Yakın Tarih
Melihşah Sezen – Mayınlı Arazide Gece Yürüyüşü...28 Mart 2025
Gizliliğinize değer veriyoruz
Tarama deneyiminizi geliştirmek, kişiselleştirilmiş reklamlar ya da içerikler sunmak ve trafiğimizi analiz etmek için çerezleri kullanıyoruz. "Tümünü Kabul Et"e tıklayarak, çerez kullanımımıza izin vermiş olursunuz.
Çerezleri, platformumuzda verimli bir şekilde gezinmenize ve belirli işlevleri gerçekleştirmenize yardımcı olmak için kullanıyoruz. Aşağıda her bir izin kategorisi altında, tüm çerezler hakkında ayrıntılı bilgi bulacaksınız.
"Gerekli" olarak kategorize edilen çerezler, sitenin temel işlevlerinin gerçekleştirilmesinde vazgeçilemez nitelikte olduklarından tarayıcınızda saklanır. ...
Gerekli çerezler, web sitesinin temel işlevleri için çok önemlidir ve web sitesi bunlar olmadan amaçlandığı şekilde çalışmayacaktır.Bu çerezler kişisel olarak tanımlanabilecek herhangi bir veriyi saklamaz.
Görüntülenecek çerez yok.
İşlevsel çerezler, web sitesinin içeriğini sosyal medya platformlarında paylaşmak, geri bildirim toplamak ve diğer üçüncü taraf özellikleri gibi belirli işlevlerin gerçekleştirilmesine yardımcı olur.
Görüntülenecek çerez yok.
Analitik çerezler, ziyaretçilerin web sitesiyle nasıl etkileşime girdiğini anlamak için kullanılır. Bu çerezler, ziyaretçi sayısı, hemen çıkma oranı, trafik kaynağı vb. Gibi ölçümler hakkında bilgi sağlamaya yardımcı olur.
Görüntülenecek çerez yok.
Performans çerezleri, ziyaretçilere daha iyi bir kullanıcı deneyimi sunmaya yardımcı olan web sitesinin temel performans indekslerini anlamak ve analiz etmek için kullanılır.
Görüntülenecek çerez yok.
Reklam çerezleri, ziyaretçilere daha önce ziyaret ettikleri sayfalara göre özelleştirilmiş reklamlar sunmak ve reklam kampanyasının etkinliğini analiz etmek için kullanılır.
Görüntülenecek çerez yok.
Muhammed Ali
00:09 - 24 Haziran 2015
وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ عِنْدَنَا خَزَاۤئِنُهُ وَمَا نُنَزِّلُهُ اِلاَّ بِقَدَرٍ مَعْلُومٍ âyetinin bir nüktesi ve bir İsm-i Âzam veyahut İsm-i Âzamın altı nurundan bir nuru olan Adl isminin bir cilvesi, Birinci Nükte gibi, Eskişehir Hapishanesinde uzaktan uzağa göründü. Onu yakınlaştırmak için yine temsil yoluyla deriz: Şu kâinat öyle bir saraydır ki, o sarayda […]
Muhammed Ali
16:48 - 12 Haziran 2015
0 Yorumlar
Birinci Kısmın âhirinde şeâir-i İslâmiyeden bir nebze bahsedildiğinden, şeâirin içinde en parlak ve muhteşem olan Ramazan-ı Şerife dair olan bu İkinci Kısımda, bir kısım hikmetleri zikredilecektir. Bu İkinci Kısım, Ramazan-ı Şerifin pek çok hikmetlerinden dokuz hikmeti beyan eden Dokuz Nüktedir. Meal-i Şerifi:“O Ramazan ayı ki, insanlara doğru yolu gösteren, apaçık hidayet delillerini taşıyan ve […]
Muhammed Ali
01:10 - 27 Mayıs 2015
0 Yorumlar
Bismillahirrahmanirrahim ÜÇÜNCÜ ESAS: Naklolunan haberler, eğer tevatür suretinde olsa, kat’îdir. Tevatür iki kısımdır: Biri sarih tevatür, biri mânevî tevatürdür. Mânevî tevatür de iki kısımdır.(Haşiye) Biri sükûtîdir. Yani, sükût ile kabul gösterilmiş. Meselâ, bir cemaat içinde bir adam, o cemaatin nazarı altında bir hâdiseyi haber verse, cemaat onu tekzip etmezse, sükûtla mukabele etse, kabul etmiş gibi […]
Muhammed Ali
01:28 - 10 Mayıs 2015
0 Yorumlar
