İslam ve Batı – Kelimelerin Büyüsü

İslâm ve Batı ilişkilerini ele alırken kullandığımız keli­meler konusunda dikkatli olmamız gerekiyor. Bir gerçeği belirtmesi gereken kelimeler, bazan neredeyse o gerçeği anlamamızın önündeki en büyük engel haline gelebiliyor. “İslâm” ve “Batı” kelimeleri tarihten dine, kültürden sanata, felsefeden bilime ve siyasete kadar pek çok unsu­ru ifade ediyor. Bugün İslâm denince, insanların zihnin­de belli imgeler oluşuyor: Mekke, […]

Daha fazla oku
Büyük Zaferler

Sosyal bir ruh kazanmış cemiyette, hürriyet herkes içindir, kimsenin lütfü değil, Allahın yaradılışımızda gösterdiği hikmettir, hakkın sevgisidir, doymak bilmez insanların, doymıyan arzularının serbestliği değildir, rengini,kokusunu güzelliğini herkesin duyup görebileceği, herkesin bakıp ruhuna basabileceği, ama hiç kimsenin tahakkümüne alamıyacağı, hakları verdiği ve ancak ulu devletin koruyabileceği bir nimettir. Bu hürriyetin sınırlarını hak tayin eder. Viyana seferi […]

Daha fazla oku
Kapitalizm ve Haya

Halihazır toplum düzenlerinde bozukluk diye gördüğümüz olguların çoğu aslında basit bir etkene dayanıyor.İnsanların ar ve haya duygularının kaybettirilmesi. Kapitalistik toplum yapısı ile insanların ar ve hâya duygularının kaybettirilmesi anısında ilişki bulunduğu kanısındayım. Kadınların iş hayatına girmeleri, onlardaki bu duyguların büyük ölçüde törpülenmesi ile ilişkilidir. İtiraz etmekte aceleci davranmayın. Kendinizi 19. yüzyılda, yüzlerce erkek işçinin çalıştığı […]

Daha fazla oku
Türkiye’ye Laikliğin İthali

Tanzimat sonrası Türk siyasi düzeninde bütün hukuki kurumlar tepeden inme getirilmiştir. Laiklik kurumunun getirilmesi de, öteki kurumlar da aynı yolu izlemiştir. Laiklik kavramının, İslâmın toplum ve siyaset yapısında yer alması esasen söz konusu değildi. Bu kurum, Batı toplumu gibi dinin ayrı bir sulta (kilise), siyasal gücün ayrı bir sulta (devlet) halinde birbirinden ayrı, hatta birbirine […]

Daha fazla oku
Bilim Adı Altında Yapılan İşler

‘Yıllarca önce Türkiye’de boyalı basının öncülerinden olan gazetede ekmek yemenin insanları gerizekalı yaptığını ileri süren bir habere rastlamıştım. Haberde haliyle “gıda uzmanlarına” konuyla ilgili görüşlerine de yer veriliyordu, Türkiye ekmeğin çok yendiği bir ülkedir malûm. Ama böyle bir haberin arkasında Saklı olan niyet ne olabilirdi? Acaba bizlere daha az ekmek yedirmekle buğdaydan edilecek tasarrufu bir […]

Daha fazla oku
Rönesans

‘”Çeşitli vesilelerle de söylediğimiz gibi, Rönesans aslında birçok şeyin ölümü olmuştur. Greko-Romen uy­garlığına dönmek bahanesiyle bu uygarlığın ancak dış kabuğu alınmıştır. Çünkü yazılı metinlerde yalnızca buyönü açıklanabilmişti. Dolayısıyle eksik onarımın zaten çok iğreti bir özelliği olabilirdi, çünkü yüzyıllardan beri gerçek hayatlarını yaşamayı bırakmış olan şekiller söz konusuydu. Ortaçağ’ın geleneksel bilimlerine gelince, bu çağda onlar, son […]

Daha fazla oku
Rasim Özdenören-Müslümanca Yaşamak Adlı Kitabından Alıntılar

Müslüman tek boyutlu, yalınkat bir hayat ortamında yaşamıyor bugün: kendine silah çekmiş bir düşmanla karşı karşıya bulunaydı, işi kolaydı. O takdirde, hedefini açıkça seçebilirdi. Oysa bu gün yeryüzünde yaşayan Müslümanların çoğu henüz nasıl bir konumda yaşadığının bile bilincinde görünmüyor. O genel olarak içinde yaşadığı İslamdışı düzene uyum sağlama çabası içinde bulunuyor. Bir bakıma farkında olmaksızın […]

Daha fazla oku
Bayram

Ve bayram. Bugün ,dünya yüzündeki bütün müslümanlar, şehirler içinde, bizzat , şehirler ve ülkeler arasında da bütün ulaştırma vasıtalarıyla birbirlerine uğrayarak , geçirilen bir aylık orucun üstün insana mahsus nimetlerini kutlayacaklar. Bir müslümanın eli öbür müslümanın eline, onun eli de başka bir müslümanın eline, böylece bütün müslüman eller birbirlerine kenetlenecek, horasanla kaynaşmışcasına kaynaşacaklar ve bütün […]

Daha fazla oku
Oruçta Acıkır

Oruç hiç gecikmeden, yolunu şaşırmadan, tam saatinde, dinç ve genç, tarihin dinamizmini de özünde gaybın üfleyişi gibi taşıyarak geldi. Mademki geldi, onu iyi tanımak gerek.Oruç boş bir çerçeve olarak veya bir mevsim gibi sadece tabiatın bir parçası olarak gelmedi. Tarihin bir parçası olarak geldi. Dolu geldi. Kendindekini boşaltacak. Giderken de dolu gidecek. Dolu gitmeli. Her […]

Daha fazla oku
Put

Put diken, puta tapmayı hortlatan, puta tapan asırdır bu asır. İnsanlığın en büyük yanılgısı, ortak sevgi ve saygı alanında oldu çağımızda. İnsan, kalbinin bağını Tanrıdan kopararak eşyaya, güçlü görünen insanlara, düşüncelere ve sistemlere bağlıyor. Bu bağlanışı şöyle veya böyle ölçülü bir bağlanış sanmayın. Bu, aklın veya sağduyunun kabul edeceği veya mazur göreceği bir ilgi değil, […]

Daha fazla oku