Ahlâkın ve Dilin Ölçülmesi

Eğer eğitim, ahlâk eğitimiyse. Ahlâkın başarıya endeksli bir ölçüm metodu yoktur. Dili ve ahlâkı ölçüm yoluyla değerlendirmek mümkün değildir. Bugün, dili ölçmek için uygulanan sözel yetenek sınavları, sadece belli standartlara indirgenerek formatlanmış bir dili ölçebilmektedirler. Buna göre: sözcük sayısı, sıfat ve fiiil tamlamaları, cümle tanzimi ve imlâ kurallarıyla, anlam ve ilgi kombinasyonlarının hepsini veya bunlardan […]

Daha fazla oku
Toplumsal Cinsiyet ve Cinsiyet Özgürleşmesi

Zygmunt Bauman, Hıristiyanlığın “Baba, Oğul, Ruh’ul Kudüs’ten” müteşekkil teslisinin, Aydınlanma ile “Akıl, Bireysellik ve Özgürlüğe” evrildiğini, Modernite ile “Bilim, Ulus ve Devlet/Vatan”ın oturduğu kutsal teslis tahtına, Postmodern dönemde “Vücud, Haz ve Karışılmazlığın (özgürlük)” oturduğunu söyler. Sonuncuları olan Postmodernite, tıpkı kendinden öncekilerin daha öncekilerle dalga geçtiği gibi Modernitenin kutsallarına (kahramanlık, fedakârlık, şehitlik ve benzeri ütopyacı kutsallarına) […]

Daha fazla oku
Üç Tarz-ı İnsan “Eşref-i Mahlukat’tan” “Post-İnsan’a”

Enver Gülşen   Ahsen-i Takvîm’de yaratılmış olan insanın Esfel-i Sâfilîn’e “düşüşü”, insanın yükseliş imkânlarını da beraberinde getirecekti. “Âdem Cennet’ten düşmüştü; ama Âdem’in torunları Cennet’e tekrar yükselsinler diye”ydi bu, büyük bir muhakkikin dediği gibi. İnsanın, bugüne kadarki macerası, materyalist evrimin kör-saatçisiyle değil, Yaratıcının “her an bir şen üzerinde olan” yaratmasıyla açıklanabilir ancak. Bu bağlamda insanlık tarihinin “evriminde”, kabaca […]

Daha fazla oku
Aydınlanma Sonrasında Ne Başlar?

Yuh Hui Haziran 2018 tarihinde Henry Kissinger, The Atlantic adlı dergide “How the Enlightenment Ends” [Aydınlanmanın Sona Erme Biçimi] başlıklı bir makale yayınladı. İlk bakışta, Aydınlanma yahut “Akıl Çağı”na yapay zekânın son verdiğini söylüyor gibiydi makale. Analiz ve muhakeme kapasitesine sahip makineler, insanın idrak kapasitesini solluyordu. Aydınlanma düşüncesine dayanan teknoloji, temel ilkesi olan felsefeyi azlediyordu. Aydınlanmanın […]

Daha fazla oku
Modern Dünyada Hatırlama ve Unutma Üzerine Bir Derkenar

Faruk Karaarslan İçinde yaşadığımız çağı adlandırmaya dair dilimize pelesenk olmuş birçok kavram var. Modern, postmodern, dijital, gerçek ötesi, sanal, uzay bunlardan bazıları. Hangi kavramı kullanırsak kullanalım, bu adlandırma kargaşasının da nedeni olan, çok daha temel bir sorun karşımıza çıkıyor. Bu sorun, içinde yaşadığımız çağa anlam verme ve dolayısıyla tanım yapma sorunudur. Anlamın kaybolmadığı bir yerde […]

Daha fazla oku
Yaratılışa Müdahale ve Yeni Bir Evrimci Neo-Darwinist Bir Yaklaşım Olarak Transhümanizm

ÖZ   Evrim teorisi, hem küresel hem de yerel olarak tartışılmış ve hâlâ tartışılmakta olan bir süreçtir. Evrim konusunda tartışmalar ve yeni yaklaşımlar bitmeyecek gibi görünüyor. Bu bağlamda transhümanizm, yeni evrimci yaklaşımlardan biridir. Transhümanizm kavramı, modern sentez olan evrimci teorinin İngiliz kurucusu evrimci teorisyen J. Huxley’in kullandığı yeni bir sözcüktür. Teknolojik araçlar vasıtasıyla insan doğasının […]

Daha fazla oku
Fatih’in Büyük Mirası

Büyük atamız Fatih’in bize bıraktığı mirası Kostantiniye’nin fethinden ibaret görmek onu anlamamaktadır. Roma’nın varisi olan Bizans İmparatorluğu’nun dünya haritasından silinerek cihan tarihinde yeni bir devrin, Peygamber’in duasına mazhar olmuş bir kılıçla açıldığını düşünmek de bu mirasın bütün servetini ihtiva etmez. Çaldıran kahramanıyla, Plevne gazisini, Mehmed Akifle, Hüseyin Avni’leri de içerisine alan bu muhteşem miras, Türk […]

Daha fazla oku
Kemal Sayar,Sadettin Ökten – Dünyaya Geldim Gitmeye ”Alıntılar”

Sadettin Ökten: O kadar geniş bir mana denizi ki gönül, uçsuz bucaksız. Hayatta her şeyin bir sınırı var, dünyanın bir sınırı var. Bedenimizin, hayatımızın, bilgimizin, duyularımızın bir sınırı var. Gönlümüzün bir sınırı var mı? Sevgimizin, muhabbetimizin, hüznümüzün, şevkimizin bir sınırı var mı? Gönül deyince insanın sonsuzluğa açılması, sonsuzla olan muaşeret, muhasebe ve muarefesinden söz ediyoruz. […]

Daha fazla oku
Târihsel anomalilerin seyri hakkında

Târihsel tecrübelere kabataslak olarak baktığımızda, kazananların “büyüyenler”; kaybedenlerin ise “büzüşenler” olduğunu görebiliriz. Büyümeyi, kendisinden olmayanlarla hemhâl olmak; büzüşmeyi ise kendisinden farklı olanları dışlayıp kendi muhayyel saflığına gömülmek olarak anlayabiliriz. Muhayyel diyorum; çünkü târihte saf kalmak zâten imkân dışıdır. Târih, ister savaşlar yoluyla, ister alış veriş yoluyla herkesi, kendisinden farklı olanlarla biraraya getiren süreçleri içeriyor. Amazon […]

Daha fazla oku
Tesettür Giyimdeki Kararsızlıklar

Başörtülü kızlarda görülmeye başlanan giyimin tesettür ilkesinden koparak moda çizgilerine bürünmesi; kimliklerin ifade edilme biçimiyle yakından alakalıdır. Tesettürün modaya dönüşerek, İslamî ilkelerin bertaraf edilmesi, kararsız kalınmış bir kimlik hükmünde görünmektedir. Tesettüre riayet olarak baştaki başörtü korunurken, pantolon-ceket, yırtmaçlı etek giyilmeye başlanması giyim dilinin kim için ortaya konmakta olduğunun tartışılmasını gerekli kılmaktadır. Çünkü giyim kişinin hangi […]

Daha fazla oku