Şeflik Dönemi Demokrasi
Şeflik meclisinde sadakatlerini ispatlayarak öne çıkmış aynı kişiler uzun süre mebusluk yaparak Meclis’in gediklileri olmuşlardı. Öyle ki mebusluk asker-sivil-bürokrat kesimler için bir geçim kaynağı olmuştu. “Milli Şef devrinde TBMM seçilmiş azalardan müteşekkil bir meclis yerine tayin edilmiş kişilerden müteşekkil bir meclis yapısı arzediyordu.”(1)
Büyük Millet Meclisi hakikatte bir kişinin emrindeydl “Vakıa meclis seçimlerle teşekkül ederdi. Fakat seçimler bir formaliteden ibaretti.” (2)
Esasen Milli Şef tarafından atanan hükümetler, yaptıkları icraatların parti grubunca yahut TBMM Genel Kurulu’nda eleştirilmesine hoş bakacak konumda değildiler. Bu ahenge uymayan mebusların parti dışında bırakıldıkları veya bir sonraki seçimlerde aday gösterilmeyerek dışlandığı bilinen bir gerçekti.
CHP’li kurmaylar iktidarı ellerinde tutma konusunda o kadar kararlıydı ki Demokrat Parti’nin kurulmasının ardından Meclis’te çoğunluğu kaybederiz endişesiyle “il sayısını 63’den 23’e indirmeyi dahi(3) teklif etmişlerdi.
Şeflik demokrasisine son noktayı koymadan rejimin egemenleri tarafından “demokrasicilik oyunu” anlamında kurgulanan ‘Müstakil Gruba’ temas etmek gerekir. Milli Şef Meclis’te muhalefeti, kendisi tarafından atanan mebuslar arasında bir grup kurarak oluşturmaya çalışmıştı. “Ancak neresinden bakılırsa bakılsın ‘Müstakil Grup’göstermelik bir kuruluştu.(4)
(1)-OsmanAkandere,Milli Şef Devri,syf;461
(2)age,syf;29
(3)-Abdurrahman Dilipak,Menderes Dönemi,st;126
(4)-Metin Toker,Tek Partiden Çok Partiye,syf;80
Hüseyin Yürük, Türkiye Demokrasi Tarihi