Halimiz

Ben gidip görmedim ama gazeteler yazdı ve okuyu­cularım mektupla bildirdiler: İstanbul Belediyesi, Taksim meydanına bir “Noel ağacı” dikmişti. Taksim Mey­danı ve o zamanki adiyle Pera (İstiklâl caddesi) müta­reke meydanında Türk’ün gözyaşları ile sulanmış ve bize düşman olan azınlıkların sevinç naralarıyle çınlanmıştı. O zaman İstanbul’u haraca kesen şımarık palikalyalar, işgal orduları komutanlarının ayakları altına Türk bayrakları […]

Daha fazla oku
Nedir Çağdaşlık ?

Bir hırsız da bize çağdaştır, bir câni de, bir kadın bulucu da… Çağdaşlıkları: Daha “eli uzun”, daha ça­buk öldürücü veya baştan çıkarıcı âletler kullanmala­rından ibarettir. Fakat sormak isterim: Fakat gerçek çağdaşlığı nasıl ayırdedeceğiz? Me­selâ bazı uzak kıt’a yamyamlarının, beyaz adamları ar­tık elektrik fırınında veya düdüklü tencerede pişirdik­lerini duyarsak… “Ooo! Ne âlâ medenî olmuşlar!” diye­bilir miyiz? […]

Daha fazla oku
Çağdaşlık Denemesi

….. Çağdaşlaşma için sunduğumuz formül, her alana uygulanabilir. Biz yalnız “ilâç ve tedavi” konusuna do­kunacağız. 4 Temmuz 1970 tarihli “Paris Match” dergi­sinde, gururla atılmış şu başlık var: “Tedavinin altın kitabında, Fransız âlimleri şeref mevkiini tutuyor.”Aynı sayfada, tedavi ve ilâçta büyük buluşları olan yedi büyük Fransız’ın resimleri. Sonra “harika ilâcı” bulmuş bir profesör, kendisine hayran talebelerinin […]

Daha fazla oku
Okumuşlar

…Ziya Gökalp, Türkçülüğün Esaslarındaki “Millî Tesanüdü Kuvvetlendirmek” makalesinde, önemli bir müşahadesini anlatıyor: “Mütarekeden sonra İngilizleri, Fransızları yakın­dan görmeğe, tanımağa başladık. Bunlarda ilk gözü­müze çarpan cihet, medenî ahlâkın bozukluğudur. Bil­hassa memleketimize gelen veya Malta’da hâkim bulu­nan İngilizlerin medenî ahlâklarını çok düşük bulduk. Müstemleke ahalisini soymak, mağlûplara kul köle muamelesi yapmak, harb esirlerinin ve hatta sulh esir­lerinin […]

Daha fazla oku
Ferdî ve Millî Şahsiyet

Bu çok acı tarih gerçeğini gördükten sonra, mille­ti milet yapan, millî şahsiyeti meydana getiren oluşlar ve unsurları araştıralım. İnsanlar olmadan nasıl cemiyet olmazsa (Maurras’ın dediği gibi) “Milletler olmadan beynelmilellik de olamaz.” İnsanları, fertleri can sıkıcı, sözü sohbeti çekilmez birer silik, tufeyli yaratık hâline sokan nasıl şahsiyetsizlik ise, milletler de şahsiyetsiz oldukları öl­çüde, insanlık sofrasında hor görülür, […]

Daha fazla oku
Anti-modern Olmak Batılı Olmak Değildir

‘Deyim ye­rindeyse «antimodern» olmak hiç de «anti Batılı» olmak değildir; çünkü bu aksine Batıyı kendi dü­zensizliğinden kurtarmaya uğraşmak için değerli olabilecek tek çabadır, öte yandan, kendi geleneği­ne bağlı her Doğulu da bu konuyu ancak bizim ele aldığımız gibi ele alır ve konuya başka türlü bak­maz. Hiç kuşkusuz asıl Batının, modern uygarlıkla özdeşleşen Batıdan daha az […]

Daha fazla oku
Televizyon Hakkında

Çağımızın bir vizyona ihtiyacı var. Hal­buki bizler, Televizyon yüzünden, düşünemez, beyinleri yıkanmış, şartlandırılmış, görüntülere esir, aptallaştırılmış, enformasyon bombardımanına tutularak cahilleştirilmiş kitleler yarattık. Radyo, uzak cedlerimizin şifahî kültürüne benzer bir etki yapıyordu.Dinliyor ve anlamaya çalışıyorduk. Şimdi yalnızca seyrediyo­ruz, ama gözlerimizin önündekini tanımadan, ne olup bittiğini anlamadan. Dünya çevresinde uydular yerleştirme fikrinin mucidi Arthur C. Clarke’ın (Geleceğin […]

Daha fazla oku
Sanat ve Kültür

Sanat bir kültürün en hususî, açıkça belli ve kendine mahsus ifade biçimlerinden biridir. Sanatın mâhiyeti hakkında çağdaş in­sanlığın pek fazla şuurlu olmadığı ve sanatı yerli yerinde ve hakîkî gâyelerine uygun biçimde kullanamadığı kanaatindeyim. Sanat, ta en başından beri, dinden ilham almış, ekseriya dine hizmet et­miş; ve din (yahut beşeriyetin hayatı hususunda geniş bir vizyon, bir […]

Daha fazla oku
Batı ve Teknoloji

Şâirin biri demiş ki: “Eskiden Hıristiyanlar haça inanır, haça güvenirlerdi. Şimdi elektrik dinamosunun gücüne itikad ediyorlar”   Demek ki bir şeye itikad etmek lâzım. Yani, sular yokuş yu­karı akmaz; seviye farkı, kanununa itaat eder; suyun yokuşa, yuka­rı tırmandığım gören var mı? Tabiî ki, tarihî gelişmeler, “tarihî ka­der” diyelim tabiri caizse, insanoğlunu bir yerlere sürükleyip götü­rüyor. […]

Daha fazla oku
Batı Teknolojisi ve İlmi

İlim bize her şeyi vaat ediyor; güzel! Hattâ, 19. asırda ilmin dinin yerini alacağına inanan rahipler bile vardı. Bir Fransız rahibi, Ernest Renan “ilim bütün meselelerini halledecek insanların” diye itikad ediyordu, bir papaz olduğu hâlde… Ama yine 19. asır mütefekkirlerinden birinin bir sözü var. Rus mütefekkirlerinden Tolstoy demiş ki: “İlim şarlatan bir simyagerin yaptığı bir […]

Daha fazla oku