Gece İzi

Müslümanı öbür insanlardan ayıran özelliklerden biri de, bir gece yolculuğunun izini yüzünde taşıması­dır. Bu bir yorgunluk izi değil, bir sıhhat izidir. Miraç izidir bu… Peygamber, Miracı bize sadece hâtıra olarak bı­rakmadı, bir gelenek olarak bıraktı. Her gün dönü­münde, namazın gelip kendisine ulvi bir çerçeve oldu­ğu yüce bir gelenektir miraç geleneği… Muallâkatüsseba şairleri, kasidelerine, sevgilinin kabilesinin […]

Daha fazla oku
Merhamet Ruhu

    Merhamet, bu yüce duygu, başkasını küçük gör­mekten doğan acımayla, ya da başkasının acısından zevk alışla karıştırılmamalıdır. Uzak olsun böyle bir merhamet! Tanrı uzak etsin! Kapitalistin, sosyal hizmet adı altında kârından ayırıp, masrafına kaydettiği ve böylece vergisini azal­tarak devlet kesesinden ödediği, dolaylı reklâm, mer­hamet değil, merhamet kalpazanlığıdır. Uzak olsun- böyle merhamet! Tanrı uzak etsin! […]

Daha fazla oku
Sevgi Uygarlığı

…Uyandırılmış insan yetileri, sevgi toprağına kök salmazsa, onlardan kısa zamanda «şer çiçekleri» boy gösterir. Sevgisiz uygarlık, Zakkum Ağacı gibi, insanlığa kötülükler yemişini verir. Sevgi uygarlığı ise, her dalında iyiliklerden altın armağanların salındığı Tûba Ağacıdır. Sevgilerin sevgisi Tanrı sevgisidir. Bütün sev­giler, O sevgi güneşinden varoluş ışığını alırlar. Tanrı için sevmektir asıl sevgi. Bunun dışında­kiler, egonun, nefsin […]

Daha fazla oku
Hakikat Doğrultusunda

İslâm doktrini’n in durumu, hristiyanlık ve budizm gibi sadece, tek insanın kendi varoluş problemiyle ilgili değildir. O, fizikötesi, tabiatüstü ve insanüstü ile insan benliğinin ilişkisi, yani Allah’la insan arasın­daki bağıntı ve öte âlem yaşantısı yönünden bütün dinlerden daha derin ve hakikat özlü bir varoluş bil­dirisine ve hikmet icazına sahip olduğu gibi, ondan ayrılmaz ve onun […]

Daha fazla oku
Ekrem Tahir – Varlık ve Hece Adlı Kitaptan Alıntılar

  Mükemmellik    Kendisine soru soran, konuşan, düşünen insan. Daha çok kimim, neyim, nasıl bir varlığım sorusunu yönelten insan, şu soruyu kendisine sormuyor: “Ben neyi mükemmelleştirdim?    İnanan ise, “Rabbi’min hoşnutluğu nedir?” diye sormuyor.    Heyhat! Zavallı ben-i âdem, hiçbir şeyi mükemmelleştirmemişsin. Soruyu kendine sormaktan korkuyorsun. Her şey harabe, metruk ve viran… Yırtılmış bir rüyada […]

Daha fazla oku
İslam ve Amel

Eğer dine (İslâm) hayatımızın her şeyi diye bakmıyorsak, onu kendisiyle amel edeceğimiz bir hükümler bütünü olarak görmüyorsak, dini bir zihin fantezisi olarak kabul ediyoruz demektir. Din, bir kez, bir zihin fantezisi olarak kabul edilince, bu fanteziye yüklenmek istenen değer ne kadar yüce ve yüksek olursa olsun, o artık kendisiyle amel edilen bir hükümler bütünü olmaktan […]

Daha fazla oku
İnsan’ın Sorumluluğu

Her nesil,sırtında bütün bir geçmişin yükünü de taşımıştır. Bunun bilincinde ve sorumluluğunda olaydı,bu yük , ona tarihin bir şeref nişanı gibi takılmış arması olacaktı. Ama her zaman böyle olmamıştır. Bunalımlar, karışıklıklar, desiseler, entrikalar, bu yükü dayanılmaz bir ağırlık haline getirmiştir onun sırtında.Tarihin,mutlak çizgi üzerinde yürümesine karşı çıkmak isteyenler, bu yükü, insanın sırtına, âdeta bir zillet damgası olarak […]

Daha fazla oku
Korku ve kaygı içinde ‘İman’

Korku ve kaygı içinde yaşayan bu iman, başvurduğu hiçbir çarede huzur bulamıyor. O, dünya nimetinin peşindedir, sırf dünya nimeti olmasından dolayı ve sırf dünya nimeti olduğu için. Dünya nimetinin peşinde olmak, ancak bir “rıza”yı elde etmeye matuf olunca kutlu bir amaç ve kutlu bir çaba sayılabilir. Yoksa dünya nimeti sırf kendi hatırı için arandığında rüzgârı […]

Daha fazla oku
Peyami Safa ve Kemal Tahir

Bir bakışta, bu, birbiriyle ilgisizmiş gibi, hatta çok yerde birbirine zıt gibi duran bu iki ismi bir araya getiren ortak nokta, onların ileri sürdükleri ve savundukları fikirlerin mahiyetinden doğmuyor; bu fikirlere yaklaşırken kullandıkları yöntemden ileri geliyor. Değindiğimiz incelik gözden kaçırılırsa, meselâ Peyami Safa gibi komünist düşmanı olarak tanınmış bir ismin Kemal Tabir gibi bir komünistle […]

Daha fazla oku
ENDÜLÜS – Bir Büyük Parantez ve İslam’ın Batı’ya Etkisi

İslâm ve Batı arasındaki ilişkinin salt bir çatışma ve savaş tarihi olmadığını gösteren önemli verilerden biri, Endülüs Islâm tecrübesidir. Kabaca 711 ile 1492 yılları arasına yayılan bu dönemde Güney Avrupa’da, yani bugünkü Ispanya’nın güneyinde ve Sicilya adasında köklü bir müslüman kültürü gelişmiş; bilim, düşünce ve sanat alanlarında önemli eserler vücuda getirilmiştir. İslâm felsefe ve bilimi, […]

Daha fazla oku