Kategoriler: Tasavvuf

Mü’minin Kalbinde Parlayan İlk Yıldız

Mü’minin kalbinde parlayan ilk yıldız “hüküm yıldızı”dır; sonra “ilim ayı”, sonra “ma’rifet güneşi” gelir. Mü’min, hüküm yıldızının ışığıyla dünyâya bakar. İlim ayının ışığıyla âhirete bakar. Ma’rifet güneşinin ışığıyla Mevlâ’sına bakar.. Nefsi mutmainne bir yıldızdır. Kalb-i selîm bir aydır, saf/tertemiz sır, bir güneştir. Nefsin makâmı kapıdadır. Kalbin makâmı huzurdadır. Sırrın makâmı ise özel odada, Cenâb-ı Hakk’ın huzûrundadır.

Kalbe Cenâb-ı Hak telkinde bulunur. Kalp nefs-i mutmainneye telkinde bulunur. Nefis dile imlâ eder/yazdırır. Dil de halka aktarır. Nefsin varlığı töhmet mahallidir. Kalbin varlığı şüphe makâmıdır. Sır saflaştığında acâiplikler/muhteşemlikler gelir.

(Rızkını) nefis ile aldığın sürece haram yemektesin demektir. Değişken bir kalp ile aldığın sürece yiyeceğin şüphelidir. Sırrın sâf olduğu zaman ise gerçekten helâl yiyorsun demektir.

Kadere rızâ; kalbin kurbiyet bulmasına, fazilet evine girmesine, (ilâihi) fetih yemeğinden yemesine ve ünsiyet şarâbından içmesine vesîle olur. 

Sufilerin sırları yeryüzünün dağları ve varlığın direkleridir. Ünsiyet münâdîsi onlara, nefse yapılan iltifattan daha tatlı sözler fısıldar. Onlara der ki:

“Sıkıntıdan sonra rahatlık gelecek. Bu dağınıklıktan sonra cem (bir araya gelme, toparlanma) olacak. Bu acılığın yerini tatlılık alacak. Bu zilletin ardından izzet ve şeref yer alacak. Bu fenâdan/yokluktan sonra varlık bulacaksın.”

İşte o zaman kurbiyet yüzü bu makâmın sâhibini karşılar. Onu önüne alır. Halk ile onun arasına bir set koyar. Cenâb-ı Hak hüküm, ilim ve kurbiyeti, san’atının nûrunu ve nûru ile mâsivâya nazar eden sûfîlerin kalplerinin âdetlerini yırtan hârikulâdelikleri onun kalbinde bir araya getirir. Onları “İlâhî cemâle nazar cenneti”ne sokar. Kâinâta nazar ettikleri vakit şöyle yalvarırlar:

“Ey şaşkınların rehberi! Sana götüren en kısa yolu bize göster!”

Şaşkınlıktan ne yapacaklarını bilemezler. Kâinâtın tesbîhâtına dahi meyletmezler. Âlemlere iltifat etmezler. Bunun üzerine re’fet/merhamet ve muhabbet eli onlara uzanır. Onların kalp ellerinden tutar, lütûf odalarına koyar, ünsiyet kanatları altına ve kurbiyet lezzetine götürür. Üzerlerindeki sefer elbiselerini çıkarır, menzillerinde konuk eder, huzur-ı İlâhîye onları yerleştirir. Onların her birinin kalbine kapılar açar da böylece onlar her kapıdan O’nun mülkünü, saltanatını, celâlini ve cemâlini görürler.

Onların kalpleri Cenâb-ı Hakk’ın irâdesinin icrâ mahalli, ilminin hazîneleri ve sırrının sûretleri olur. Sırları/iç âlemleri her ne zaman kalp evinin etrâfını dolaşsa, ilim ve sırlarla karşılaşır. Bu evin sâkini olurlar. Oradaki hazîne ve defîne odalarını görürler. Her taraftan onlara bast/ferahlık gelir. Kanatları kuvvetlenir. O tarafın otağlarına doğru uçarlar. Rab- leriyle berâber olurlar. Eğer düşecek olsalar yine bu evin avlusuna düşerler. Mülkün Rabbinin önünde istedikleri gibi hareket ederler. Onlar duâları makbul, mahbûb ve meczûb (Hak tarafına çekilmiş) kimselerdir. Kalp, Rab ile berâberdir. Sır, sır ile berâberdir. Kalb, kapısı ne zaman açılacak olsa, sır gözüyle Rabb’in cemâlini görür; perde kalkar…

Ey insanoğlu! Sıddıkların göğüsleri âlemlerin Rabbinin sır mahzenidir. İlim yıldızları ve ma’rifet güneşleri oradadır. Melekler bunların ışığıyla aydınlanır.

Dilaver Gürer , Abdülkadir Geylani(Risaleler)

Muhammed Ali

Son Yazılar

Tecelli Türleri

  Necmeddin-i Dâye [*****] çev. Halil Baltacı Necmeddin-i Dâye (ö. 654/1256) tasavvufun bir din yorumu…

2 ay önce

Allah’ı Bilmenin İmkânı ve Bunun Yöntemi

  Gazzâlî [*] çev. Osman Demir Gazzâlî (ö. 505/111) Allah’ı bilmenin imkânı ve yöntemi konusunda…

2 ay önce

Varlık Mertebeleri ve Te’vil

  Gazzâlî [*] çev. Mahmut Kaya Te’vilin şartlarını tespit etmeyi ve iman ile küfür arasındaki…

2 ay önce

Dilin Kabuğu

Kilise babalarının en ziyade iltifat ettiği, teolojik ağır­lıklı bir anlatıma sahip Yuhanna Incil’inin l’inci Bab’ının…

2 ay önce

Çözüm Aldatmacası

İçinde yaşadığımız dönemin hakim zihniyetini karak- terize eden en önemli hususlardan biri de, hiç şüphesiz,…

2 ay önce

Anda Olmak -Geçmiş ve Gelecek Arasında Bir Yer

İçinde yaşadığımız dünya, bedensel varlığımız ve duygu­larımız zamanın eliyle şekillenir. Sabretmeyi, şükretme- yi, iyiliğin ve…

2 ay önce