Gece ve Yalnızlıkla Konuşmalar

Akşam, yine de gündüzden parçalar taşır. Görüşmeler, konuşmalar, yüzler, kelimeler geceye karışık olarak gelir. Onun için, akşam, bir şok değildir. Yavaş yavaş İnen bir gündüz perdesidir. Fakat vakit ilerleyip gündüzün izleri çekilince, kristal bir cam kesmesinin, gece­nin içine düşersiniz. Ve sessiz bir kuzgun gibi kanatlarıyla sizi örten gece der ki: —Gecenin değerini bil, insanoğlu! Namazda […]

Daha fazla oku
Yorulmayan İlhamlar Uğruna

Düşünmek bir bakıma sormasını öğrenmektir. Ka­fanızdaki düşünceleri, eşyaya ve eşyanın ötesine soru yöneltecek bir tavra kavuşturursunuz, işte bu düşün­mektir. Metotlu şüphe, sormaktır. Bulanık şüphe, ce­vap fırsatı tüketilmiş soruların pıhtısıdır. Vakit bir pıh­tı vakti midir, siz şüpheye batmışsınızdır. Işığa götüren sorular vardır, şüpheye batıran sorular vardır. Bilgin de soru soran bir adamdır. Eşyadan cevap ko­parmasını bilen […]

Daha fazla oku
Eskimeyen

  Her şey eskir şu dünyada. Eskimeyen hakikattir. Dünyada, sanki eskime, biricik kuraldır. O kurala karşı koyma da yaşamanın şartı. Canlı bir özle karşı konulur, eskimeye karşı durulur. Dağ, taş, ağaç, yıldız ve gök eskir. Eskimeyen haki­kattir. Eskitmeyen, eskimeye karşı koyan canlı öz ruhtan doğmadır. Ruh da İlâhî bir kaynaktan. Ay, güneş, su, ateş, zaman […]

Daha fazla oku
Yolu Yenen

Gidiyoruz, gidiyoruz, gidiyoruz, sonra dönüp arka­mıza bakıyoruz ki, bir çuvaldız yol gitmişiz. Bir masal içinde yaşıyoruz da onun için mi? Yoksa kaskatı gerçek­ler mi zahmet çokluğunu, alınmış yol gibi gösteriyor? Yoksa dümdüz sanılan yol, bir tabakadan ansızın bir başka tabakaya düşüş yüzünden, içice girmiş çemberler gibi dolambaçlı da ondan mı? Belki. Ama yolun çetinliği, sonunda, […]

Daha fazla oku
Kelimeler

Kelimeler, üzüm bağlarının yakalandığı floksera hastalığı gibi bir hastalığa yakalanmış. Kelimeler, hastalıklı üzümler gibi pas tutmuş. Soylu koşu atlan arabalara koşula koşula nasıl biçim ve ruhunu yitirir­se, inançsızlığın radyoaktif tozlarıyla yüklü bir bulutun üzerine çöktüğü günümüzün kelimeleri de, öylesine, deforme olmuş, atla eşeğin arasından fırlayan yaratı­ğın kaderini yüklenmiş. İnsanın özünden uzaklaşmış, kopmuş, neredeyse eşyanın arasına […]

Daha fazla oku
Diriliş

Kışa bakarsanız, kış, görünüşüyle hiç de baharı, hele yazı vâd etmez. Yaza bakarsanız, yaz, sonbaharı, hele kışı çağıracakmış gibi hiç gözükmez. Ama insan, tecrü­beleriyle bilir ki, yaz ve güzden sonra kış gelir. Kıştan sonra da bahar ve yaz. Bunun gibi, toprağa ve çürü­meye terk edilen ölüye bakarsanız, yalnız ona bakar ve karşılaştırma duygunuzu çalıştırmazsanız, her […]

Daha fazla oku
Kutlu Kitap

Bin dört yüzyıldan beri bir tek harfi bile yıpranmamış bir mucizedir,hayat fışkıran bir mucizedir Kur’an-ı Kerim.Dünya,haşr gününde hesaba çekilse,kur’an-ı Kerimin kendisine gönderilmesini bir kurtuluş belgesi,bir şan belgesi olarak ileri sürer ve beraat eder.Ruhları Kur’anın mehtabıyla aydınlanmış Müslümanlar ,ölümü,kristal camı geçen ayışığının kolaylığı ile aşarlar ve hesap masasının önünde gülümseyerek dururlar.Kur’an-ı Kerim,inananlara,Allahın güzelliğinden bu dünyada gösterilşmiş […]

Daha fazla oku
Millet Özü

Bir halkın gücünü ve özelliklerini tanımak kolay bir iş değildir. Kendini bir ideale adamış insanlarla, gelecek zamanı avlamakta ve yumuşamış bir maden gibi elinin altında istediği gibi yoğurmakta usta devlet adamları, işte halkın bu değişmeyen karakterini anlar ve sezerler de, bu sezgi, onları başarıya götüren ilhamın ta kendisi olur. Kalbleri haktan, halktan gelen gerçek ilhamlarla […]

Daha fazla oku
Ehl-i Sünnet’e saldırmak, İslâm’la savaşan Batılıların değirmenine su taşımaktır!

  Yusuf Kaplan   Şunu zihnimize kazımak zorundayız: Dünya tarihini üç asırdır yalnızca Batılılar yapıyor. Çinliler, Japonlar, Hintler, Latin Amerikalılar ve tabiî Müslümanlar tarih yapmıyor, yapamıyor; tarihte tatil yapıyor yalnızca! BATI, İNSANLIĞA VE HAKİKATE SALDIRININ ADIDIR! Neden peki? Düşük kültürlere sahip oldukları için mi? Elbette ki, hayır! Bunun nedeni, Batılıların seküler-kapitalist sistemle bütün dünyayı sömürgeleştirmesi, medeniyetlerin kökünü […]

Daha fazla oku
Laikliği kutsamak, cemaatlere saldırmak, toplu intihara kalkışmaktır!

  15 Temmuz gecesi bütün kirli ve iğrenç yüzüyle karşımıza çıkan tehlike, “paralel devlet” tehlikesi değil “paralel din” tehlikesidir. “PARALEL DEVLET” TEHLİKESİ DEĞİL, “PARALEL DİN” TEHLİKESİ! Eğer asıl tehlikenin “paralel devlet” tehlikesi değil “paralel din” tehlikesi olduğunu göremezsek, hem bu tehlikeyle başedemeyiz hem de artçı şoklarını yeriz! İşte İslâmî kesimler de dâhil, bütün toplum kesimleri […]

Daha fazla oku