İslam
Kadınla İlgili Ayetleri Değerlendirmede Usul15 Ocak 2025
Muhammed Ali
14:09 - 31 Aralık 2014
Akıl, bilinenlerden bilinmeyeni bulur. Meçhulden malûmu çıkartır, hislerdeki bozukluğu veya yanlış algılamaları kendi bilgisiyle ve edindiği ilimle tashih eder, düzeltir. Amma akıl hiçbir zaman endişeden vâreste olamaz (kurtulmuş olamaz). Vehimler, endişeler aklın düşmanı gibi görünse de aslında aklı besleyen şeylerdir. Fazla uzağa gitmeye gerek yok; günümüz insanı her şeyi aklıyla çözebileceğini zannetti. Birçok meçhulü malûmuyla […]
Muhammed Ali
15:20 - 23 Aralık 2014
0 Yorumlar
Câbir b. Abdullah ile Mücahid der ki: “Emir sahipleri (ululemr)” denilen kimseler, Kur’ân ve ilim ehli olan kimselerdir. Mâlik (Allahın rahmeti üzerine olsun)in tercihi de budur. ed-Dahhak’ın şu sözü de buna yakındır: Yüce Allah bununla, fukahayı ve din alimlerini kastetmektedir. Mücahid’den, bur-da sözü geçenlerin, özel olarak Peygamber (sav)’ın ashabı olduğunu söyledığî nakledilmiştir. İkrime’den ise, bununla […]
Muhammed Ali
18:56 - 21 Aralık 2014
0 Yorumlar
Yüce Allah’ın: “Mevâlî” lafzı ile ilgili olarak şunu belirtelim ki, mevlâ lafzı birkaç mana hakkında kullanılan müşterek bir lafındır. Azad edene de, edilene de mevlâ adı verilmiştir. el-Mevlâ el-Esteİ ve el-Mevlâ el-Âlâ da denilir. Yardımcı olan kimseye de mevla denilir. Nitekim yüce Allah’ın: “Ve çünkü kâfirlerin ise mevlası yoktur.” (Muhammed, 47/11) buyruğunda olduğu gibi. Amca […]
Muhammed Ali
00:30 - 2 Aralık 2014
0 Yorumlar
Salat, dua ve rahmet anlamlarına gelir. “Allahumme salli ala Muhammed”, yani “Allah’ım, Muhammed’e rahmet buyur” ifadesi de buradan gelmektedir. Salat ibadet anlamına da gelir. Yüce Allah’ın şu buyruğunda geçen “salat” lafzı böyledir: “Onların Beyti Haram’ın yanındaki ibadetleri ıslık çalmaktan …. başka değildi.” (el-Enfal, 8/35) Yine “es-salat” nafile anlamına da gelir. “Ehline namazı emret.” (Taha, 20/İ32) […]
Muhammed Ali
00:25 - 2 Aralık 2014
0 Yorumlar
Yüce Allah’ın: “el-hamdülillah” buyruğu ile ilgili olarak Cafer es-Sadık’ın şöyle dediği de zikredilmektedir: Şanı yüce Allah’ı kendi zatını nitelendirdiği şekilde sıfatlarıyla öven kimse Allah’a hamdetmiş olur. Çünkü “hamd” kelimesi, “h, m, d” harflerinden meydana gelmiştir. Ha, vahdaniyyetten, mim, mülkten, dal ise deymumiyyetten (devamlılıktan, bekadan) gelmektedir. Yüce Allah’ı vahdaniyeti, deymumiyeti ve mülküyle tanıyıp bilen bir kimse gereği […]
Muhammed Ali
09:24 - 13 Eylül 2014
0 Yorumlar
“Çağdaş uygarlık” denildiğinde, bundan Batı uygarlığını” anlamak yanlıştır. Çağ içinde var oba, hayatiyetini koruyan hangi uygarlık olursa olsun “çağdaştır” çünkü. İslam uygarlığının düşmanları, yani batıcılar, çağdaşlaşmayı batılılaşma ile eş anlamda kullanarak, zihinleri teşevvüşe verdiler. Bütün davaları İslam düzenini yürürlükten kaldırmaktı onların. Çünkü bir düzenin ortadan kaldırılması o düzenin dayandığı uygarlığın donmasına, gelişmemesine, giderek eskimesine yani […]
Muhammed Ali
08:35 - 12 Eylül 2014
0 Yorumlar
Bazı düşünürler Batı uygarlığını,İslam uygarlığıyla izaha çalışırlar.Bunlardan kimisi,özellikle Endülüs ve Sicilya’daki İslam medreselerinin önemli rolü üzerinde durarak,buralarda birçok batılı öğrecilerin okuduğunu söz ederek,adeta Batı uygarlığının tamamen İslamdan kaynaklandığını ileriye sürerler.Bu görüş Rönesans’ı İslam uygarlığının bir uzantısı saymaktadır. Bu düşünceye göre Batı uygarlığı bizden alarak onu işlemiş,geliştirmiş,bugünkü seviyeye ulaştırmıştır.Dolayısıyla Batı uygarlığı,özü bakımından İslam’a aittir.Şimdi biz onu […]
Muhammed Ali
22:52 - 5 Ağustos 2014
0 Yorumlar
Rönesansı da, reformu da başlatan birçok sebeplerle birlikte asıl temel sebebin, doğrudan doğruya kilisenin belli ve düzenli bir dünya görüşü hassasiyetine dayanmayan hüviyeti ve buna rağmen zor yoluyla sağladığı hâkimiyet olduğunda adeta ittifak vardır. Nitekim kiliseyi reddetmekle işe başlayan bu hareketler, Hıristiyan dünyasında hızla, bir kamuoyu oluşturmuş, yeni ve din dışı bir uygarlığın kurulmasını gerçekleştirmiştir. […]
Yusuf Aslan
15:24 - 5 Ağustos 2014
0 Yorumlar
İslâm: “Silm” ve “selamet” kökünden geldiği ve “if âl” babından olduğu için, o babın muhtelif binalarına göre, teslimiyet, yani bağlanıp boyun eğmek sâlim bulundurmak, selîm ve lekesiz tutmak, selamete girmek, selamete çıkarmak, karşılıklı güven ve barış sağlamak, ihlas ve samimiyet gibi çeşitli mânâlar ifade eder. Ve esasta iman ile birleşir. İslâm dini denilince bütün bu […]
Yusuf Aslan
18:18 - 3 Ağustos 2014
0 Yorumlar
Türkçemizde asırlarca yaşayan -meselâ- gibi canlı bir kelimeyi Arapçadır diye beğenmeyip de Ermenice -örnek- kelimesini Türkçe sanıp ondan türettikleri bir uydurma kelimeyi dilimize sokmağa çalışanların boş yere debelenmeleri tam bir ana dili şuursuzluğu ve bilgisizlik (örneği) dir. Ermeni vatandaşlarımız arasında bir çok aydınlar dilimizi hâlis Türk şivesiyle konuşmağa başlarken bizim dilci arkadaşlardan bâzıları da Ermeni […]
0 Yorumlar