Sanat

Evet yine de şiirdir beni arasıra dinlendiren Acıma aralıklar verdiren Ufuklardan ufuklara taşıyarak kelimeleri Ne yapılar kurdum eleğim sağma gibi içimdeki buluttan yağıştan şimşekten ışıklardan Gizli bir yapı taşından ders okudum ben Şiirin birden kaçışını denizlerden Şiir içimizdeki zindanların mahkumu “Arayışlar/Şiir”54 Sanatın Niteliği Karakoç’un “Din, felsefe ve sanat insanın kendi yaradılış sırrı­nı aradığı alanlardır” cümlesi, […]

Daha fazla oku
İnsan Bilgilerinin Niteliği

  İnsan, sembolik düşünme yetisi sayesinde algı planı­nın güdümünden kurtulur ve algı planının hâkimi olur. İnsanın algı planı üzerindeki hâkimiyeti iki bakımdandır. Birinci olarak, insan, zihninde oluşturduğu hükümler­den başka bir şey olmayan bilgileriyle dış dünyayı kavrar. İkinci olarak, zihninde oluşturduğu tasarımlara göre ayar­ladığı eylemlerle ihtiyaçlarını karşılamak ve amaçlarına ulaşmak için dış dünyada değişiklikler yapar. Bilgi, […]

Daha fazla oku
Adalet ve Mizan

TAHSİN GÖRGÜN Adaletin, her şeyi yerli yerine yerleştirmek/koymak olduğu ile ilgili formel tanım, şeylerin yerlerinin nasıl belirleneceği sorusu ile birlikte, bir belirsizlik kazanıyor, Yerini bulmak ve yerinde olmak, bu cihetten mutlak olarak belirlenmesi mümkün olmayan, ancak bunun için mutlak’ı iktiza eden bir hal ve ifade haline geliyor. Adaletin yasa ile, yasanın ise, son iki yüzyıla […]

Daha fazla oku
Bir İstismar Aracı Olarak Tabiatı Estetize Etmek

DURSUN ÇİÇEK İstanbul’u aç gülzâryap… —Osman Gazi İnsan tabiatın hâkimi veyorumlayıcısıdır… —FrancisBacon Göğü yükseltti ve mizanı koydu… —Rahman Suresi 7. Âyet O ki her şeyi güzelyarattı… —Secde Suresi 7. Âyet İslam âlimleri âlemi (gerek insanlar ve canlılar gerekse de Allah dışındaki tüm varlık anlamında) tek bir alem olarak kabul ederler. Alem ve diğer açılımları olan […]

Daha fazla oku
Lütuf, Aşk, Şefkat

Bu sözcükleri gündelik dilde sıkça kullanırız, ama ne an­lama geldiğini, sözcükteki anlam derinliğini pek fazla düşün­meyiz. “Lütfen!” deriz. Bu sözcüğü bir nezaket ifadesi olarak kabul edip ne anlama geldiğini gözden kaçırırız. Lütfen, latif, lütuf, iltifat… aynı kökten gelen sözcüklerdir. Bu sözcükleri kavramak, duygu değerlerini hissetmek için ‘la­tif’ sözcüğünün anlamının bilinmesi gerekir. ‘Latif, Allah’ın sıfatlarından bir […]

Daha fazla oku
İnsan-Kendi kendisi İlişkisi

Edep kelimesinin kök manalarına baktığımızda, birincisi “de’b”, terbiye; İkincisi ise“edb” kökünden gelen, davet etme (ziyafet yemeği daveti anlamında üdbe, medebe) anlamlarını görürüz.739 Eğer “davet” ise, nereye davet? İnsan kendi kendini davet edebilir mi? Ama nefs yapısını hatırlarsak, insanın varoluşunu merkezî, “dikey” bir hat etrafında sürdürdüğünü biliriz. Bu hatta ne kadar yakınsak, bir üst varoluş mertebesine […]

Daha fazla oku
İnsan Olmayı Hatırlamanın Estetiği: Özgürlük

FARUK KARAARSLAN I “Hafızayı beşer nisyan ile maluldür” derler. Bu söz, gerçek anlamına hafıza kavramı üzerine yapılacak tefekkürle kavuşur. Unutmak bir taraftan eksiklik iken diğer taraftan insan olmanın delilidir. Aynı şeyi hatırlamak içinde söyleyebiliriz. Platon’un düşüncesine başvurarak ifade edecek olursak, unutmak ve hatırlamak bir çeşit pharmakondur. İnsanı iyileştirir ama her iyileşmenin bedeli olduğunu düşünecek olursak […]

Daha fazla oku
Serbest, Serseri, Özgür

TAHSİN GÖRGÜN 1. Özgürlük, insanın kendi saadetini, yani kemalin; arama imkânıdır. Ve bu imkânı ondan kimse alamaz. Ancak kendisi, kendisine sunulan imkânı fark etmeyerek veya ihmal ederek, kendi kemalinden eksik kalabilir. İnsan kemalini ancak diğer insanlarla birlikte elde edebileceği için, kemalin ve özgürlüğün yolu, diğer insanlardan geçer. İnsan kemalini kendisi kendi başına tesis edebilir mi? […]

Daha fazla oku
Bilimci Anlayışta Ahlaki Temellendirmenin Zorluğu

Belki de imkânsızlığı demek lazım. Bilimci anlayışa göre bir çıkmaz nokta daha vardır. Fizik varlıklar zorunlu varlıklardır. Me­sela taşın, suyun, toprağın iradesi yoktur. Bir taşı elinize aldığınız­da istediğiniz gibi kullanabilirsiniz. Taşın size “yapma!” deme şansı yoktur. Taşın cömert olma veya adil olma şansı da yoktur. Hatta bit­kiler ve de nispeten hayvanlar da böyledir. Hayvanların taşa […]

Daha fazla oku
İslam’da Ahlaki Olanın Alanı

Daha önce kısmen değinmiştik. Konuyu biraz daha açmak ge­rekirse şunları ifade etmek gerekir: Batı’da -özellikle Aydınlanma ile beraber— hukuk ile ahlakın, buna paralel olarak fizik ile metafiziğin, din ile devletin, din ile bilimin, din ile her şeyin arası ayrılmıştır. Ba­tı zihni bu kavramsallaştırma ile dünyayı algılamış, diğer milletleri de bu kavramsallaştırmanın hegemonik gücü ile değerlendirmiştir. […]

Daha fazla oku