Sanat,Maneviyat İle Sanattır

Sanatkar, kendi dramında yaşarken daima ebediyete, sonsuzluğa, yaratıcıya, bir’e ve mutlak’a doğru hamle yaptığını hissederse ve bunda başarı bulursa,büyük bir saadete doğru yürüdüğünü adeta görür. Aksi halde, bunalır ve elem meyveleri verir, eserleri acı ve buruk bir tad verir. Sanat Allah’ı özletirse ve ona dogru götürürse insanı mutlu kılar. Ondan uzaklaştırırsa ıstırap verir, mutsuz eder. […]

Daha fazla oku
İnsan İdraki

İnsan duyularına göre, insan yüksek bir idrâk seviyesi ile doğar.Bu idrak doğduğumuzda henüz Var’ın içinde uyumaktadır, içine dolduğu âleme duyu organları ile açılan idrâkimiz ilk duyumlarla irkilmeye ve yavaş yavaş uyanmaya başlar. Vücudumuz büyüyüp geliştikçe, duyu organlarımız güçlendikçe bu uyanış hızlanır. İdrâkimiz uykudan kaosa, kaostan düzenli objeler dünyasına geçerek uyanır. Hareketi, sesi, rengi, şekli, sayıyı, […]

Daha fazla oku
İnsan Sadece Maddiyatı ile Değil Maneviyatıyla da İnsandır

İnsandaki açlığı içgüdüsel bir anlam içinde ele almak, onu, o suretle doyurmaya ve tatmine çalışmak hem beyhûdedir,hem de insanı anlamamaktır.İnsan, karnı doymakla doyduğunu kabul etmeyeceğine göre onun ebediyetlere acıkan şuurunu tanımak lâzımdır. Biz, çağımızın insanının ıstırabını sadece içgüdüsel ve fizyolojik açlıklardan doğmuş zannetmekle gerçekten çok yanılıyoruz. S.Ahmed Arvasi

Daha fazla oku
İnsanın Sonsuzluğu Arayışı

İnsan sonsuzluğa, ebediyete, hürriyete ve mutlaklığa has­rettir. Bu konuda tatmin aramaktadır. Aksi halde fânilik, esa­ret, manasızlık ve izafilik bizi bunaltır. Duyular dünyası bir ıs­tırap dünyası haline gelir. Birçok canlılar varlığın duyumuna varıyor, ancak onu kaostan düzene, düzenden hürriyete doğ­ru idraklerinde yüceltemiyorlar. Ancak insan idrâkidir ki bu merhaleleri aşabilmektedir. Dr. S.Freud, insanın bu realitesini marazîlikle damgalamaya […]

Daha fazla oku
Çağımızın Istırabı ve Yaradıcıyı Araması

İnsanın tarih boyunca yaradıcısını araması,yaratmaya özenmesi boş bir vehim değil,korkunç bir ihtiyacın ifadesidir.İnsan,her türlü köleliği reddederek,yalnız ve ancak yaradana tapınmak istemektedir.İnsan idraki,yalnız ve ancak yaradıcı hamlede dinlenebilceğini ummaktadır.İnsanların,peygamberleri diğer insanlara niçin daha fazla tercih ettiklerini artık anlamalıyız.Kadiri Mutlak olan Allah’ı bize ‘şahdamarımızdan daha yakın’ olarak hissettirenler sadece ve ancak peygamberlerdir.Bize,sınırlıdan sonsuza,esaretten hürriyete,çoktan bir’e,ölümden ebediyete giden […]

Daha fazla oku
Tekamul ve Tekerrür

Kaostan korkuyoruz ve fakat tekerrür de midemizi bulandırıyor. Müsbet ilimler,akıl,mantık,artık bu noktada insana yetmiyor,bize yetmiyor. Kanunların,kaidelerin,prensiplerin kuruluğu,katılığı,mekanikliği,monotonluğu boğuyor bizi. Çünkü; müdrikemizde bu çileyi çeken bir kaabıliyet var.Müdrikemiz,kaostan tekerrüre sığınıyor, lâkin tekerrürlerden bunalıyor, hayatın eğilimine uyarak , değişme, yenilenme ve ilerleme demek olan tekamülün hızını yavaş ve onun getirdiği yenileşmeyi az buluyor. Müthiş bir hız ve […]

Daha fazla oku
Varlıklarda Tekamül(Olgunlaşma,Gelişme) Mahiyeti

Gerçekten de tarihler birbirlerini hatırlatır,fakat asla tekerrür etmezler. Halbuki biz tarihçileri de teselli ederek iddia edelim ki,artık yalnız tarih değil,fizik,kimya,biyoloji,psikoloji,sosyoloji olayları da tekerrür etmezler. İnsan müdrikesi, ayniyet prensibi içinde hareket ederek,benzerlikleri birbirine irca ile tekerrürleri elde ettiğini sanmaktadır. Tekerrür dış realite ile değil,realite atı bir prensiple izah olunacak bir zihni olaydır. Duyuların realitesi,tekerrürleri değil,değişikleri,ancak bir […]

Daha fazla oku
Zekanın Görevi:Kendini Bilmek

Bizce zekânın görevi varı, hiç şüphesiz bu arada kendini de bilmektir. Bilmek ise varı veyahut varlığı mânâlandırmaktır. Bizim idrâkimiz varlığın dışında değil, içindedir. Bizim idrâk edici varlığımızda varlık kendi üzerine iki defa katlanmaktadır. Önce varlığı idrâk ediyoruz, sonra da bu idrâkimizi idrâk ediyoruz. Yunus Emre’nin “bir ben vardır bende, benden içeri” dediği gibi Varlık bende […]

Daha fazla oku
Nefis Muhasebesi

Tuh suratına o topluluğun, hususiyle gençlik iddiasındaki o haylazlar grubunun ki, beş vakit namazını elektronik hesap makinesi edasiyle kılar ve mücadele adına bu türlü makine adamları çoğaltmaktan başka bir vazife kabul etmez de İslâm İdealine hizmet ettiği veya hizmetin bundan ibaret olduğu tesellisi içinde böbürlene böbürlene dolaşır, durur. Böylelerine, Hakkın, riya ve gösteriş için namaz […]

Daha fazla oku
ÖLÜLER

Köşeyi dönerken, duvarda, üzeri yazılı mermer bir levha ve yanına asılı güzel çiçekler gördüm. Levhada Paris’in kurtuluşunda, orda, vatan için ölmüş bir vatandaşın künyesi yazılı idi. Taze çiçekleri, ne zaman, kimin koyduğunu bilmiyordum. Paris sokaklarını dolaşırken, böyle, her tarafta vatan için ölmüş meçhul insanların isimlerini yaşatan mer­mer levhalar ve her zaman konulmuş taze çiçekler görürsünüz. […]

Daha fazla oku