üzerine alan insanın sefaleti, içte ve dışta […]

Daha fazla oku
Kuvvet

Damarlarda dolaşan kanda kuvvetinin kaynağım arayan insan, kemikleri otlarla parçalanan etlerin lûtfuna uğramış bir iskeletten başka bir şey midir? Bir pehlivan iri bir gövdeyi yerlere yuvarlı­yor, Neron’nun emir kullan arenadaki vahşi hayvanların pençesine bedenler fırlatıyor. Napolyon, filozof Volney’i tokatlıyor. Kudret sahibi bir insanoğlu bir emri ile başlar düşürüyor. Servetin sahiple­ri ise kapılarından dilencileri kovuyorlar. Yeryüzünün […]

Daha fazla oku
Affediliş

Toprak, nankörlüğü affetmiyor; tekrar tekrar vermek için kendine tohumu bağışlayan şükranı bekliyor. Sema gafleti affet­miyor; yeryüzüne rahmet indirmek için güneşten şefkat bekliyor.. Affetmek ve edilmek, insan içindir. Ancak affın bir hovarda bah­şişi olduğunu sanmak hatadır. Affetmek, akılların üstünde sultan olan kalbin hareketi olduğu gibi affedilmek de insanın bizzat kendi kalbinde inkılâp yapmasiyle kendisine sunulan zafer […]

Daha fazla oku
Benlik

“Bir ben vardır bende benden içeri” Yunus Emre Sırtımızda sanki ağır bir yükle dünyaya geliyoruz. Sanki adımlarımızı köstekleyen bir zincir var. Yolumuzun üstünde bir biri ardı sıra sıralanan hedeflere doğru içimizden itilirken belirsiz şüphelerimiz, korkularımız da var. İşte bu sırtımızdaki yük, ayaklarımızdaki zincir, bu şüpheler!. korkular, bizi dünyada karşılayan yaşamak korkusudur. Bütün bu engellere rağmen […]

Daha fazla oku
Günah

Yeryüzü günahkârların vatanıdır. Günahsız olanlar, dünyaya hiç gelmeyenlerdir. Rabbin huzuruna aslında günahsızlıkla değil, günahlarımızdan temizlene temizlene gidiyoruz. Fazilet, dünyaya günahsız gelip, buradan günahsız gitmek değil, günahlarından temizlenmesini bilmektir. Ebediliği fetheden kahramanlar, günahlardan temizlenmenin en ulvî en muhteşem vasıtalarını kullananlardır. Günahtan sevaba, şerlerden hayra kahraman bir atlayışla geçebilen cesur ruhlardır. Günah nedir? Kimi güneşe tapmaya günah […]

Daha fazla oku
Zulüm ve Düşman

Zulüm, insanın bilerek, isteyerek başkasının ruh ve bedenine acı yapmasıdır. Merhametsiz kalplerde gelişir. Kaynağı ise hırs, haset, kin ve menfaat duygusu gibi bütün hayvanı ihtiraslardır. İnsanlığın tarihi, büyük zâlimlerin binlerce ürpertici tablosunu orta­ya koyuyor. Ancak zulüm denen canavarı büyük kuvvet ve devlet sahiplerinin varlığında tanımak, kendimizi aldatmak olur. Gerçekte hepimizin etrafı halka halka zalimlerle çevrilmiş […]

Daha fazla oku
Ölüm Sırrı

Bizde bir kıvılcımın parlayıp sönmesini andıran bu hayat, iki hak i kata dayanıyor: Ebedî olmak isteyen bir parıltı ile onu örten bir karanlık. İnsan hayatı, aşk ile ölüm arasında sürekli bir sallantıdır. Her ikisinin dışında geçen bütün hayat varlığımız, sadece ölüme karşı koyan kuvvetleri kullanmaya yarayan bir alışkanlıklar seri­sinden fazla bir şey değildir. Hayatın kanununa […]

Daha fazla oku
Düşüncenin Derinlikleri

İnsanoğlunun eşyaya teması demek olan düşünce çok şekilli­dir. Varlığı akıl ile, duygu ile, sezgi ile, aşk ile, ihtiras ile ve mer­hamet ile tanıyış bilginin çeşitli şekilleri ve dereceleridir. Akıl, insanoğlunu dünyaya sultan yapan cevherdir. Akim ese­ri olan ilim, merhamete nazaran pek küçük bir şeydir. Belki de bir vehimdir. Görünmez olandan gelip yine görünmez olana giden […]

Daha fazla oku
Aşkın Halleri

Aşk bir şuur halidir. Ancak bütün şuur halleri kendilerine özel bir düzen içinde tek tek yaşandıkları halde aşk, kalabalık şuur hallerinin toplu halde şuura yaptıkları baskındır. Bu baskın şuur dışında, yani yalarken varlığının farkında olmadığımız derinlerdeki ruh dünyamızdan gelir; onun taşarak şuur alanını kaplaması halidir. Bendini yıkan bir selin bağları, ovaları ve ormanları doldurması gibi, […]

Daha fazla oku
Gerçeği Bilmek

Neler biliyoruz? İnsanoğlu yeryüzünde ne bilgilere sahip oluyor? Göz görüyor ve zekâ kavrıyor. Bunca bilgilerin sahibi insan bildikleriyle mağrurdur. Acaba neyi biliyoruz? Akıl kendi önümüze, yolumuzu aydınlatan bir ışık serpmekten başka bir şey mi yapıyor? Bildiklerimiz, kendimizden çıkıp yine kendi varlığımıza avdet eden ihtisaslardan ibaret değil midir? İnsan, ihtiyaçlarını giderme endişesiyle yaptığı etrafına saldırma hareketleri […]

Daha fazla oku