Kategoriler: Mustafa Kemal Atatürk

İsmet Bozdağ ”Gazi ve Latife” Kitabından Bölümler

Artık Mustafa Kemal Paşa iyice bezmiş, uğraşmaktan yorulmuştu. Bir çok akşamlar, Çankaya’ya da gitmiyor. Ziraat Okulundaki dairesine çekilerek arkadaşları ile sohbet ediyordu. Latife ile pek az karşılaşıyorlar, elverdiğince az konuşuyorlardı. Bu tedirgin ve çekingen düzen, sıcak bir ağustos gecesinde altüst oldu. Mustafa Kemal Paşa, yemeği dışarda yemiş, köşke geç dönmüştü.  Çankaya’nın kapısı önünde genç subaylar ve askerlerle konuşuyordu. Onlara ‘ sorular soruyor, aldığı karşılıklarla zeka ve bilgilerini yokluyordu. Birden Latife, üst katın balkonunda göründü. Ateş püskürttüğü her halinden belliydi:

-Kemal, buraya gel! Mahalle arkadaşlarınla yarenlik bitti şimdi asker­lerle mi içli dışlı oluyorsun? Buraya gel diyorum! Gazi sustu! Latife sustu! Çankaya sustu! Her şey ve herkes sustu! Bu susuş, fitili yanan bir dinamitin ses­sizliğine benziyordu. Mustafa Kemal Paşa, ağır adımlarla içeri girdi. Çalışma odasına geçti. Telefonla, Salih ile Kılıç Ali’nin hemen buldurulmasını istedi, öfkesinden mosmor kesilmişti. Boğulacak gibiydi. İnsanların, nasıl cinayet işlediklerini şimdi çok iyi anlıyordu. Kanapeye uzandı. Bütün hayatı, bir uçtan bir uca gözlerinin önünden geçiyordu: “Hata ettim, -diye düşündü- Bu kadınla evlenmekle hata ettim! Bu, kadın değil, bir canavar! Kezzap gibi, kendisine de başkasına da zararlı bir mahluk bu! Oyun bitmeli artık!”

Madam Gaulis, Latife’yi dikkatle inceliyordu: “Apaçık görünüyor ki, diye düşünüyordu bu kadın, yumuşak ve akıllı bir eş… Mustafa Kemal Paşa gibi 1kontrol altına alınması güç bir kuvvet ve kudrete çarpmadan, çatışmadan onunla – birlikte yürümesini bilebilecek seyrek kadınlardan biri… Ama acaba hangisi, ilk önce kendisini karşısındakine kabul ettirebilecek!… Şu günlerde, çetin bir boğuşmanın içinde olsalar gerek….

Mustafa Kemal Paşa, Latife’yi dinlerken, hayatına değip geçmiş bazı ince kadınları, Korin’i, Mitti’yi, Mara’yı, Fikriye’yi düşünüyordu… Ne tuhaf bir rastlantıydı bu. Latife’de, Karin’in, yararlı olmak hevesi; Mitti’nin, sevecenliği, Mara’nın anlayışı, Fikriye’nin büyük saygısından bir şeyler vardı. Fakat bu kadınların hiç biri, karşısında dikilmemiş, isteklerine direnmemişlerdi. Mustafa Kemal Paşa bugüne dek, her istediğini her zaman almasını bilmiş, engelleri aşa­bilmişti de, ilk kez, bu çitlenbik gibi ufak tefek kızcağız direniyor, son ölçüde saygılı görünerek mesafe koyuyor, aradaki mesafeyi kapatmayı, evlilik şartına bağlıyordu.

* * *

Latife, gözlerini yere kaydırarak konuştu;

-Annemle babamı Çankaya’ya çağırdığım zaman, ne olmuştu? Siz beni boşayamazsınız!….

Mustafa Kemal Paşa hayretle Latife’nin yüzüne bakıyordu; -Boşayamaz mıymışım? Neden boşayamayayım?

-Çünkü, Mustafa Kemal Paşasınız! Çünkü, Cumhurbaşkanısınız’.Çünkü bütün yurda ve dünyaya, boşanma sebeplerinizi açıklamak zorun­dasınız!… Latife baklayı ağzından çıkarmıştı. Gazi, Latife’nin neye güvendiğini öğrenince adeta zorla gülümsedi:

-Hiç kimseye, hiç bir şeye açıklamak zorunda değilim. Yeter ki boşanmaya karar vermiş olayım. Şu zilin düğmesine basarım; genel sekreterim Tevfik beyi (Bıyıkoğlu) çağırırım. Anadolu ajansına iki satır yazı not ettiririm: “Gazi, Latife hamından ayrılmıştır” derim, olur biter…

Salon, kısa zamanda dağıldı. Yalnız Salih (Bozok), Kılıç Ali, Başyaver Rusuhi, yaver Muzaffer, bir de Rize Milletvekili Rauf kalmıştı. Az  sonra Mustafa Kemal Paşa’nın dairesinden Latife’nin sesi çın çın ötüyordu. Çılgınca şeyler söylemekteydi:

-Yol boyunca kadınları boynuna sarılıp öptüğün yetmedi de, şimdi de  Ordu Kumandanlarının kanlarını mı baştan çıkaracaksın!… Utanmıyor musun?.. -Sus, diyorum, sus!.. Elimden bir kaza çıkacak!..

-Susmayacağım! Dünyanın sonu olduğunu bilsem, yine susmaya-cağım!… Bıktım artık bunlardan, bu rezaletlerden!

-Sus diyorum Latife!.. Sabrımın sonuna geldim!…

-Susmuyorum… Öldürecek misin?.. İşte buyur, öldür!.. Susmayacağım!

İsmet Bozdağ,Gazi ve Latife

Muhammed Ali

Son Yazılar

Tecelli Türleri

  Necmeddin-i Dâye [*****] çev. Halil Baltacı Necmeddin-i Dâye (ö. 654/1256) tasavvufun bir din yorumu…

2 ay önce

Allah’ı Bilmenin İmkânı ve Bunun Yöntemi

  Gazzâlî [*] çev. Osman Demir Gazzâlî (ö. 505/111) Allah’ı bilmenin imkânı ve yöntemi konusunda…

2 ay önce

Varlık Mertebeleri ve Te’vil

  Gazzâlî [*] çev. Mahmut Kaya Te’vilin şartlarını tespit etmeyi ve iman ile küfür arasındaki…

2 ay önce

Dilin Kabuğu

Kilise babalarının en ziyade iltifat ettiği, teolojik ağır­lıklı bir anlatıma sahip Yuhanna Incil’inin l’inci Bab’ının…

2 ay önce

Çözüm Aldatmacası

İçinde yaşadığımız dönemin hakim zihniyetini karak- terize eden en önemli hususlardan biri de, hiç şüphesiz,…

2 ay önce

Anda Olmak -Geçmiş ve Gelecek Arasında Bir Yer

İçinde yaşadığımız dünya, bedensel varlığımız ve duygu­larımız zamanın eliyle şekillenir. Sabretmeyi, şükretme- yi, iyiliğin ve…

2 ay önce