Kemalizmin Hedefi ve Atatürk’ün Kabri
Kemalizm, hedef olarak dini ve dinî kurumlan seçtiğinden, iştigal alanı bu olduğundan, kendisi toplumda daralttığı kutsallık alanına yerleşmiştir. Mustafa Kemal, türbeleri kapatmış, fakat Türkiye’de bütün zamanların en büyük türbesi (adı türbe olmaksızın, mozole denilmesi tercih ediliyor) onun adına yapılmıştır. Hiç bir Osmanlı sultanının mezarı, Türkiye’nin ilk cumhurreisinin mezarıyla kıyaslanamaz. Belki de Anıtkabir’in alanına altı yüz yıl boyunca saltanat sürmüş bütün Osmanlı sultanlarının türbelerinin sığması mümkündür. Ayrıca, Osmanlı sultanlarının türbeleri etrafında, hiç bir zaman bugün olduğu gibi teşrifatlı bir geliştirilmemiştir.
Osmanlı sultanları türbelerinde genellikle yalnız değildirler. Bir çoğu kardeşleriyle, çocuklarıyla, eşleriyle birlikte yatarlar. Mustafa Kemal Anıtkabir’de yalnız bırakılmıştır. Hatta çevresine başka ölülerin gömülmesi, ayrı bir devlet mezarlığı kurularak önlenmiştir. 1960 darbesinden sonra darbenin lideri ve sonradan cumhurbaşkanı olan-Cemal Gürsel ve bazı “şehid’ler Anıtkabir bahçesine gönülmüşken, bunlar 1980’den sonra sökülüp atılmıştır.
Türbe ziyareti bir gerilik belirtisi olarak kabul edilmiş ve tek parti döneminde tamamen yasaklanmış, fakat Atatürk’ün kabri, Türkiye Cumhuriyeti’nin protokoller ziyaret yeri haline getirilmiştir. Yerli yabancı protokolde yeri olan herkes Anıtkabiri ziyarete mecbur edilmiş, ziyaret etmeyenler şiddetli tepkilere maruz bırakılmıştır.
Ölülerden yardım istemeyi kınayan Mustafa Kemal’in mezar bir süre sonra dilek dileyenlerin, şikayette bulunanların kapısı haline gelmiştir. Hatta, mezarından başka bir nevi “makam”ı sayılan heykelleri bile aynı maksatla ziyaret edilir olmuştur.Müsbet ilim mensupları,hukukçular,üniverste,öğretim elemanları,doktorlar cübbeleriyle; Ankaradaysalar Anıtkabir’e, Başkent dışındaysalar büyük heykellere toplu ziyaretler ve şikayetler yapmışlardır.
Kemalizm,İslam Dini’ni hayattan tecrit etmek için çeşitli uygulamalara başvururken,ona alternatif kurumlar üretmeye çalışmıştır. Mesela,cami ve tekkelere karşı Halkevleri kurulmuştur.Toplumun sosyal hayatında önemli yer iştigal eden bayram gibi dini-islâmi kurumlara karşı millî bayramlar ikame edilmeye çalışılmıştır. Murada bilhassa geleneklerin tesirine henüz girmemiş ve etkilenmesi kolay çocuklara ve gençlere yönelik bayramlar ihdas edilmesi üzerinde düşünmek lazımdır.
Mehmed Doğan, Türkiye Cumhuriyeti Tarihine Giriş