Akılcı İnsan

Akılcı insanlar acılara son vermek istiyorlar veya kendi haklılıklarını ancak bu yolla savunabiliyorlar. Diyorlar ki insanoğlu yoksulluğun, hastalıkların, mahrumiyetlerin kıskacında kaldıkça kendisinden beklenen gelişmeyi gösteremez. Bununla zımnen şunu söylemiş oluyorlar: İnsanlar maddî refah içinde olmakla, vücut sağlığını korumakla ve elinin erdiği, gözünün gördüğü, özlemini çektiği nesneleri hizmetine sokmakla kurtuluşa ererler. Yani kurtulmuş olanlar bir bakıma […]

Daha fazla oku
Kulluk Görevinin Bilinmesi

İslam’ın kendine mahsus yapısıyla yeniden yaşanması, yeniden hayat veren bir güç olarak insan hayatında yer tutması mümkün. Bu imkânın hiç kullanılmaması için yapılanlar Islâm’ı bir yönüyle ele alıp bütün olarak kurucu vasfını gizlemeye matuftur. Yaradılış itibariyle zayıf olan insan yeryüzü hayatı içinde birer oyalanma, birer avuntu olabilecek hedefleri zaman zaman İslâm’ın hedefleriyle karıştırıyor olabilir. Her ne […]

Daha fazla oku
İslam’ın Hayatiyetine Bağlanmamız Gerekmektedir

İslâm’ı mevcut şartlara adapte etmek İslâm’dan uzaklaşmaktan başka sonuç vermez. İslâm’ın bir uyarlanma yolu olup olmadığını söylediğimiz zaman bazıları bir açmazla karşı karşıya olduğumuzu kabul edecek, öyle ya, Müslümanlar olarak Hıristiyanlaşmamıştır, Hıristiyanlık Avrupalılaşmıştır. Bu bakımdan Yahudilik Hıristiyanlıktan bir derece avantaj sahibidir çünkü Yahudiler dinlerini değil, kendilerini adapte etmişlerdir. Yani Musevilik, normları ve iç işleyişi itibariyle sabit […]

Daha fazla oku
Terkedilen Meseleler

Gerçeğin ne olduğunu öğrenebilmek için insanların meselelerini de değiştirmesi bahis konusudur. Günümüz dünyasında olayların peşi sıra meselelerin de sık sık de­ğiştiği söylenebilir. Ama bütünüyle doğru bir tesbit ol­maz bu. Düşünce hayatındaki hareketlilik gerek batı ül­kelerinde gerekse bu ülkelerin ilkesiz taklitçisi olan Tür­kiye’de gerçeğin bilinmesi yolunda yeni meselelerle kar­şılaşıldığı için değil, yeni meselelerin cazib kabul edilme­si […]

Daha fazla oku
Şeriatın Kestiği Parmak Acımaz !

Türkçemizde “şeriatın kestiği parmak acımaz” diye bir söz var. El kesme cezasının hırsızlık karşısında uygulanan bir had olduğunu biliyoruz. Yine biliyoruz ki Osmanlı tarihi boyunca 600 yılı aşkın bir fıkhî tatbikatta recm ve el kesme cezalarının pek ender uygulandığı, çünkü tevbenin cezayı ıskat etmesi ilkesine/ “şüpheler sebebiyle hadleri düşürün” gibi hadislere uymanın bu dönemlerde dikkate […]

Daha fazla oku
İnsan İle Tabiat

Söze “insanla tabiat arasındaki ilişki…” diye başlamak, bu sözü söyleyenin tümüyle batılı bir kafa yapısı sahibi olduğunu göstermeye yeter. İnsan ve tabiat ayrı­mı yapıldıktan sonra ister bu iki unsuru birbiriyle düşman isterse ahenkli bir bütünlük içinde kavrayınız Kar­tezyen düalizmin içine düşmüş olursunuz. Yani artık ka­fanız bu günkü batı bilimini bu yüksek noktaya getirmiş olan tarzda […]

Daha fazla oku
Yanlışın Değeri

Günümüz insanları iki yönden toplum tarafından yılgınlığa uğratılıyor. Bunlardan biri içinde yaşanılan sistemin gereklerine uymadığı takdirde mahvolacağı korkusu, öteki de içinde yaşanılan sistemin gereklerine uyduğu taktirde mahvolacağı korkusudur. İnsanlar bu korkulardan hangisini atmaya çalışırsa diğeri tarafından tehdit edilmektedir. İçinde yaşadığımız sistemin yaşama şartlarına, geçim usûllerine, eğlenme ve bilgi edinme yollarına rıza göstermezsek hayatımızı idame ettirmenin […]

Daha fazla oku
Kaideler İstisnaları Bozar

Gerek bilimde, gerekse sosyal hayatta konulmuş kaidelerin her zaman istisnaları olagelmiştir. Kaidelerin, kuralların savunucularının bu istisnaların önemini kü­çültmek, etki alanlarını daraltabilmek için eskiden beri. istisnalar kaideleri bozmaz” şiarını baştacı ettikleri bilinir. Oysa kaide, hatta kanun olarak kabul edilen, bü­tünün yapışma uymayan farklı unsur veya olay bir kai­denin, kanunun mahiyetinin yeniden düşünülmesini zo­runlu kılar. Eğer bir […]

Daha fazla oku
Müslüman, Zalimden Değil Mazlumdan Yana Olur

Müslümanların zalimden değil, mazlumdan yana oldukları kesin, açık, su götürmez bir gerçektir. Mazlumdan değil de zalimden yana ortaya konulan her davranış gayr-i İslâmî’dir. Bu konuda kimsenin kem küm etmesine ne ihtiyaç vardır, ne de inancının sorumluluğunu yüklenmiş Müslümanlar tarafından bu safsatalı gerekçeler dinlenilmeye değer bulunabilir. Bütün mesele neyin zulüm olduğunun tesbitinde galiba. Kur’ân bu hususu […]

Daha fazla oku
Cehaletten Kurtulmanın Yolu

Cehaletten kurtulmanın yolu, bazı şeylerin cahili olmaktan geçer.Müslüman olarak bizi cehaletten kurtaracak olan lehimizde ve aleyhimizde nelerin bulunduğunu bilmemizdir.Bu bilgilere varmak için  başka bazı bilgileri dışarıda bırakmak kaçınılmazdır.Tıpkı kafirlerin küfr içinde kalmak için İslam’dan taviz habersiz olmaları gibi.Biz neyin lehimizde neyin aleyhimizde olduğunu İslam dışı sistemlerin kabullerinden öğrenemeyiz.Öyleyse bu kabulleri anlamamak cehaleti geride bırakmada eşanlamlıdır. İsmet […]

Daha fazla oku