Dem Bu Demdir

“Fikr-i müstakbel ü maziyi bırak ârif isen, Böyledir hâl-i zaman, bir var imiş biryoğ imiş.” Koca Ragıp Paşa İçinde yaşadığımız an, yani bugün, burada, geçmişle gelecek arasında, bu arada yaşadığımız an; zaman kavramı açısından en so­mut gerçekliği ifade eder. Varlık ile yokluk arasında, bir varmış bir yokmuş arasında, bugünle yarin arasında, her şeyin içinde cereyan […]

Daha fazla oku
Güç ve Ahlak

Müslümanlar, son iki asırdan beri iki şeyden şikâyet ediyorlar: Güçsüzlükten ve dinden ayrı düşmekten…Osmanlılar Avrupa tarafından hırpalanmaya başlayınca, kendilerine dönüp o güne dek ciddi bir zaafını görmedikleri sistemlerinin eksiklerini aramaya başladılar. 17. yüzyılda başlayan bu arayış, modernleşmenin yolunu açtı. Aslında Cumhuriyet dönemine kadar yapılan hemen her reform genelde Müslümanların, özelde de Osmanlılar’ın güçsüzlüğünü dinden ayrı […]

Daha fazla oku
Edeb yâ Hû !

İslâm’da her şey edeb üzerinedir. “Edeb” kavramı bizim medeniyetimize has bir kavram. Batı dillerinde “edeb” kelimesinin karşılığı yok. Ona yakın gelen Fransızcada “étiquette” veya İngilizcede “good manners” tabirleri var. İkisi de aslında görünürdeki davranışları anlatan kavramlar… Yani “âdâb-ı muâşeret” dediğimiz şeye işaret ediyorlar. Bizdeki “Hak ile beraber olmak, olan her şeyi Hak’tan bümek” mânâsındaki engin […]

Daha fazla oku
Film İcabı

Geçen gün bir arkadaşım anlatıyordu. Yaşlı teyzesi televizyonda seyrettiği yerli filmlerde birisi öldürülürse çok üzülüyor, ağlıyormuş. Oğlu ısrarla bunun gerçek olmadığım söylemesine rağmen onun gözyaşları dinmiyormuş. Arkadaşım bunu anlattıktan sonra çok güzel yorumladı: “Aslında teyzem hak-lı. Çünkü cinayete verilecek tek İnsanî tepki bu olmalı. Ama bak, biz bunlara bile alıştırıldık. Amerikalılar Irak;ı bombaladığında da, her […]

Daha fazla oku
Yönümüz Yolumuzdur

Yönsüzlük, yolsuzluk… İki yüz yıldan beri peşinde gezdiğimiz güç macerasında maalesef hep önümüze bu ikiz mesele çıkıyor. Demek ki yönümüzde de, yolumuzda da bir yanlışlık var.İki yüz yıldır İslâm âlemi olarak elli çeşit çâre denedik. Ama kendimiz olmayı, adam olmayı, ahlâklı olmayı pek denemedik.Bu kadar zamandır onca emeğe, fikre, okumaya-yazmaya rağmen hâlâ yolsuz ve yönsüz […]

Daha fazla oku
Vurmadan Kırmadan

Medeniyet inşâı konusunda İslâm dünyasındaki fikir hareketleri iki ana hat üzerinde toplanıyor: Modernleşmeci ve bedevi akımlar… İlki, “medenî” olmak iddiasında, ama bahsettiği medeniyet bizimki değil. Batı Medeniyetine eklemlenme ve onun üstünlüğünü tasdik ile uğraşıyor. İkincisi ise, Vehhabilik gibi Batı Medeniyetini şiddetle reddediyor, ama medeniyetle ve medeniyet düşüncesiyle ilgisi yok. O yüzden “bedevi” diyoruz.Modernleşmeci akımlar, Batının […]

Daha fazla oku
Savaş Ş.Barkçin – Kalbin Aklı ”Alıntılar”

Medeniyetin yıkımı önce zihinlerde başladı. Bu sebeple, evvela, yeni bir medeniyet için zihinlerin iman ve zihni kirliliğin önlenmesi şart. Meselâ, artık yazı yazarken inandığımız gibi yazmalıyız. İnandığımız Allah’ın uhrevî muhasebesini başa alarak yazmalıyız. Niyetimizi, başlarken besmele, bitirirken de O’nun ilmine teslim olarak sahihleştirmeliyiz. İrademizin çapı da, sorumluluk ve niyetimizin menzili içindedir. Şimdi gerçek sorumluluğumuzu idrâk […]

Daha fazla oku
Simone Weil – Yerçekimi ve İnayet ‘Notlar’

Köklerini yitirmiş bir avuç Yahudi, tüm yerkürenin köksüzleşmesine neden oldu. Hıristiyanlıktaki payları, Hıristiyanlığı geçmişine göre kökünden kopmuş bir şey haline getirdi. Rönesans’ın yeniden kök salma girişimi başarısızlığa uğradı çünkü Hıristiyanlık karşıtı bir eğilimi taşıyordu. “Aydınlanma” girişimi, 1789, laiklik vb. gelişim yalanı yoluyla köksüzleşmeyi daha da artırdı. Ve köksüzleşen Avrupa dünyanın kalan kısmını sömürgeci fetihleriyle köksüzleştirdi. […]

Daha fazla oku
Bilen Özne ve Olası Bildirimin Yabancılaşması

Olmayacak şey bir insanın bir insanı anlaması*diyordu şair. İnsanın anlama ve ifade yetisi, bu yetinin sınırları ve imkânları, düşünce tarihinin önde gelen araştırmâ alanlarından birini oluşturuyor. Ancak anlam ve ifade etme süreçleri, günümüzde kendisini giderek daha sık dayatan bir sorun biçiminde karşımıza çıkıyor. Buna “yanlış anlama, yanlış anlaşılma veya hiç anlaşılamama” iddiası diyebiliriz. Bir şeyin […]

Daha fazla oku
Kayıp Kimlik

Yukardaki genel kuramların ışığında özel bir alana ya da özel bir örneğe yönelmek istediğimizde, “kendi durumumuz” en yakınımız olarak bizden ilgi bekliyor. İnsan kendi varlığını, duyuları aracılığıyla kavradığı dış dünyada yer alan öteki varlıklar üzerinden algılamaya ve anlamlandırmaya çalışır. Henüz soyutlayıcı düşüncenin gelişmediği tarihi dönemlerde ve toplumlarda, insan kendisini ya da kimi özelliğini, doğadaki başka […]

Daha fazla oku