Osmanlı’nın Batı’dan alacağı herhangi bir edebiyat nevi yoktu. Çünkü şiirde biz büyük bir merhale idik, şahika idik. Batı şiirinin bize vereceği bir şey yoktu. Roman ise bir eğlence unsuruydu. Geniş halk kitlelerine hitap eden, okumaya alıştıran, maceranın cazibesinden istifade eden ikinci derecede bir nevi idi. Batı’da da öyleydi. Balzac’a kadar Batı’da roman ciddiye alınmaz, hiçbir ciddi mütefekkirin alâkasını çekmezdi.
Tanzimat devrinde Namık Kemal de roman yazmış, fakat onun romancılığı geniş tabakaları irfan bakımından zenginleştirmek gayesini güden, hikâyenin imkânlarından faydalanarak kendini okutturmak isteyen bir teşebbüstü. Nitekim iki roman yazmıştır: İntibah, Cezmi…
Bulutları Delen Kartal(Cemil Meriç ile Konuşmalar) – Mustafa Armağan
Necmeddin-i Dâye [*****] çev. Halil Baltacı Necmeddin-i Dâye (ö. 654/1256) tasavvufun bir din yorumu…
Gazzâlî [*] çev. Osman Demir Gazzâlî (ö. 505/111) Allah’ı bilmenin imkânı ve yöntemi konusunda…
Gazzâlî [*] çev. Mahmut Kaya Te’vilin şartlarını tespit etmeyi ve iman ile küfür arasındaki…
Kilise babalarının en ziyade iltifat ettiği, teolojik ağırlıklı bir anlatıma sahip Yuhanna Incil’inin l’inci Bab’ının…
İçinde yaşadığımız dönemin hakim zihniyetini karak- terize eden en önemli hususlardan biri de, hiç şüphesiz,…
İçinde yaşadığımız dünya, bedensel varlığımız ve duygularımız zamanın eliyle şekillenir. Sabretmeyi, şükretme- yi, iyiliğin ve…