Aslen lügatta “secde”, son derece tevazu ile alçalıp baş eğmektir ki, “kibr”in tam zıddıdır. Dinen de alnını yere koymaktır ki, ta’zim (büyüklenme) ve itaat etmenin en yüksek şekldir. Ve ondan daha özeldir. Zira önceki, uyuklar altına yatıp yuvarlanmakla dahi olabilir. Şer’i manasında ibadet kastını iluvc etmeye lüzum yoktur. Çünkü secdenin ibadet olması için niyet şart ise de, secde olması için şart değildir. Bununla beraber dile ve şeriate ait her secdede hir alçalma, ta’zim ve itaat vardır. Bunun için Allah’dan başkasına secde etmek dini bakımdan küfürdür. Ve secde fiili bir ta’zim ve itaat etme olduğu cihetle, yalnız kalbi olan itaat hakkında mecaz olur. Acaba meleklerin secdesi hangisidir?
Kur’an’a mahsus kelimeleri şer’i manasına yormak gerekir ve melekler cismani şekilde de görülebileceklerinden “alın koyma” (vaz-ı cephe) manası mümkündür. Bununla beraber meleklerin secdesini kendi hakikatleri ile uygun olarak düşünmek ve hilafet gereği Adem’e ilahi emirle bir fiili tasdik halinde kabul etmek daha uygundur. Bu ise Adem’e bir saygı gösterme olmakla beraber bizzat Allah Teala’ya bir ibadettir. Bununla melekler ilahi hükümlerin yerine getirilmesi bakımından Adem’e hilafet mertebesine uygun bir şekilde hizmet ve yardıma memur edilmiş ve bir ahde {söz verme) bağlanmış demek olur. O halde melekler, Adem’e bizzat boyun eğmiş değil, fakat hilafete hizmetçi olacaktır. Ve her· halde asıl mabud, yüce yaratıcıdır.
Hasılı bu secde Adem’e bir ibadet değildir. İşte insanlar böyle bir babanın evladıdtr ve kendileri onun halefi, onun halifesidirler. Bu nimeti bilmeli, bu kardeşliği takdir etmeli ve hiç biri alemde asalet iddiasıyle kendi hesabına yaşamaya çalışmamalı, büyük bir kardeş topluluğu halinde yaşamalı ve yaşamak için kendi hükümlerini değil, Allah’ın hükümlerini, Allah’ın emirlerini, kanunlarını tatbik etmeli ve o zaman meleklerin de kendilerine hizmet edeceğinden ümitli olmalıdır. Bunda emre karşı gelen ve kibirlenen İblis’in tabilerinden olmamalı, yaratılışını değiştirmemelidir.
Elmalılı M.Hamdi Yazır – Hak Dini Kur’an Dili,cild:1,syf.273
Necmeddin-i Dâye [*****] çev. Halil Baltacı Necmeddin-i Dâye (ö. 654/1256) tasavvufun bir din yorumu…
Gazzâlî [*] çev. Osman Demir Gazzâlî (ö. 505/111) Allah’ı bilmenin imkânı ve yöntemi konusunda…
Gazzâlî [*] çev. Mahmut Kaya Te’vilin şartlarını tespit etmeyi ve iman ile küfür arasındaki…
Kilise babalarının en ziyade iltifat ettiği, teolojik ağırlıklı bir anlatıma sahip Yuhanna Incil’inin l’inci Bab’ının…
İçinde yaşadığımız dönemin hakim zihniyetini karak- terize eden en önemli hususlardan biri de, hiç şüphesiz,…
İçinde yaşadığımız dünya, bedensel varlığımız ve duygularımız zamanın eliyle şekillenir. Sabretmeyi, şükretme- yi, iyiliğin ve…