Osman Gazi’nin, Orhan Bey’e Vasiyeti
Dünya mülkü ebedî değildir… Dine dayalı olan aklı kendine kılavuz yap, bugünü yarının tarlası bil…
Her amelin (işin) bir ilme ihtiyacı vardır. Çalışma, ancak bilginden yardım gördüğü zaman meyvesini verir. Bir şeyi iyi biliyorsan ona göre hareket et, bilmediğin şeyi ise daima bilenlerden sor.
Dinin hükmüne göre nereden bir kazanç elde edersen, onu yine din hükmüne göre dağıt. Mazlûm (zulüm gören) kimselerin keselerini boşaltma, onları ezerek zâlimlerin mertebesini yükseltme. Çünkü o mazlûm, bu yüzden fakirliğe, sefalete düşer, zalim ise o parayı ahlâksızlığa, zulme harcar. Sonunda her ikisinin vebali de senin boynuna çöker.
Doğru yoldan yüz çevirme, cehenneme gidenin ardından sen de gitme, kendini cehennem odunu yapma. Çalış ki her aykırılık ve kötülük adaletinle düzelsin. Sakın ha, zalim, senden yüz bularak adalet kadehini, zulüm taşı ile hurdahaş etmesin.
Çobansın, hileden uzaklaş, çobanlık görevinden uzak durma. Kendine doğrulukla yardım edenleri ara bul… Öyle muhafızlar ki, koyuna değil, kurda saldırsınlar. Bir sürü için yırtıcı bir köpeğin kurtla arkadaş olup ona yardım etmesinden daha büyük bir belâ olur mu?
Padişahın vezirlere (bakanlara) ihtiyacı vardır;fakat onların namuslu ve bilgili olması şartını ara. O bütün memleketin hal ve ahvalini iyi bilmelidir ki işleri düzene koyabilsin. Mala mülke karşı emin, hakkından fazla bir şeyde gözü olmasın. Devlete ait olan vergiyi ne bir zerre eksik ne de fazla alsın. Allah’ın bütün yaratıklarına merhametli, yoksul ve âcizlere ille şefkatli olsun, lûtfu ile yararlar sağlatsın, kahrı ile zalimlere nefes aldırmasın.
Vezir (devlet adamı) surat ve ahlâkı ile yırtıcı hayvana benzer bir alçak, akıllıların gözünde de bir budala olmamalıdır. Yahut rahatım pislikte bulan salhane köpeği gibi, ağzını kanla bulaştırsın diye bir öküzün azap ve işkence ile kesilmesini beklememelidir. Etrafını doğru gören, doğru düşünen, doğrulukla çalışan bir insan olmalıdır.
Ey hükümdar! Herkesten gizli, herkesin zulmünü sana haber veren adamlar da gerektir. Bir vezirden şikâyet edenin sorgusunu o vezire havale etme, kendin incele ki adaleti bulasın. Yoksa cehennem için odun toplamaya benzer yaptığın… Bir memur, rüşvetle mal elde etti mi, nefsi kabarır ve kâfir olur, bir kâfirden Müslüman’a koruyucu olur mu?
Kısacası, eğer ilmi kendine rehber etmez ve nüfuz için servet için din yolunu bırakırsan; cihanda senden daha cahili yoktur. Hiçbir kimse cahilden bir fayda görmemiştir. Gerek dünya, gerek din işlerini âlimden başkasının eline verme vesselâm.
Alıntı edilen kaynak: Ahmet Kabaklı – Devlet Felsefemiz