Kategoriler: Genel

Modern Bilim

Modern tarzda gelişen bilim, sadece derinliğini yitirmekle kalmadı, aynı zamanda ciddiyetini de yi­tirdi, çünkü ilkelere bağlılık bilime, konusunun el­verdiği ölçüde, bu ilkelerin değişmezliğine benzer bir nitelik kazandırıyordu, oysa bilim salt değişim dünyasına kapansa, orada sağlam, kararlı hiçbir şey, dayanabileceği hiçbir sabit nokta bulamaz. Artık hiç­bir mutlak doğrudan hareket etmediği için bilim, ih­timallere ve tahminlere ya da sadece bireysel fan­tezinin eseri olan salt farazi kurgulara indirgenmiş oldu.. Ayrıca modem bilim kazara, çok dolambaçlı bir yolla, eski «geleneksel bilimlerin bazı verileriy­le uyuşur gibi görünen birtakım sonuçlara ulaşsa bile bunları o verilerin doğruluğunun tasdiki olarak görmek çok büyük haksızlık olur, çünkü o veriler böyle bir tasdike muhtaç değildir.

Tamamen farklı görüş noktalarını uzlaştırmak istemek veya belki birkaç yıl içinde tamamen önemsizleşecek olan fara­zi kuramlarla bunları bağdaştırmaya çalışmak boşu­na zaman kaybetmek olur . Söz konusu şeyler, bu­günkü bilim için gerçekten sadece hipotezler alanı­na ait olabiliyor. Oysa «geleneksel bilimler» için, bunlar bambaşka şeylerdi ve metafiziksel alanda sez­gisel olarak, dolayısıyla kesin olarak bilinen hakikat­lerin yadsınamaz sonuçlan olarak ortaya çıkarlar .

Zaten bir kuramın olgularla kanıtlanabileceğine inan­mak, modern «deneyselcilik»e özgü tuhaf bir ku­runtudur, oysa ki gerçekte aynı olgular farklı birçok kuramlarla aynı şekilde her zaman açıklanabilir; ay­rıca Claude Bernard gibi deneysel yöntemin bazı ön­cüleri, olguların ancak «önyargıya dayalı düşünce­ler» yardımıyla yorumlanabileceğini, bu düşünceler olmadan bu olguların anlamdan ve her tür bilimsel değerden tamamen yoksun «kaba olgular» olarak kalacağını kabul etmektedirler.

Hazır sözü «deneyselcilik»e getirmişken, bu ko­nuda sorutabilecek bir soruya cevap verebilmek için bu fırsattan yararlanalım. Soru şöyle: Salt deneysel bilimler niçin diğer uygarlıklarda erişemedikleri bir gelişmeyi modern uygarlıkta yaptılar? Bu sorunun cevabı şudur: Çünkü bu bilimler algılanabilen dün­yanın yani maddenin bilimleridir; çünkü bu bilim­ler in güncel pratik uygulamalara yer veren bilim­lerdir. Bu bilimlerin gelişimi, genellikle «hadise hurafesi» dediğimiz şeye eşlik ederek, tam anlamıyla modern eğilimlere uymaktadır

Kaynak:

Rene Guenon-Modern Dünyanın Bunalımı

Muhammed Ali

Son Yazılar

Tecelli Türleri

  Necmeddin-i Dâye [*****] çev. Halil Baltacı Necmeddin-i Dâye (ö. 654/1256) tasavvufun bir din yorumu…

2 ay önce

Allah’ı Bilmenin İmkânı ve Bunun Yöntemi

  Gazzâlî [*] çev. Osman Demir Gazzâlî (ö. 505/111) Allah’ı bilmenin imkânı ve yöntemi konusunda…

2 ay önce

Varlık Mertebeleri ve Te’vil

  Gazzâlî [*] çev. Mahmut Kaya Te’vilin şartlarını tespit etmeyi ve iman ile küfür arasındaki…

2 ay önce

Dilin Kabuğu

Kilise babalarının en ziyade iltifat ettiği, teolojik ağır­lıklı bir anlatıma sahip Yuhanna Incil’inin l’inci Bab’ının…

2 ay önce

Çözüm Aldatmacası

İçinde yaşadığımız dönemin hakim zihniyetini karak- terize eden en önemli hususlardan biri de, hiç şüphesiz,…

2 ay önce

Anda Olmak -Geçmiş ve Gelecek Arasında Bir Yer

İçinde yaşadığımız dünya, bedensel varlığımız ve duygu­larımız zamanın eliyle şekillenir. Sabretmeyi, şükretme- yi, iyiliğin ve…

2 ay önce