Bir şey tamamıyla elde edilemediği takdirde o şeyi tamamıyla terketmek caiz değildir.” (İşarat-ül İ’caz 9) ***** İlim ilme kuvvet verir. Tahakküm etmemek şarttır. Şöyle müsellemattandır ki: Hendese gibi bir san’atta mahir olan zât, tıb gibi başka san’atta âmi ve tufeylî ve dahîl olabilir. Muhakemat – 28 ***** Malûmdur ki, şerr-i kalil için hayr-ı kesîr […]
Muhammed Ali
23:05 - 2 Mayıs 2015
0 Yorumlar
19. ve 20. Yüzyıllar, günümüze kadar gelen süreçte, İslam Coğrafyası ve Orta Doğu açısından en talihsiz yüzyıllar olmuştur. Bu yüzyıllar, özellikle 93 Harbi’nden (1293/1877-78 Osmanlı-Rus Harbi) itibaren “Alem-i İslâmın Kışı” mesâbesindedir. 19. asırda Endonezya ve Hindistan’dan Mağrib’e kadar uzanan geniş İslam Coğrafyasında Batı Avrupalı denizci devletlerin hakimiyet tesis edip, sömürgeleştirme faaliyetlerini artırmaları, Batı Avrupa’nın yükselen […]
Muhammed Ali
23:06 - 2 Mart 2015
0 Yorumlar
1923 yılında Van’a giden Bediüzzaman, burada, Erek Dağı’nda has talebeleriyle inziva ve uzlete çekilir. 1924’te yeni Ankara hükümetinin Hilâfeti kaldırmakla başlattığı reformlar, Tevhid-i Tedrisat kanunu ile medreselerin kapatılması, Tekke ve Zaviye kanunu ile dergâhların kapatılması ile devam eder. 1925’teki Şeyh Said Hadisesi üzerine çıkarılan Takrir-i Sükun kanunu, ülkenin üzerine kara bulutlar gibi çöker. 1926 başında […]
Yusuf Aslan
11:25 - 13 Aralık 2014
0 Yorumlar
Bismillahirrahmanirrahim ÜÇÜNCÜ NÜKTE Bu fakir Said, Eski Said’den çıkmaya çalıştığı bir zamanda, rehbersizlikten ve nefs-i emmârenin gururundan gayet müthiş ve mânevî bir fırtına içinde akıl ve kalbim hakaik içerisinde yuvarlandılar. Kâh Süreyya’dan serâya, kâh serâdan Süreyya’ya kadar bir sukut ve suud içerisinde çalkanıyorlardı. İşte, o zaman müşahede ettim ki, Sünnet-i Seniyyenin meseleleri, hattâ küçük âdâbları, […]
Yusuf Aslan
08:17 - 24 Kasım 2014
0 Yorumlar
Altıncı Risale olan Altıncı Mesele[Harameyn-i Şerifeyne Vehhabilerin tasallutuna dairdir] بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيم وَاتَّقُوا فِتْنَةً لَا تُصِيبَنَّ الَّذِينَ ظَلَمُوا مِنْكُمْ خَاصَّةً 1 Aziz kardeşlerim, “Haremeyn-i Şerifeynin Vehhâbilerin eline geçmesi ve onların, eâzım-ı İslâmın türbeleri hakkındaki tahripkârâne hürmetsizliği ne hikmete mebnîdir?” diye sual ediyorsunuz. Elcevap: Şu hadise, âlem-i İslâmın siyasetine ve hayat-ı içtimâiyesine taallûk ettiği için, […]
Yusuf Aslan
10:04 - 26 Mart 2013
0 Yorumlar
Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin akrabalarından Mustafa Sungur ağabey’inde yıllarca yanında bulunmuş Sabri Okursadeleştirme konusunda dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Doğrusu ben bu sadeleştirme adı altındaki tahrifatla alakalı bir şey yazmak istemiyordum. Çünkü başta muazzez Üstadımızın; “Hem talebelerim hem varislerim hem de manevi evlatlarım” gibi pek çok sözleriyle taltif ettiği, aynı zamanda hizmetinde ve nurların telifinde bulunmuş, hem […]
Yusuf Aslan
21:32 - 7 Mart 2013
0 Yorumlar
Risale-i Nur sadeleştirilmesi hakkında şimdiye kadar bir şey demedik, herhalde küçük kitapları değiştirip bırakacaklar diye düşündük ama gelinen durum çok vahim. Müellifi bir harf bile çıkartılmaz diyor, sadeleştirmeyi yapanlarda kendilerine sonradan kaldırılmış yeri delil sayıyor ve akıllarınca hizmet ettiklerini zannediyorlar. Üstad o yeri çizdirip bu çıkartılacak demiş(varis ağabeyler yalan söyleyecek değiller!). Risale-i Nur ağır değil […]
0 Yorumlar