İmam Azam’ın Hadis İlmindeki Yeri

“Ebû Hanîfe’nin aleyhinde bulunmak, üzerinde ulemanın icma ettiği bir husustur. Çünkü Basra’nın imamı Eyyûb es-Sahtiyânî’dir ve Ebû Hanîfe’nin aleyhinde konuşmuştur; Kûfe’nin imamı es-Sevrî’dir ve Ebû Hanîfe’nin aleyhinde konuşmuştur; Hicaz’ın imamı Mâlik’tir ve Ebû Hanîfe’nin aleyhinde konuşmuştur; Mısır’ın imamı el-Leys b. Sa’d’dır ve Ebû Hanîfe’nin aleyhinde konuşmuştur; Şam’ın imamı el-Evzâ’î’dir ve Ebû Hanîfe’nin aleyhinde konuşmuştur; Horasan’ın […]

Daha fazla oku
Kader Nedir? Kader Hakkında Tüm Meseleler

KADER Mahlûkatı ilmi ile yaratıp onlara kaderler takdir etmiş, eceller tayin etmiştir. Bu nokta önemlidir. Kader meselesine taalluk ettiği için bu nokta üzerinde bir miktar duracağız. İki sebeple; birincisi kader, İkincisi ecel. Çünkü burada da mugalatalar yapılıyor, kafa karıştırmaları söz konusu: “Kader diye bir şey yoktur. Ecel değişir; insan kendi fiilleriyle ecelini öne de alabilir […]

Daha fazla oku
M.İslamoğlu’nun Anlama Problemi ve Arapça’daki Zayıflığı!

“ANLAMA PROBLEMİ”NDEN MÜŞTEKİ BİR YAZARA HATIRLATMALAR (M. İSLAMOĞLU’NUN ‘ÜÇ MUHAMMED’ ADLI KİTABINA TENKİD) Bugünden başlayarak birkaç yazı halinde Mustafa İslamoğlu’nun, “anlama problemi” üzerine kurguladığı Üç Muhammed adlı çalışmasını konu edineceğim. Hemen belirteyim ki, okuyacaklarınız “book review” tarzı yazılar olmayacak. Zira mezkûr kitabın kurgusuyla, iddiasıyla ve ortaya koyduğu argümanlarla ilgilenecek o tarz bir yazı, takdir edersiniz […]

Daha fazla oku
Operasyonel Meal Yazıcılığı ya da Meal Üzerinden Din Tasavvuru İnşası

İmaj nedir …İçi doldurulamamış şeyin dışını süslemek galiba. Kur´an mealini konu edinen bir yazının başında “imaj”ın ne işi olabilir diye düşünenler olacaktır şüphesiz. Hemen söyleyeyim. Vaktiyle Muhammed Esed´in dilimize Kur´an Mesajı adıyla çevrilen meal-tefsiri piyasaya arz edildiğinde de benzeri bir hava oluşturulmuştu. Oysa muhtevasındaki baskın Muhammed Abduh etkisi ve şazz zenginliği, Esed mealinin bütün imajinatif […]

Daha fazla oku
KUR’ÂN’DAKİ SÜNNET

Evvelemirde burada “Sünnet” tabiriyle neyi kastettiğimi­zi ortaya koyalım: Bizim burada “Sünnet” tabiriyle kasdettiğimiz, Hz. Peygamber (s.a.v)’in, Din’in tebliği ve hayata aktarılması bağlamındaki söz ve fiilleridir. Konunun sağlıklı bir zeminde ele alınabilmesi için önce­likle Sünnet’in bağlayıcı olup olmadığının, doğrudan Kur’an’a dayanarak ortaya konması gerekmektedir. Ancak mesele bununla bitmemektedir. İkinci aşamada yapılması gereken, Sünnet’i bize nakleden unsurların […]

Daha fazla oku
Muhammed B. Abdilvehhâb ve Tekfir

İnsanımızın kendine yabancılaştırıldığı modern dönemde, kendi değerlerinin uzağına savrulmuş genç neslin bir kesimi can simidi olarak Vehhâbî akidesine sığınıyor. Kendisine okunan bir-iki ayet, bir-iki hadis ve sözüm ona Selef’ten nakledilen bir-iki anekdot, asırlar boyu en temel varlık alanını oluşturmuş bulunan Ehl-i Sünnet akidesini terk edip Vehhâbî ideolojisine kayması için fazlasıyla yeterli oluyor. Oysa kendisine okunan […]

Daha fazla oku
Sünnet’in Kur’an’ı Teyit ve Beyan Edici Özelliği

Burada Sünnet’in getirdiği hüküm, Kur’an’ın ge­tirdiği hükmü teyit edici [destekleyici] mahiyettedir. Kuran, bahse konu hükmü tesbit ve vaz etmiştir, esas delil odur; Sünnet ise Kura’n ayetiyle belirtilmiş olan bu hükmü teyit edici delildir. Örneğin Hz. Peygamber (s.a.v)in, “Bir müslümanın malı, onun gönül rızası olmadan (başkasına) he­lal değildir’’ şeklindeki hadisi, Kur’an’ın, “Ey iman edenler! Mallarınızı aranızda […]

Daha fazla oku
Sünnet’in, Kuran’da Yer Alan Bazı Hükümleri Neshedici Özelliği

Hemen belirtelim ki, bu mesele ulema arasında ih­tilaflıdır. Özellikle Hanefî Usûl alimleri Mütevatir Sünnet’in Kur’an ayetlerini neshedebileceğini söylemiş­lerdir. Diğer bir kısım ulema ise Kuran ile Sünnet ara­sındaki bu türlü bir ilişkinin nesh değil, tahsis olaca­ğını söylemişlerdir. Meselenin tafsilatını Usûl kitapla­rına havale ederek diyoruz ki: Kuran’da ”Birinize ölüm geldiği zaman eğer bir hayır [mal] bırakacaksa anaya, […]

Daha fazla oku
Peygambere İtaat Nedir ve Nasıl Yerine Getirilcektir?

Bize göre —Müfessirlerin de vurguladığı gibi— ayette itaat edin” anlamındaki “atî’û” kelimesinin hem Allah’a itaati, hem de Peygambere itaati emreder­ken ayrı ayrı kullanılması, Allah’a itaatin adresinin Kur’an, Peygamber’e itaatin adresinin ise Sünnet oldu­ğunu işaret etmektedir. Buna, “Peygamber’e itaatin çerçevesini de Kur’an çizdiğine göre böyle bir ayrım yapmak yanlıştır” şek­linde bir itiraz getirilebilir. Ancak dikkat edilirse […]

Daha fazla oku
Peygamber Efendimiz Hüküm Koyabilir mi?

Kur’an’ın, Allah’a ve Peygamber’e itaati emreden ayetlerinde, itaat mercii olarak Yüce Allah yanında Hz. Peygamber’in de ısrarla zikredilmesi elbette anlamsız değildir. İnsanlara “Allah’tan korkun ve bana itaat edin’’ diyen geçmiş peygamberlerin tavrını da burada anmak gerekir. Dikkat edilecek olursa Yüce Allah (c.c), itaat konusunda kendisi ile birlikte Hz. Peygamber (s.a.v)’i zikrettiği halde, mesela “Benden ve […]

Daha fazla oku