Kalb, İlim ve Marifet
KALB, ezeli nurdur; yüceliği özünde bir sırdır; bu kâinatın özüne konmuştur ki; Allah-ü Taâlâ onunla insana nazar eylesin..
Dersem bunun ne demeğe geldiğini anlamaya çalış..
Kur’anda: Âdem’in a.s. ruhuna üflenen, Allah’ın ruhu olarak anlatılmakta ve şöyle buyurulmaktadır:
“Ona ruhumdan üfledim..” ( 15/29 )
Bu nura:- Kalb.. Adının verilmesi, iki manaya göredir ki; onları aşağıda anlatacağız.
Şöyle ki:
Birinci Manası: O, yaratılmışların özüdür. Mevcudatın zübdesidir..
Ama tümünün.. Âlâlarının ve ednalarının..
Bu ismi almasının bir sebebi de: Bir şeyin Kalb’i o şeyin hülâsası ve zübdesi olduğu içindir..
İkinci Manası: Takallüb halinin çabuk oluşudur..
O bir mihver noktasıdır.Esma ve sıfatı kuşatan varlık onun üzerinde devresini tamamlar..Tam yüzleşme şeklinde; hangi ismin ve hangi sıfatın karşısında durursa.. o ismin ve o sıfatın hükmü onda çıkar..
– Y ü z l e ş m e..
Sözüm bir kayıttır. Yani: KALB için..
Aslında KALB, Allah-ü Taâlâ’nın esma ve sıfatının tümü namına zata dönüktür.
Amma söylediğimiz yüzleşme şekli, ikinci bir şey onun karşısına gelince olur.
Bu durum, KALB: O şeyin eserini özünde göstermeye yüz vermiş olmasıdır..
O zaman, o şeyin nakşı onda çıkar.Bu halinde, Kalb’e verilen hüküm, o isme göre olur.
Şayet, isimler onu tümden hükmü altına alırlarsa.. ki bu da olur.
İşte.. o zaman kendisine hâkim olan bir ismin veya tüm isimlerin saltanatı altında örtülü kalır..
Ve.. zaman, o ismin zamanı olur..O ismin, gereği ne ise.. Kalb’de ona göre tasarruf eyler..
Sonra..Bilesin ki: Kalb’in yüzü fuaddaki bir nura dönüktür..
Üçüncü manası:
Kalp :İsmi verilmesini gerektiren mânalardan biri de şudur:Kalb’e, göre isim ve sıfatlar kalıplar hükmüne girmiştir..
Dördüncü manası:
Kalb, muhdes şeylerin, yâni: Sonradan yaratılmışların tersine bir
mâna taşır..
Burada, anlatılmak istenen mâna şudur:Öbürlerinin aksine; Kalb’in nuru ilâhi bir kıdeme sahiptir..
Beşinci Manası:
Kalb ismindeki mânadan biri de şudur:O, aslı olan ilâhî mahalle dönecektir. Kaldı ki orası, onun dönüp geldiği yerdir..
Altıncı Manası: Bu mânada Kalb: Halk iken, Hakka inkılab eyledi..
Yukarıdaki cümlenin asıl mânası şudur:
Kalb, kendi durumu ile halka ait bir müşahede yeri iken;Hakka ait bir müşahede yeri oldu.Kalb’in bu mâna ile anılmasında şu sebep vardır:İşleri istediği şekilde çevirir..
Kalb, Allah-ü Taâlâ’nın yarattığı Fıtrat üzerine olduğuna göre;elbette işler onun istediği şekilde olur.
Bu hali ile o: Vücutta istediği gibi tasarruf eder..
Kalb’in: Allah-ü Taâlâ’nın yarattığı Fıtrat üzere yaratılması,isim ve sıfatlarla oluşudur.
Sekizinci Manası:
Hakikî varlığa göre Kalb’in misali: Yüze tutulan bir aynadır. Bu mânaya göre Kalb: Varlığın görüntüsüdür..Bu âlem ancak Kalb’in aynasıdır. Aslı ve sureti Kalb’dir.
Parça ve ayna da bu âlemdir.
Bu takdirde, Kalb’e:- Kalb.. İsminin verilmesi yerindedir. Sebebine gelince:
Suret ve aynadan her biri diğerinin Kalb’idir, yâni aksi..
Bu manayı anla..
KALB’in asıl olduğuna, âlemin dahi dal olduğuna dair delilimiz, şu kudsî mânadır:
– “Beni ne yerim aldı, ne de semam; mümin kulumun Kalb’i beni aldı..”(Müslim)
Bu mânanın tersine eğer âlem asıl olsaydı; ilâhî sığınmanın ona olması gerekirdi..
Bundan bilindi ki: Kalb asıldır; âlem de dal..
Yukarıda anlatılan alış, üç şekildedir; hepsi de Kalb’de olup durmaktadır.
Birincisi: Kalb’in ilim alışıdır.İşbu ilim, ilâhî marifettir.
İkincisi: Kalb’in müşahede alışıdır.Bu bir üçüncüsü Kalb’in hilâfet manasını alışıdır..
Bu mana: Allah’ın isim ve sıfatları ile tahakkukudur.
O kadar ki:
Hakkın zatını, kendi zatı olarak görür. keşiftir ki: Kalb bu müşahede ile ilâhî cemalin güzelliklerine muttali olur..
Abdülkerim el Cili,İnsan-ı Kamil