Modernizm’e Nostaljik Değer Yüklemek

Eğer günümüzde aşktan şiddete, gerçekten rüyaya, hakikatten yalana kadar her şey kodlanıyor, yeniden üretiliyor ve sapık bir haz ilkesine (simulakrasına) dönüşüyorsa bunun sebebi, hastalığın kendisi, Modernizm, Kapitalizm ve Sekülerizmdir. Burada yapılabilecek en büyük yanlış, bunu modern sonrası dönemin bariz vasfı olarak algıla­yıp, hastalığın kendisinden kaynaklandığı Modernizm yanılsamasını görmemek ve böylece belki de ona nostaljik bir […]

Daha fazla oku
Batı Artık Yeni Asimilasyon Politikaları Arayışına Girmiştir

Modernlik geleneksel toplumlara ait yapısal unsurları yok etmemiş, onları dönüştürerek yeni biçimler ver­miştir. Bu çerçevede modem toplumlara ait birey, devlet, egemenlik, bilim gibi yapı­sal unsurların bir değişime uğraması şaşırtıcı olmamalıdır. Otoriter ve totaliter devlet biçimlerini ve ötekine varolma hakkı tanımayan ideolojileri modernliğin ölçütü olarak algılarsak bunların zayıfladığı süreçte “tarihin sonu”nun (Fukuyama, 1994) geldiğini söyleyebiliriz. Fakat […]

Daha fazla oku
Kîni Dine Tercih Edenler

Anlaşılıyor ki kadın ve erkek farkı gözetmeden hepimiz “boynu­muzda bükülmüş iplerden oluşan” bir halat taşımaktayız. Yani potan­siyel olarak iyi ve kötü adına her türlü zıddıyeti/polariteyi/zevciyeti içimizde bulunduruyoruz. Her zaman diliminde “kîni dine tercih edenler” ve peygamber mirasının tebliğcilerine düşmanlık besleyerek vahyî hakikatlerin duyulmasına/yayılmasına mânî olanlar bu âyetin kapsamı içerisindedirler. Allah “Bezm-i Elest’’ de kendisine verdiğimiz […]

Daha fazla oku
Hayatın Anlamı Üzerinde Durabilmek

İçimizdekini değiştirmedikçe, dışımızın da değişmeyeceğini bir türlü düşünemiyoruz. Ne zaman yakınımızdan ve ailemizden birini -kendi mantığımıza göre- “zamansız” kaybettiğimizde kırmızı ışıkta bir dakika durma süresi kadar değişmez gerçekle karşı karşıya geliyoruz, ama bu da yetmiyor. Çünkü yeşil ışık yandığında arkada birikmiş arabaların ısrarlı klaksonları bizi hemen harekete geçmeye zorluyor. Modernizm, hayatın anlamı üzerinde durmak, düşünmek […]

Daha fazla oku
Modern Dünyadan Çıkış Yolu

Yaşadığımız dünyâ sanallığa doğru büyük bir hızla gidiyor. Yedi­ğimizden içtiğimize, duyduğumuzdan gördüğümüze neyin sahte neyin gerçek olduğunu anlayamıyoruz. Çağdaş dünyânın sihirbazları,sıkı dumanın sihirbazlarına göre gözlerimizi boyamada, aklımızı  çelmede çok daha hünerli ve marifetli. Dev alışveriş merkezleri, parlak neon ışıkları, bitmek bilmeyen ihtiyaçlar, cazip elektronik eşyalar, doyumsuz zevkler, krediler, tatil programları, lüks evler, model model arabalar […]

Daha fazla oku
Batı Kendi Değerlerini Evrensel Olarak Takdim Etmektedir

Gerçekten de modernitenin evrensellik iddiası da anlamsızdır ve her geçen gün erozyona uğramaktadır. Tüm evrensellik iddialarına karşılık yerellik duyguları geliş­mektedir. Evrenselliğin araçları gibi gözüken bazı olgular, iletişim, teknoloji tek dü­zeliği ve monotonluğu sarsmaktadır. Kaldı ki nereden bakarsak bakalım Batı toplum­lumun kendilerine özgü olan ama başkalarına evrensel diye takdim edilen değerlerin yanlı olduğu her geçen gün […]

Daha fazla oku
Dinlerini Oyun-Eğlence Yapanlar

Vay haline o gün yalanlayanların.Ki onlar, daldıkları bir batak (bâtıl)da oynayıp duruyorlar.O gün onlar cehennem ateşine itilip kakılacaklar (Onlara): “İşte yalanlayıp durduğunuz ateş budur” (denilecek). Ayette geçen Nâr-ı Cehennem” yani ”Cehennem ateşi” ifâdesi, hakikati yalanlayanların katlanmak ve dayanmak zorunda kalacakları İlâhî bir cezâdır. Çünkü bu onların kendi yaptıkları tercihlerinin so­nucudur. Cehennem, inkâr edenleri çepeçevre kuşatacak bir gerçek­liktir. […]

Daha fazla oku
İnsan Amellerine Güvenmemelidir

Emin olmanın en aldatıcı türü, ibâdetlere güvenerek kurtuluşu garanti ettiğini söylemektir. Ebedî kurtuluş davranışlar üstü bir keyfi­yettir ve yalnız Allah’ın lûtfu ile elde edilir, amel’ ve ibâdet kıstasıyla ölçülemez. Ameller/eylemler bu işte sadece bir belirtidir, garanti bel­gesi değil. Bişr b. Mansûr, uzun uzun namaz kıldığını seyreden bir dostuna, namazının sonunda şöyle demiştir: ”Böylesine uzun uzun […]

Daha fazla oku
Allah İnsanın Şah Damarından Daha Yakındır

Kur’ân, Allah’ın adı ile başlayan ve son kelimesi nâs/insânlar ile biten bir kitaptır. Bu demektir ki Kur’ân, Allah ile insân arasında en anlamlı bir diyaloğun adıdır. Ama bu diyalog mutlu bir sonla değil, insâna önemli bir uyarı ile noktalanmaktadır. İşte Felâk ve Nâs sûre­leri Kur’ân’ın bu son uyarısının işâretlerini taşımaktadır. Ey insân! Son sûrelerime geldiğin […]

Daha fazla oku
Ahde Vefa

Ahlâkî anlamda insân, “ahdine vefâ gösteren, sözünde duran var­lık” diye tanımlanabilir. Mükemmel insânın tanımı ise tamamen budur. Hz. Peygamber diyor ki: “Ahdine vefâsı olmayanın imam da ola­maz.” Bir yerde de şöyle buyuruyor: “Ahdine vefâsı olmayanın dîni de olamaz.” Sözünde durmayan, her şeyden önce aldatan biridir. Ve Hz. Peygamber: “Aldatan, bizden değildir.” buyurarak, Muhammedi bir benliğin […]

Daha fazla oku