Bedava Müslümanlık

Günümüzde öyle bir anlayış yer etmiş ki, bu kadar basit, formaliteden, kayıttan azade, hatta “bedavadan” Müslüman olabilme durumu, çok kimsenin kafasında Müslüman olmanın gerektirdiği sonuçların da bu kadar “bedava” olduğu yolunda bir izlenim doğurmaktadır. Kimse, örneğin masonların karışık ayinlerine dayalı prosedüründen geçilerek Müslüman yapılmadığı için, Müslüman olmanın sonuçlan hakkında da, günümüze mahsus özellikler dairesinde onun […]

Daha fazla oku
Bilimsellik İddiası Hakkında

Şüphe yok ki, kilisenin dogmalarına karşı çıkan “bilimsel araştırmaların” kökeninde kilise adamalarının pek iyi sezinledikleri gibi gizli veya açık bir dinsizlik gayreti mevcuttu. Kilise adamlarının bilimsel bulgulara karşı tepkisi, bulunan “gerçek”lerin mücerret doğru olup olmadığından çok, söz konusu gerçeklerin kendi dogmalarını zedeleyip zedelemediği noktası üstünde yoğunlaşıyordu. Engisizyon, aslında sadece “bilimsel bulguları” değil, fakat bunun da […]

Daha fazla oku
Batının İlmini Alalım Hayat Tarzını Red Edelim Düşüncesi Hakkında

Evrensel devlet, dünya devleti gibi hülyalardan söz açılırken, bu devletin efendileri, yöneticileri olarak Romalılar, Parisliler, Londralılar düşünülür; dünyanın öteki kesimlerinde yaşayan insanlarsa uyrukluğa, köleliğe layık görülür. Oysa herhangi bir Batılı düşünürün bu konudaki bir kitabını kendi diline aktaran Avrupalı olmayan bir ülkenin insanları, bu düşüncelere “Ne güzel bir dünya, gerçekleştirilmesi gerekli bir hedef” diye yaklaşmaktan […]

Daha fazla oku
Hümanizma

Hümanizma” denilen olay gerçekte insanı kâinatın merkezine yerleştirme çabasının bir başka adıdır. Her şeyin insanla başlayıp insanla ve insanda bittiği iddiasına “bilimsel” dayanak bulma çabasının adı hümanizma olmuştur. İnsanı İslam da yüceltmekte, onu yaratıkların en şereflisi saymaktadır. Bu bakımdan Batıda girişilen insanı yüceltme çabaları ilk bakışta yadırgatıcı ve üstünde durulmaya değer bir olay olarak görülmeyebilir. Ne […]

Daha fazla oku
Kültür’ün İnsanın Çevre Algılayışıyla Bağlantısı

Kültür diye adlandırılan yaşama ortamı, aslında, bizim çevremizi algılayış tarzımızla sıkı sıkıya ilgili. Tabiatı, çevremizi, kendimizin bir parçası olarak algılıyorsak ona muamele tarzımız da o yönde gelişir. Batı kültürü ile İslâm kültürüne bir de bu açıdan bakmayı deneyebiliriz. Batı kültürüne mensup insanların tabiatı algılayış biçimi, en azından bugünkü kesitiyle bakıldığında, çocuk suluğunu, saflığını yitirmiştir. Tabiat, […]

Daha fazla oku
Nesneleri Adlandırmak

Nesneleri adlandırmak görünüşte kolay bir iş gibi durmaktadır. Oysa aynı nesnenin başka dillerde başka adlarla anıldığını hatırlarsak adlandırmanın hiç de kolay olmadığını görürüz. Türkçede “çakmak”, “tabak”, “halı” gibi adlar verdiğimiz nesneler başka dillerde başka kelimelerle karşılanmaktadır. Nesneler üzerinde durum böyleyken, iş değer yargılarının karıştığı eylemleri adlandırırken büsbütün değişir. Bir adam öldürme eylemi kimilerinin gözünde kahramanlık […]

Daha fazla oku
Batılılaşma

Türkiye’nin başının çaresini Batılılaşma yolunda arayacağım diye diretmesi sinek kâğıdına yapışmış hayvancığın zavallı ve gülünç durumundan farksızdır. Ayağının birini kurtarsa ötekini yapıştırmak zorundadır oraya. Batı güdümünde -bu güdüm kültürel ve siyasal alanlardır- bir “ilerlemenin” söz konusu olamadığını görmek için ülkemize bakmak yeterlidir. Batı güdümünde ancak bir müstemleke ekonomisi, ancak müstemleke düzeni mümkün olabilir. Ancak gizli […]

Daha fazla oku
Tasavvuf

Bir tür anlayış İslâm’ı nasıl hayatın dışında sanıyorsa, tasavvufu da İslâm’ın dışında sananlar bulunmaktadır. Tasavvufun Hristiyan rahiplerinin yaşayışından ilham alındığını iddia edenler olduğu gibi, onu Grek felsefesine veya Hint düşüncesine bağlayan farklı görüş ve iddia sahipleri de var. Bir Müslüman’ın cehlinden dolayı düştüğü yanlışa bakarak “İslâm budur” diye bir hükme varmak ne kadar doğru ise, […]

Daha fazla oku
Teokrasi

Bu bahsi bitirmeden, teokrasi konusuna da kısaca değinmenin yararlı olacağını hissediyorum. Teokrasi (theocracy) kelimesi Batı siyaset terminolojisinde aynı zamanda iki anlamı birden içermektedir. 1. Doğrudan doğruya Allah’ın hükmünün hakim olduğu hükümet sistemi, 2. Allah namına papazların (din adamlarının, ruhban sınıfının) idaresi ve böyle idare olunan ülkeler. Herhangi bir Batı dili metninde bu kelimeyle karşılaşan birinin […]

Daha fazla oku
Cihad-Mücahit

Bazı İslâmî kavramların gerçek anlamında değil, fakat mecazî bir anlam yüklenerek kullanılması yanlış anlaşılmalara ve lüzumsuz ihtilâflara yol açmaktadır. Mecazî anlamda kullanılan kelimeler arasında “cihat” (savaş !) dikkate değer bir yer işgal ediyor. İslâm uğruna çalışan hemen herkese “mücahit” sıfatını yakıştırmak günümüzde nerdeyse salgın hale gelmiştir denebilir. Herhangi bir toplantıda kürsüdeki konuşmacıya “mücahit” çığlıklarıyla nümayiş […]

Daha fazla oku