Genel İslam
Arkadaşlık Hakkındadır7 Ocak 2025
Muhammed Ali
23:08 - 21 Mayıs 2015
…İnsan yalnızca kavramına sahip olduğu şeyi görebilir. Bu yalnızca yaşamaya ilişkin konular için değil; tersine insanın hemen hemen tüm vicdanî ve fikrî üretimleri için geçerli bir yargıdır. Bu nedenledir ki, kavramlar insan aklının makroskobu veya mikroskobu gibidir; uzağı yakın eder; küçüğü büyültürler. Nasıl ki bu âletler insanın görme’sini mümkün kılmak içinse, kavramlar da insan aklının […]
Muhammed Ali
23:05 - 21 Mayıs 2015
0 Yorumlar
“Malumatın yanlış olduğu yerde yorum üzerinde konuşmak, abesle iştigaldir”. Öte yandan söz kadar sözün sahibi de önemlidir; bu nedenle, İblis’in “Tanrı Bir’dir” deyişi bile ihtiyatla karşılanmalıdır. Bu tür bir bakış, daha baştan bir tür niyet okuması olarak görülebilir. Ancak, günlük hayatta yalnızca şeyin hakikatine ilişkin bilgi sahibi olmak yanında bu bilginin davranışını, başka bir deyişle, […]
Muhammed Ali
23:02 - 21 Mayıs 2015
0 Yorumlar
… ‘hem ilahî hem de beşerî siyasetin amacı insandır’; çünkü ‘nizam-i alem insandır’. Öyleyse insanı ‘rencide edecek’ hiç bir siyaset, tanımı gereği, kalıcı olamaz. Kalıcı siyaset insanı ‘tebcil eden’ siyasettir. İlahî siyasetin, insanı ‘eşref-i mahlukat’ görmesi bu nedenle üzerinde durulması gereken bir noktadır. Öyle ki beşerî siyaset de ancak ve ancak insanı eşref-i mahlukat görüp […]
Muhammed Ali
22:58 - 21 Mayıs 2015
0 Yorumlar
Her milletin doğal yeri tarihidir. Bir milletin doğal yerini bulması o milletin özünün gürleşmesini, özgürleşmesini sağlar. Bu nedenle her millet eğitim ve terbiye sistemini doğal yerini verecek bir biçimde organize etmelidir. Aksi takdirde, millet yapay yerde yapaylaşır; bir süre sonra da iç-çatışmaya yuvarlanır. Sonuç: maddî ve manevî (=zihnî) imkanların tükenmesi ile birlikte o milletin de […]
Muhammed Ali
22:39 - 21 Mayıs 2015
0 Yorumlar
Tek bir kavramın bütünü yırtan bir etkiye sahip olduğu söylenebilir; bütünü beyaz bir kağıd gibi düşünürsek, öyle bir kavram ileri sürülebilir ki, ya bu beyaz kağıdı daha beyaz ya da daha siyah kılar. Günlük hayatımızda tanıdığımız bir kişi için bir ortamda ‘hırsız’ dendiğini düşünelim; yalnızca bu kavram o kişinin tasavvurumuzdaki yerini altüst eder; ya da […]
Muhammed Ali
22:36 - 21 Mayıs 2015
0 Yorumlar
Din’de biçimsel özellik gösteren ibadetler (kulluklar), insan aklının terbiyesi, büyük kulluğun, insan olmaklığın, doğru yol (sırat-i müstakim) üzere yani sınırında seyretmesi için son derece önemlidir. Bir örnek vermek gerekirse, urefa, namazı, genel anlamıyla insan nefsinin terbiye edilmesi olarak görür: Kıyam, insanın en önemli özelliği, ufka bakmasını mümkün kılan dik durma (kebed)’yı, dolayısıyla, tüm Evren’in bir […]
Muhammed Ali
22:32 - 21 Mayıs 2015
0 Yorumlar
Beş yıl kadar önce, bir kuruma seminer vermek üzere davet edilmiştim. Seminerden sonra, çay eşliğinde sohbete devam ederken, kurumda çalışan iki güvenlik görevlisi ile kantin işlerini yürüten bir kişi yanıma yaklaştılar ve bir konuyu danışmak istediklerini söylediler. Buyur ettim; oturur oturmaz içlerinden az çok kültürlü olduğu anlaşılan biri, elindeki Kur’an-ı Kerim mealini açarak, “Aramızda şu […]
Muhammed Ali
22:25 - 21 Mayıs 2015
0 Yorumlar
Egemenlerin yazdığı tarihin bize empoze ettiği kavram-örgülerinin çok zararsız gözüken ifadelerde bile ‘hakikat’i [gerçeklik’i ve doğruluk’u] nasıl çarpıttığı açıktır. ‘Bilim’, Kopernik ve ardılları için Kilise’ye yani Sistem’e karşı bir duruş, hatta sahih bir itikad arayışı idi. Newtoncu kiliseler ve bu kilislerde görev yapan Newtoncu din adamları derinden derine Sistemle savaştılar. Sonuç, bin yıllık Sistem’in bu […]
Muhammed Ali
22:22 - 21 Mayıs 2015
0 Yorumlar
Varlık duyuşu, bütünü idrak için zorunludur; çünkü bütünü idrak edemeyen, başta Tanrı olmak üzere pek çok kavram için derin ve kuşatıcı bir bakış elde edemez. Nitekim eşyaya bakışta insanın bakışına bütüncül bir özellik kazandıran bu varlık duyuşu’dur. Bu nedenledir ki, eski Yunanca’da hólon hem bütün hem organik hem de Evren anlamına geliyordu. Bu durum varlık […]
Muhammed Ali
22:19 - 21 Mayıs 2015
0 Yorumlar
Bir ülkeye sahip olmak için onu yıkmak gerekir; yıkmak demek o ülke halkının yok-edilmesi demektir. Yok etmek ise ya bedenî olarak insanları katletmek ya da o halkı o halk kılan örfe ve adetleri, kısaca halkın bağımsızlık ve özgürlük taleplerini yasladığı tarihi öldürmektir. Bağımsızlık maddî vatanın kurtulması ise özgürlük, özün gürleşebileceği manevî vatanın yani tarihin kurtulmasıdır. […]
0 Yorumlar